Fransa ve ABD başta olmak üzere bazı Avrupa Birliği ülkelerinde “sözde” Ermeni soykırımını gündeme getirenler, 28 yıl önce Hocalı’da Ermenilerin yaptıkları katliamı görmezden gelmektedirler. Sovyetler Birliği dağılıp, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyetleri bağımsızlıklarını kazandıktan sonra Ermenilerin Türklere yönelik saldırıları artmıştır. İnsan Hakları İzleme Örgütü, New York Times Gazetesi ile Times dergisine göre Rus 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğini alan Ermeniler, yüzlerce Azeri Türkünü katletmişlerdir.
AVİM’de 23 Şubat 2017 tarihinde konferans veren Rus bilim insanı Olog Kuznetsov bu katliamı insanlığa yönelik terörist bir savaş olarak nitelemiştir. Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Bilal Dündar, Hocalı katliamına ilişkin şu yorumu yapmıştır: “Tarihte bu şekilde bir soykırım, bu şekilde bir katliam Hitler ve Mussolini döneminde dahi olmadı.” AA muhabirine yaptığı açıklamada, 26 Şubat 1992’de Azerbaycan topraklarının yüzde 20’nin Rusların desteğiyle Ermeniler tarafından işgal edildiğini, bunun Türk ve Azerbaycan tarihinde unutulmaması gereken acılarla dolu bir tarih olduğuna dikkat çekmiştir. Son Ermeni saldırıları karşısında suskun kalan Türk Cumhuriyetleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkeye bu katliamın hatırlatılmasında yarar vardır.
Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre, Ermeni güçlerinin Sovyet Rus ordusunun da desteğini alarak düzenlediği saldırıda, 613 Azeri katledilmiş, 150 esirden bir daha hiç haber alınamamıştır. Ermenistan ise esirlerin akıbetiyle ilgili bugüne kadar herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Şimdilerde güney komşumuz da olan Rusya ile ilişiklerimiz kağıt üzerinde iyi görünse de Rusya’dan asla dost olmaz. Rus Çarlığı ile Osmanlı arasında 500 yılı aşkın ilişkilerde gerçekleşen 11 savaşın sadece 4’nde Osmanlılar galip gelebilmiş, yedi savaş ağır mağlubiyetle sonuçlanmıştır.
Rus Çarı 1’nci Nikolay’ın St. Petersburg’da 9 Ocak 1853 tarihinde söylediği “Kollarımız arasında hasta, ağır hasta bir adam var” ifadesindeki hasta adam, Osmanlı Devleti’dir. Terim ilk defa 12 Mayıs 1860 tarihinde The New York Times’ta yer almıştır. Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasındaki 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) sonrasında Tatar Türkleri vatan Kırım’dan ayrılarak Türkiye’ye göç etmeye başlamıştır. Kırım’ın Rusya tarafından işgalinden sonra göç bu defa Ukrayna’ya yönelmiştir.
Azerbaycan Meclisi 1994 yılında Hocalı katliamını “soykırım” olarak kabul etmiştir. Meksika, Macaristan, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Honduras, Peru, Sudan ve ABD’de 16 Eyalet Meclisi ile İslam İşbirliği Örgütü Hocalı katliamını soykırım olarak tanımış, 5 ülkenin Meclisi kınamış ve yaşananları soykırım olarak nitelemiştir.
Ermenistan’dan tıpkı Rusya gibi dost olmaz. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 6 Eylül 2008 tarihinde futbol maçı izlemek için Erivan’a yaptığı ziyaretin ardından atılan adımlar, Türkiye-Ermenistan arasında başlayan yakınlaşma süreci karşılıklı olmadığı için sonuç vermemiştir. Zaten vermesi de beklenmemeliydi. Çünkü;
- Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti’nin 23 Ağustos 1990 tarihli Bağımsızlık Bildirisi’nin 12’nci maddesinde “Ermenistan Cumhuriyeti, 1915 Osmanlı Türkiye’si ve Batı Ermenistan’da gerçekleştirilen soykırımın uluslararası alanda kabulünün sağlanması yönündeki çabaları destekleyecektir” denilmektedir.
- Ermenistan Parlamentosu, 23 Eylül 1991 tarihinde aldığı bağımsızlık kararında “Ermenistan Bağımsızlık Bildirisi’ne sadık kalacağını” açıklamış ve taahhüt etmiştir.
- 1995 yılında kabul edilen Ermeni Anayasası’nda “Ermenistan’ın Bağımsızlık Bildirisi’ndeki ulusal hedeflere bağlı kalacağı” bir anayasa hükmü olmuştur. Soykırım yalanının uluslararası alanda tanınmasının Ermenistan’ın dış politika hedefi olduğu belirtilmiştir.
- Erivan´da yapılan Gelişen Ermenistan Partisi’nin 4’ncü Kurultayına katılan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, “Bağımsızlık Karabağ halkının seçimidir. Uluslararası hukuk dahi bu konuda farklı yaklaşım ortaya koyamaz” demiştir.
- Ermenistan’daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye’nin 12 ili yer almıştır.
- Ermenistan Milli Marşı’nda “Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün” yazılıdır.
- Karabağ’da katliam yapan Ermeni kuvvetlere komutanlık yapan eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’dır.
- Sarkisyan, İngiliz yazar Thomas De Waal’a, “Hocalı’dan önce Azeriler bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu- stereotipi- (zeka geriliği) kırmayı başardık” diyen kişidir.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Hocalı’daki vahşeti “katliam” (massacre) olarak kabul etmiştir Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi “Ermeniler tüm Hocalı sakinlerini katletti” ifadesinin yer aldığı bir bildiri yayınlamıştır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Minsk Grubu 1996 yılında Erivan’ı kınayarak, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini istemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 22 Nisan 2010 tarihli kararında, Hocalı’da yaşananlar savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak görülmüştür ama bu konuda bir karar alınmamıştır. Hocalı’daki katliam; 1949 Cenevre Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali olmasına rağmen ve de Türkiye 1915 yılındaki Ermeni tehciri sebebiyle sözde Ermeni soykırımı ile suçlanırken, uluslararası arenada Ermenistan ile ilgili adım atılmaması bir çifte standarttır.
Azeri kaynaklar Birleşmiş Milletler’in karar alamamasını, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı herhangi bir karar almasını engellemesine bağlamaktadırlar. Fakat 1993 yılında BM Genel Kurulu Ermenistan’ı kınamış, BM Güvenlik Konseyi de 822 sayılı Karar’la, Ermenistan’dan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesini istemiştir. Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si Ermeni işgali altındadır.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin açıklamasına göre 1992 yılının 25 Şubatını 26 Şubata bağlayan gece Hocalı kasabasında 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 Azeri Türkü katledilmiş, 487 kişi bu saldırıda ağır yaralanmış, 1275 kişi rehin alınmış, 150 kişi kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştür.
Eski ASALA (Ermeni terör örgütü ASALA’nın askeri kanadının 1981 yılında Güney Kıbrıs’a geçtiğini Kuznetsov açıklamıştır) eylemcilerinden Monte Melkonian Hocalı’ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır. Melkonian’ın ölümünden sonra Markar Melkonian kardeşinin günlüğünü Benim Kadeşimin Yolu (My Brother’s Road: An American’s Fateful Journey to Armenia, I. B.Tauris,2005) isimli kitapta Hocalı katliamı için şunları yazmıştır: “Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.”
Büyük Ermenistan idealistlerinden ve İnterpol tarafından tüm dünyada aranan Zori Balayan 1995 yılında yayınlanan Ruhumuzun Canlanması (Heaven and Hell, Los Angeles 1997, Yerevan 1995) kitabında (s. 260-262) Hocalı’da soykırımın yapıldığını itiraf etmiştir: “Arkadaşımız Haçatur’la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. Daha sonra 13 yaşındaki Türk’e onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Başından ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü.
İlk mesleğim hekimlik olduğu için hümanist idim, buna rağmen Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Ama ruhum halkımın yüzde birinin bile intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı. Haçatur daha sonra ölmüş Türk çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türk’le aynı kökten olan köpeklere attı.
Akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir Ermeni vatansever olarak görevimi yerine getirdim. Haçatur da çok terlemişti, ama ben onun gözlerinde ve diğer askerlerimizin gözlerinde intikam ve güçlü hümanizmin mücadelesini gördüm. Ertesi gün biz kiliseye giderek 1915’te ölenlerimiz ve ruhumuzun dün gördüğü kirden temizlenmesi için dua ettik. Ancak biz Hocalı’yı ve vatanımızın bir parçasını işgal eden 30 bin kişilik pislikten temizlemeyi başardık.”
Yukarıdaki satırlar, Ermenilerin bir insanlık suçu işlediğinin itirafıdır. Bu suçu işleyenlerin başı Karabağ savaşında Ermeni kuvvetlere komutanlık yapan eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Azati Sarkisyan’dır. Kendisinin işlediği suçlardan yargılanması gerekir. (United Nations Security Council: Recognize Serzh Sargsyan, the President of Armenia, as a war criminal) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Hocalı soykırımının 25’nci yılı anısına Türk Keneşi ve Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin işbirliğiyle düzenlenen Hocalı Soykırımı, İnsanlığa Karşı Suçlar ve Terörizm başlıklı uluslararası konferansta yaptığı konuşmada şunları söylemiştir:
“Hocalı katliamı bir gerçektir. 21. yüzyılda 25 sene önce tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Esasen Hocalı Katliamını yapanların o günkü komutanının bunu izah etmesi ve savunması da ibretliktir. Diyor ki, ‘Ermenilerin, sivillere, kadınlara, çocuklara dokunmayacağına inananlar Hocalı’da ne yapabileceğimizi görmüşlerdir.’ Böyle bir vahşet, bu kadar insanlık dışı söylemlerle savunabilir. O kişi maalesef bugün o ülkeyi yönetiyor. Maalesef Ermenilerin insanlık anlayışı budur. Özelikle bugün Ermenistan’ı yönetenlerin.”
Avaaz The World in Action sitesinde konunun neden önemli olduğu şöyle açıklanmaktadır: “Why this is important Unfortunately, Serzh Sargsyan, current President of Armenia,still remains unpunished by international organizations for his policy of attacking Azerbaijan for several times. Serzh Sargsyan commanded groups that organized Khojaly Massacre, in which hundreds of people were killed by Armenians. A massacre which saw the town of Khojaly strewn with rubbles, was committed by the Armenian armed forces, on 25-26 February 1992. As a result, hundreds of Azerbaijanis were killed or captured. His nonsensical statement “We wanted to give a lesson to Azerbaijan is not forgotten ! Khojaly Massacre was recognized and commemorated by 15 states of USA and 7 countries. In addition to Serzh Sargsyan`s war crimes, he was directly involved in the occupation of Nagorno-Karabakh and 7 surrounding districts. His military ,political aggression has to be deprecated by the international community. In 1993 the UN Security Council adopted four resolutions (822,853,874,884) demanding immediate and unconditional withdrawal of the Armenian forces from the occupied territories. However, these resolutions remain unimplemented, remain on paper.”
Avrupa Konseyi Parlamenterler Konseyi’nin 31 üyesi tarafından (12 Türkiye, 8 Azerbaycan, 3 İngiltere, 2 Arnavutluk, 1 Bulgaristan, 1 Lüksemburg, 1 Yugoslavya, 1 Makedonya, 1 Norveç, 1 Polonya) imzalanan, “Ermeniler tüm Hocalıları öldürdüler ve tüm şehri harap ettiler” ifadesinin yer aldığı ve 19’ncu yüzyılın başlarından bu yana Ermeniler tarafından Azerilere karşı işlenen katliamları soykırım olarak tanımaya adım atılması gerektiğini belirten 324 No.lu Bildiri yayınlanmıştır ama bunun bir yaptırımı olmamıştır.
Başta Garo Paylan olmak üzere Hocalı’daki katliamı görmek istemeyip “sözde” Ermeni soykırımını Türkiye’ye kabul ettirmek isteyenler, Ermeni isyanlarını konu alan ve Amerikalı yönetmen Philip M. Callaghan tarafından çekilen Ermeni İsyanı 1894-1920 belgeselini izlemelidirler. (http://www.youtube.com/watch?v=zNCnSDjHGTg)
Paylan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması talebiyle Paylan’ın meclise verdiği önergesinde “Bütün dünya ateşkes çağrısı yaparken, biz neden savaş çağrısı yapıyoruz, Suriye’den Azerbaycan’a, Türkiye tarafından cihatçıların gönderildiği iddiası doğru mudur, Azeri ve Ermeni vatandaşlarımız varken, neden Azeri’yi kardeş, Ermeni’yi düşman olarak görüyorsunuz, Ermeni halkına dönük nefret söylemlerinizin, Ermeni vatandaşlarımızı hedef haline getirdiğinin farkında mısınız?” gibi sorular yöneltmeden önce mutlaka Zori Balayan 1995 yılında yayınlanan Ruhumuzun Canlanması (Heaven and Hell, Los Angeles 1997, Yerevan 1995) kitabında (s. 260-262) Hocalı’da nasıl soykırımın yapıldığını okuması gerekir.http://prntscr.com/uw6dlo
Bir önemli hatırlatma. Emmanuel Macron, Türkiye’nin Afrin’de teröristlere yönelik yürüttüğü harekat ile ilgili skandal cümleler kullanmıştı. Türkiye’den anında karşılık gören o skandalın kaynağının ise Paylan olduğu ortaya çıkmıştır. HDP’li vekilin Fransa Cumhurbaşkanı’na Türk askerinin Afrin’de sivilleri hedef aldığı yalanını fısıldadığı belirlenmiştir.
Yazıları posta kutunda oku