Sorunun kısa geçmişi: Osmanlı İmparatorluğu döneminde o zamanki batı ülkelerinden bazıları Anadolu’da yaşayan milletlerden olan Rumlar, Ermeniler, Kürtler daha sonra diğer azınlıklar üzerinden böl yönet siyasetlerine uygun olarak ayrılıkçı hareketlere çanak tutmuştu. Hedefte Türklerin Anadolu’dan atılması vardı. Bunun için adı geçen azınlıkların içinde yer alan ayrılıkçı milliyetçi grupları harekete geçirerek başkaldırılar, isyanlar başlattılar. Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan Kürt ayrılıkçılarının isyanı Kurtuluş savaşında ve Cumhuriyet döneminde de hız kesmeden devam etmiştir. Günümüz Kürt ayrılıkçıların başkaldırılarının temeli oldukça eski bir tarihe dayanmaktadır. Türkiye başta olmak üzere Suriye, Irak ve İran’dan toprak kopararak bağımsız Kürt devletini kurmayı hedeflemişlerdir. Suriye ve Irak’ta bu hedeflerini kısmen gerçekleştirdiler.
Burada Ayrılıkçı Kürtlerle, Türklerle birlikte barış içinde yaşamış olan ve yaşamakta olan Kürt vatandaşlarımızı ayrı tutmak gerekir. İkisini bir birine karıştırılırsa kaos yaratılmış olur.
Osmanlı dönemi de dahil bugünde Türk ordusu kuvvetlidir. Türk ordusu kuvvetli olduğu müddetçe de sadece Kürt ayrılıkçı hareketleri değil hiçbir ayrılıkçı harekete Türkiye geçmişte izin vermediği gibi gelecekte de vermeyecektir. Bugün Türk ordusu Dünya silahlı kuvvetleri içinde güçlü olan en güçlü 9 ordudan biridir. (Global Fire Power) Her ne kadar Türk ordusu üzerinde bazı oyunlar oynansa da, parçalanmaya çalışılsa da, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Ordusu ayaktadır ve ayakta kalacaktır. Hunlardan bu tarafa Türk ordusu her zaman var olmuştur. Türk Milleti demek ordu demektir. Türkler savaşçı bir millettir. Ataları batı Asya’dan Orta Avrupa içlerine kadar hakimiyet kurmuşlardır. FETÖ şeriat harekatı sırasında Türk Ordusu dağıtılmaya çalışılmışsa da dinci ayrılıkçılar bunu başaramamışlar ama ordumuzun dışa karşı zayıf düştüğü imajını vermişlerdir. Kürt ayrılıkçılar bunu fırsat bilerek ve batı ülkelerinin de desteğini alarak gemiyi azıya almışlardır.
Türk ordusunun, milletinin çoğunluğunun ve Türklerle barış içinde yaşamayı hedefleyen Kürt olup Türk vatandaşı olanları da dahil etmek gerekir. İstiklal savaşında Kürtlerin verdiği desteği de unutmamak gerekir. Vatanı için canını feda etmekten çekinmeyen Türk Milleti ve ordusu başka ordularla kıyaslanamaz. Türkiye’nin elinde nükleer silah bulunmamakla beraber bu zaaf olarak kabul edilmemelidir. Türk Bağımsızlık savaşına bakıldığında elinden silah bulunmayan Türklerin zaferi herkesçe bilinmektedir. Bu konuda vatan bilincinden yoksun ve bu kültüre sahip olmayan Suriye’ye bakmak yeterli olacaktır.
Türk insanı ordusunu sever, ordunun kutsal bir ocak olduğunu kabul eder. Son yıllarda ordu üzerinde değişik manipülasyonlar yapılmışsa da Türk milletinin asla ordusuna güveni sarsılmamıştır.
Her ne kadar Kürt ayrılıkçılar Suriye ve Irak’tan ABD başta olmak üzere diğer ülkelerinde yardımı ile toprak koparmışsa da Türkiye ve İran’dan koparamayacaktır. Her iki ülkede buna izin vermez. Batı ülkeleri ve ayrılıkçılar 1970 li yıllardan bu tarafa Türkiye’nin bölünmesi için uğraşsa da hep girişimleri boşa çıkmaktadır. Çünkü Türkiye’de yaşayan Kürt vatandaşlar Türkiye’den ayrılmak gibi bir düşünceleri yoktur.