Din kutsaldır. Cahil halk din adına söylenen her şeyi Kur’an’dan sandığı için de din kimlikli kişilere inanır ve saygı duyar. Bu özellik, casus mesleğinde de kendini göstermiştir. İslam dünyasında ve bizde casusular, çoğu kere dini kimlik kullanmışlardır.
K. Karabekir Paşa Rus-Ermeni çetelerine karşı savaş verirken; imam kılıklı bir Rus casusu yakalar. Saf halk, onun imam olduğunu sanarak Paşa’nın elinden almak için çok rica etmişler, dil dökmüşlerdir.
Osmanlı Türk Devletinin çöküş günlerinde Başbakan olmuş Sait Molla azılı bir İngiliz ajanıydı.
Çok güzel Kur’an okuyan, iyi namaz kılan, imamlık dahi yapan Lawrence, hem Yahudi hem de zeki bir İngiliz casusu idi.
Arapları o kadar avucunun içine almıştı ki, Türk askerlerinin karnını deştirmiş, Türk ordusunu arkadan vurdurmayı bile başarmıştı.
Sevgili okurlarım! Akıllı olmak, uyanık olmak her sakallıyı, her sarıklıyı ve her cübbeliyi din görevlisi bilmemek gerekiyor.
Şunu unutmayalım; yüz yıllardır İslam coğrafyasında bizde casuslar imam kimliği ve imam kılığında çalıştılar.
Burası çok önemli!
Türk milletini düşman çizmesinden ve tecavüzünden kurtaran, Kur’an’ı tercüme ettirerek bu asil millete dinini kaynağından öğreten ve bu aziz coğrafyayı bizlere vatan yapan, devlet kuran Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve onun laik cumhuriyetine saldıran din adamlarını azıcık gözleyin.
Cumhuriyeti Kuran Atatürk, birer fitne ve fesat yuvası haline gelen Tekke ve zaviyeleri kapattığında ilk itiraz eden İNGİLİZLER olmuştur.
Neden acaba?
İslam’ı çok sevip, değer verdiklerinden mi?
Bu kişilikli din adamları cahil ve saf değillerse bilin ki, Türk ve İslam düşmanı emperyalistlerin içimizdeki ajanlarıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığını kuran ve din adamlarına kişilik ve statü veren Atatürk’e düşmanlıklarının başka izahı olabilir mi?
Osmanlı Cihan Devleti çökerken Şeyhül İslamların çoğu ya Yahudi dönmesi ya da gizli Mason imişler.
CIA’nın başkanı ne demişti: İslam ülkelerinin din adamları tarikat ve cemaat liderleri ile kontrol edebiliyoruz. Çünkü Onlar, Müslümanlara akıllarını kullanmayı yasaklıyorlar.
Günümüzde tarikat ve cemaat yurtlarında kız-erkek ayrımı yapmadançocuklara yapılan tecavüzler dikkate alındığında, buraların yüce İslam’la pek de alakalarının olmadığı görülüyor.
Kadınlardan cin çıkarma adına cinsel istismar, göbek ve edep yeri yazmaları da duydukça; suyu üfleyerek içmek gerekiyor.
Yüce Tanrı, ülkemizi bu kılıklı insanların şerrinden korusun.
Elbette her din görevlisi, müftü, imam hain, herkes ajan değil. Fakat toplumsal olaylarda gizliden görevli olanları da akıldan çıkarmamak gerek.
Onun için; her sarıklıyı hacı, her namaz kıldıranı da hoca sanmamak gerekiyor.
Tarihi doğru bilmek bize en iyi rehberdir.
Esen kalınız. Nazım PEKER