Ortaçağ’da Avrupa’da üretilen kan iftirası Osmanlı topraklarına ulaşır ve Yahudiler Hamursuz Bayramı arifesinde küçük bir Hristiyan çocuğu öldürüp kanını hamursuza katmakla suçlanırlar.
1840 senesinde Osmanlı toprakları olan Şam ve Rodos olayları üzerine 1841 yılında Sultan Abdülmecid konuyla ilgili bir ferman yayınlar.
Fermanda Musevi dininin “Hiç bir çeşit etin kanını yemeyeceksiniz;çünkü her çeşit etin canı onun kanıdır,onu her yiyen atılacaktır” (Levililer, 17:14) ifadesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Abdülmecid’in (1256/1840) ve Abdülaziz’in (1283/1866) de böyle bir iddianın mesnetsiz olduğuna… Yahudilerin dinlerini rahatlıkla icra etmekten alıkoymaya kimsenin hakkı olmadığına… dair fermanın orijinali 500. yıl vakfı Türk musevileri müzesinde görülebilir.
Özetle ferman şöyledir: “anılan cemaatın din kitaplarını tetkik eden bilirkişilerin geçerli tahkikatına göre anılan cemaat insan kanı şöyle dursun hayvan kanı bile kullanmalarının tamamen yasak olduğunun anlaşılması dolayısıyla bu yüzden ileri sürülen iftiralar yüzünden anılan cemaat mensuplarının böyle beyhude bir konu için taciz ve rahatsız edilmemeleri….. gerek ibadetleri sırasında gerek güvenlik ve asayişleri hususunda kimse tarafından haksız olarak kesinlikle rahatsız edilmemeleri”