SAĞLIKTA ŞİDDET!..

Münferit de olsa, sağlık çalışanlarına karşı yapılan sözlü/fiili saldırıların ardı arkası kesilmiyor!
Neden?
Olayı çıkartan kişi veya kişilere sorduğunuzda, tamamen kendileri haklı(!) Ama haklı olmadıkları ve olamayacakları en önemli konuyu bilmemenin cehaletinden olmaktadır. Hasta ve hastane mevzuatını bilmemek, doktorların aciliyet durumuna göre hastaya müdahale hakkını tayin edecek yetkiye sahip olduğunu anlamamak magandalık sonucunu doğurmaktadır.
Ne surette olursa olsun, sağlıkçılara karşı yapılan şiddet/saldırı çok ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Kesinlikle ‘CAYDIRICI’ ağırlıkta olmalıdır.
Toplumun eğitim kalitesi düşük, sosyal yapısı, bencillik ve buna bir de görgüsüzlük eklendiğinde kişi zıvanadan çıkıyor!
Bunu yapan kişi nasıl düşünürse düşünsün, şiddete varan sağlıkçı saldırısı öncelikle insanlık ayıbıdır.Bu güne kadar bir çok saldırı oldu, hatta hayatını kaybeden doktorlarımız da çok üzücü bir örnek olarak hafızalardadır!
Bir adım sonrasını düşünemeyecek durumda olan egoistler, sonradan pişmanlık ve nedamet getirdiğini belirtse de cezasız kalmamalıdır. Şimdiye kadar ki Sağlık Bakanları bu konuda yetersiz ve kusurludur diyebilirim. Personeline sahip çıkmakta ayak sürümüşlerdir.
En son sağlık bakanı Fahrettin Koca’da TBMM’de ‘’ “Vekillere seslenmek istiyorum. Sağlık camiası olarak uzun yıllardır süren sorunumuz var. Kamuoyu vicdanı hiçbir seferinde sineye çekmedi. Hekimlerimizin diğer birçok personelimizin uğradığı şiddet haber konusu oldu. Yasalar şiddete eğilimli kişiler için caydırıcılıktan uzak kaldı.’’ İtirafını yapmıştır.
Sağlıkta şiddeti önleme amacıyla 8.4.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 15.04.2020 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Teklif, siyasi partilerin ortak önergesi ile TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan 212 sıra sayılı Kanun teklifine eklenerek kanunlaştırıldı.
Bir örnek verecek olursak; Türk Ceza Kanunu’nun kasten yaralama suçunun düzenlendiği 86. Maddesi yönünden:
Suçun yalın halinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis, yaralamanın basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Aynı maddenin (3) üncü fıkrasının (c) bendi uyarınca eğer suç, kamu görevi nedeniyle işlenmiş ise şikayet aranmadan suçun kovuşturulacağı ve verilecek cezanın yarı oranında arttırılacağı düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi, yeni yasa ile cezalar yüzde elli oranında artırılmıştır. Esas mesele bunun uygulanması safhasındadır.
Ne yazık ki ülkemizde infazların uygulanması konusunda ciddi bir yetersizlik olduğundan, cezasını çekmeyen suçluya da cesaret vermekte, caydırıcılık etkisi yok olmaktadır.
İnsanlık için çalışan sağlıkçılarımızı takdir ederken, şiddete maruz kalmalarını da nefretle kınıyorum. Sağlık, önce sağlık çalışanlarında olmalı ki bizi sağlığımıza kavuştursunlar.
Emin EĞRİ

Münferit de olsa, sağlık çalışanlarına karşı yapılan sözlü/fiili saldırıların ardı arkası kesilmiyor!Neden?Olayı çıkartan kişi veya kişilere sorduğunuzda, tamamen kendileri haklı(!) Ama haklı olmadıkları ve olamayacakları en önemli konuyu bilmemenin cehaletinden olmaktadır. Hasta ve hastane mevzuatını bilmemek, doktorların aciliyet durumuna göre hastaya müdahale hakkını tayin edecek yetkiye sahip olduğunu anlamamak magandalık sonucunu doğurmaktadır.Ne surette olursa olsun, sağlıkçılara karşı yapılan şiddet/saldırı çok ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Kesinlikle ‘CAYDIRICI’ ağırlıkta olmalıdır.Toplumun eğitim kalitesi düşük, sosyal yapısı, bencillik ve buna bir de görgüsüzlük eklendiğinde kişi zıvanadan çıkıyor!Bunu yapan kişi nasıl düşünürse düşünsün, şiddete varan sağlıkçı saldırısı öncelikle insanlık ayıbıdır.Bu güne kadar bir çok saldırı oldu, hatta hayatını kaybeden doktorlarımız da çok üzücü bir örnek olarak hafızalardadır!Bir adım sonrasını düşünemeyecek durumda olan egoistler, sonradan pişmanlık ve nedamet getirdiğini belirtse de cezasız kalmamalıdır. Şimdiye kadar ki Sağlık Bakanları bu konuda yetersiz ve kusurludur diyebilirim. Personeline sahip çıkmakta ayak sürümüşlerdir.En son sağlık bakanı Fahrettin Koca’da TBMM’de ‘’ "Vekillere seslenmek istiyorum. Sağlık camiası olarak uzun yıllardır süren sorunumuz var. Kamuoyu vicdanı hiçbir seferinde sineye çekmedi. Hekimlerimizin diğer birçok personelimizin uğradığı şiddet haber konusu oldu. Yasalar şiddete eğilimli kişiler için caydırıcılıktan uzak kaldı.’’ İtirafını yapmıştır.Sağlıkta şiddeti önleme amacıyla 8.4.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 15.04.2020 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Teklif, siyasi partilerin ortak önergesi ile TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan 212 sıra sayılı Kanun teklifine eklenerek kanunlaştırıldı.Bir örnek verecek olursak; Türk Ceza Kanunu’nun kasten yaralama suçunun düzenlendiği 86. Maddesi yönünden:Suçun yalın halinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis, yaralamanın basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Aynı maddenin (3) üncü fıkrasının (c) bendi uyarınca eğer suç, kamu görevi nedeniyle işlenmiş ise şikayet aranmadan suçun kovuşturulacağı ve verilecek cezanın yarı oranında arttırılacağı düzenlenmiştir.Görüldüğü gibi, yeni yasa ile cezalar yüzde elli oranında artırılmıştır. Esas mesele bunun uygulanması safhasındadır.Ne yazık ki ülkemizde infazların uygulanması konusunda ciddi bir yetersizlik olduğundan, cezasını çekmeyen suçluya da cesaret vermekte, caydırıcılık etkisi yok olmaktadır.İnsanlık için çalışan sağlıkçılarımızı takdir ederken, şiddete maruz kalmalarını da nefretle kınıyorum. Sağlık, önce sağlık çalışanlarında olmalı ki bizi sağlığımıza kavuştursunlar.Emin EĞRİ - doctor saglik doktor
Münferit de olsa, sağlık çalışanlarına karşı yapılan sözlü/fiili saldırıların ardı arkası kesilmiyor!Neden?Olayı çıkartan kişi veya kişilere sorduğunuzda, tamamen kendileri haklı(!) Ama haklı olmadıkları ve olamayacakları en önemli konuyu bilmemenin cehaletinden olmaktadır. Hasta ve hastane mevzuatını bilmemek, doktorların aciliyet durumuna göre hastaya müdahale hakkını tayin edecek yetkiye sahip olduğunu anlamamak magandalık sonucunu doğurmaktadır.Ne surette olursa olsun, sağlıkçılara karşı yapılan şiddet/saldırı çok ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Kesinlikle ‘CAYDIRICI’ ağırlıkta olmalıdır.Toplumun eğitim kalitesi düşük, sosyal yapısı, bencillik ve buna bir de görgüsüzlük eklendiğinde kişi zıvanadan çıkıyor!Bunu yapan kişi nasıl düşünürse düşünsün, şiddete varan sağlıkçı saldırısı öncelikle insanlık ayıbıdır.Bu güne kadar bir çok saldırı oldu, hatta hayatını kaybeden doktorlarımız da çok üzücü bir örnek olarak hafızalardadır!Bir adım sonrasını düşünemeyecek durumda olan egoistler, sonradan pişmanlık ve nedamet getirdiğini belirtse de cezasız kalmamalıdır. Şimdiye kadar ki Sağlık Bakanları bu konuda yetersiz ve kusurludur diyebilirim. Personeline sahip çıkmakta ayak sürümüşlerdir.En son sağlık bakanı Fahrettin Koca’da TBMM’de ‘’ "Vekillere seslenmek istiyorum. Sağlık camiası olarak uzun yıllardır süren sorunumuz var. Kamuoyu vicdanı hiçbir seferinde sineye çekmedi. Hekimlerimizin diğer birçok personelimizin uğradığı şiddet haber konusu oldu. Yasalar şiddete eğilimli kişiler için caydırıcılıktan uzak kaldı.’’ İtirafını yapmıştır.Sağlıkta şiddeti önleme amacıyla 8.4.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 15.04.2020 tarihinde TBMM’de kabul edildi. Teklif, siyasi partilerin ortak önergesi ile TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan 212 sıra sayılı Kanun teklifine eklenerek kanunlaştırıldı.Bir örnek verecek olursak; Türk Ceza Kanunu’nun kasten yaralama suçunun düzenlendiği 86. Maddesi yönünden:Suçun yalın halinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis, yaralamanın basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Aynı maddenin (3) üncü fıkrasının (c) bendi uyarınca eğer suç, kamu görevi nedeniyle işlenmiş ise şikayet aranmadan suçun kovuşturulacağı ve verilecek cezanın yarı oranında arttırılacağı düzenlenmiştir.Görüldüğü gibi, yeni yasa ile cezalar yüzde elli oranında artırılmıştır. Esas mesele bunun uygulanması safhasındadır.Ne yazık ki ülkemizde infazların uygulanması konusunda ciddi bir yetersizlik olduğundan, cezasını çekmeyen suçluya da cesaret vermekte, caydırıcılık etkisi yok olmaktadır.İnsanlık için çalışan sağlıkçılarımızı takdir ederken, şiddete maruz kalmalarını da nefretle kınıyorum. Sağlık, önce sağlık çalışanlarında olmalı ki bizi sağlığımıza kavuştursunlar.Emin EĞRİ - doctor saglik doktor

Yorumlar

  1. Mine Kayra avatarı
    Mine Kayra

    Doktorlar birliği konusunda gündemdeki olumsuz konuşmaların da insan saygısızlığını arttırdığı düşünülmelidir.

    Salgın başladığından bu yana , insanlarla alay edercesine, yabancı sözcükler kullanılması, bir cümlede PANDEMİ ardından SALGIN denmesi gibi konuşmalar anlatılanların açıkça anlaşılmasını önlemektedir.

    Televizyon dizileri sürekli olarak şiddet içerdiğinden insanlar da gereğince mantıklı olmadığından ve görselliğe alışmış insanlara doğru örnekler ve yeterince bilgi verilmeyip iş ceza/para toplama işine dönüştürülünce bu olaylar kaçınılmaz oluyor.

    TÜRKÇE KONUŞUN
    Her yere TE MA ME Temizlik Maske Mesafe levhaları koyun
    Okullarda çocuklara bir bitki yetiştirmeyi öğretin, yerinde sabrın güzelliğini görsünler
    Hoşca ve sağlıkla kalın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir