Yeniden Refah Partisi’nden yapılan açıklamada; Ermenistan’ın 12 Temmuz’daki Tovuz mevzilerine saldırısı sonrası bugün de Dağlık Karabağ’a yönelmesinin asla tesadüfi olmadığı, bu saldırıların Rusya’nın, Ermeni Diasporasının yoğun olduğu Fransa’nın ve ABD’nin bilgisi dışında gerçekleşme imkânının olamayacağı kaydedildi.
Yeniden Refah Partisi Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından Ermenistan’ın kardeş ülke Azerbaycan’a yönelik saldırısına ilişkin yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Ermenistan Dağlık Karabağ işgaline derhal son vermelidir!
“Ermenilerin Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a yönelik saldırısını ve güç kullanmasını şiddetle kınıyoruz. Ermeni tarafının bu saldırısı, Azerbaycan egemenliğini ihlal ettiği gibi, bölgesel barışı da tehlikeye atabilecek bir adımdır. Azerbaycan, Ermenilerin güç kullanımına karşı sadece nefsi müdafaa hakkını kullanmış olup, Ermeni tarafının kabul edilemez saldırısı taraflar arasındaki ateşkesin tek taraflı ihlalidir. Bu hususta ilgili uluslararası kurum ve kuruluşların, Ermenilerin sivil yerleşim alanlarına yönelik saldırılarına karşı derhal gerekli caydırıcı önlemi almalı ve Tovuz olayından sonra yeniden planlanıp sahneye konan bu tehlikeli kışkırtma eylemini derhal durdurmalıdır.”
‘Ermenistan’ın arkasındaki ülkeler bellidir’
Ermenistan’ın bu hamlesiyle bölgede Türkiye’yi zor duruma sokmak istediği vurgulanan değerlendirmeye şöyle devam edildi:
“30 yıldan beri Güney Kafkasya’nın kanayan yarası Dağlık Karabağ’ı işgali altında tutmakta olan Ermenistan, özellikle son dönemlerde enerji ve ulaştırma alanlarında Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan olumlu gelişmeleri de dikkate alarak enerji nakil hattı ve demiryolu ulaşım bölgesini içinden çıkılmaz girift bir hale getirerek adeta yeni bir sorun yumağı haline dönüştürmeye çalışmaktadır.
Ermenistan, özellikle Türkiye’yi de içinden çıkılması güç kaos ortamına çekebilmek amacıyla son dönemde Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerde Türkiye’ye karşı caydırıcı politikalar devşirmeye çalışan ABD, Fransa ve Rusya’nın üstü örtük desteklerini almadan tek başına inisiyatif alarak büyük çaplı bir saldırı başlatabilmesi pek mümkün gözükmemektedir. Nitekim Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de benzer konuya dikkat çekerek “Ermenistan’ın saldırısının planlı ve programlı olduğunu” vurgulaması son derece önem arz etmektedir.
‘Dağlık Karabağ’a saldırının önceden geleceği belliydi’
‘Uzun zamandan beri kendi iç sorunlarıyla uğraşan Ermenistan’ın, Tovuz’daki Azerbaycan mevzilerine ani saldırısı son derece düşündürücü ve stratejik bir hamle idi.’ denen açıklamada, “Tovuz bölgesinin Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Türkiye’ye Doğalgaz sağlayan TANAP boru hattı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının geçtiği stratejik bir noktada yer alması bu saldırı planının basite indirgenecek bir boyutunun olmadığı ve her an için Dağlık Karabağ’da yeni bir saldırının gerçekleşebileceği kuvvetle muhtemel idi.
Özellikle Fransa, ABD ve Rusya’da etkin Ermeni lobisinin mevcudiyeti bunu teyit eder niteliktedir. Bu arada Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)’na bağlı olarak 1992 yılında oluşturulan Minsk Grubu’nun eş başkanlığını Rusya, Fransa ve ABD’nin oluşturuyor olması sorunun çözümüne yönelik hiçbir somut katkı yapmadığı gibi, Dağlık Karabağ konusunda deyim yerindeyse 28 yıldan beri Ermenistan’ın adeta emniyet sübabı olarak görev yapmaktadır.” denildi.
Kardeş Azerbaycan’ın haklı davasının yanındayız
Yeniden Refah Partisi son olarak, Ermeni tarafının tek taraflı provokatif saldırısını şiddetle telin ettiklerini , dost ve kardeş Azerbaycan’ın haklı davasının her zaman yanında yer aldıklarını belirtti.
Bir yanıt yazın