Eski hikâye eskidi yeni hikâye zamanı
Mevlana’nın meşhur deyişi var. “Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Bu güzel deyiş liberalizmin ülkemize yerleştirilmesi sürecinde, egemen çevrelerce, bolca kullanılmıştı. Oysa Mevlâna bu deyişi halkın yararına yeni gelişmeler için ifade ediyordu.
Bilseydi ki bu sözlerinin, ileride, insanları kandırmak için zenginlerin yararına söylenecek, her halde başka türlü ifade ederdi. Çünkü Mevlâna insandan yana idi. Servetten yana değil.
Finans Kapitalin, “yaratıcı yıkım” sürecine her girilişinde, şu ifade kullanılır. Bize yeni bir hikâye lazım.
Bu sözün açılımı şudur; Eskiden yeni diye ortaya koyduğumuz kandırmaca eskidi, bize yeni kandırma hikayeleri lazım.
Anlayacağımız, SAZAN AVI devam etsin, ama yeni söylemle yolumuza devam edelim.
Hatırlarsınız. Küreselleşme propagandalarının temel birkaç unsuru vardı. Verimlilik, özelleştirme, devleti küçültme ve/veya kuralsızlaştırma.
Verimliliği dışarda bırakırsak, hepsi, devleti servet sınıfının eline teslim etme programıydı. Tabi bu programı yani yeni yaratıcı yıkımı uygulayabilmeleri için hikayelere ihtiyaçları vardı. Bu unsurları propaganda aracı (hikâye) olarak kullanmışlardı.
Evet devleti küçülttüler, şirketleri yani zenginleri daha zengin ettiler, ama büyük de bir karmaşa ile karşı karşıya kaldılar.
Şimdi Papa bile, kötülüğün kaynağı Finans Kapital diyor.
Yeni hikâyenin adını size ifade edeyim. The Great Reset yani Büyük Sıfırlama.
Adı Büyük Sıfırlama da hikayesi ne?
Herkese temel gelir. Sanki öyle bir hava yaratıyorlar ki, kişi ister çalışsın ister çalışmasın, ona bir maaş bağlayacaklar. Universal Basic İncome diye adlandırdıkları bu gelir ile yeni düzenin temellerini atacaklarına inanıyorlar.
Halka bir nevi rüşvet vererek, egemenlerin egemenliğini bir kat daha pekiştirecek düzenlemeler yapmak. Dijital Paraya geçerek, parayı daha merkezi bir konuma aktarmak. Tüm dünyaya Dijital Para tedarikini FED’in bünyesine taşımak.
Çok uluslu tekellerin, Amerika’dan da daha büyük olduğu kesin. Ancak, hedeflediği yeni düzeni kuracak gücü var mı? Orası biraz şüphelidir.
Güç derken tabi Çin ve Rusya’yı saf dışı edecek gücü kast ediyorum.
ABD ve onun çok uluslu şirketleri bu programı uygulayabilmeleri için önce Çin ve Rusya’yı zayıflatması gerekiyor.
Bunun için propaganda gücünü şimdiden devreye soktu. Çin’i aşağıdaki unsurlarla suçluyor.
Serbest ticaret, serbest girişim, adalet, kanunların geçerliliği, uluslararası yasalar, insan hakları, anti terörizm Çin de yok diyor.
Çin’in iç işlerine karışıyor. Çin de yolsuzluk var diyor. Komünizm var diyor. Da Laylama, Tibet ve Tienman Meydanı olaylarını yeniden propaganda ediyor.
Finans Kapitalin ve onun kurucusu Amerika ve egemen unsurlarının, korkulu rüyası zaten vardı. Covid 19 epeyce bunları zora soktu.
Anlayacağımız yeni bir hikâye dinleyeceğiz ama bu hikâye, Amerikalı zenginlerin hikayesi mi olacak, yoksa başka bir hikâye mi olacak, yaşarsak göreceğiz. 11 Ekim 2020
Bir yanıt yazın