Bir tarafta binlerce yıllık şanlı bir tarihe sahip Türkiye Cumhuriyeti.
Diğer tarafta Roma kültürünün etkisinde kalarak Kelt ve Latin kökenli topluluklar ile karışmış soysuz sopsuz, melez ve ne idüğü belirsiz bir Fransız
Ve……
Türkiye Cumhuriyetini resmen aşağılayan, bir milleti açık ve net bir şekilde barbarlıkla niteleyen bir mesaj
Al bir kaya, nerene dayarsan daya derler ya…
Tam olarak öyle bir şey işte
Bakın soysuz Emanuel Macron sosyal medya hesabından Türkçe yayınladığı mesajında ne diyor?
“Ajaccio’da, Türkiye’ye net bir mesaj gönderdik: iyi niyetli, naiflik olmaksızın sorumlu bir diyaloğu yeniden açalım. Bu çağrı bundan böyle Avrupa Parlamentosu’nun da çağrısı. Görünüşe göre de işitilmiş. İlerleyelim” dedi.
Bu mesajın anlamı….
Biz Doğu Akdeniz’de gövde gösterisi yaptık. Bunu da iyi niyetsiz ve nazik olmadan yaptık. Diyaloğa oturup biz ne dersek onu kabul edeceksiniz dedik. Bunu Avrupa Parlamentosunda da ilan ettik. Türkler tırstı, korktu ve geri çekildi. Demek ki anladıkları dil budur.”
Evet soysuz Emanuel Macron tam olarak bunu söylüyor.
İyi de bunu o soysuza söyleten kim?
Sen dış politikayı iç politika malzemesi yapıp mehter marşı ve “eyyyy” naaraları ile Akdenize açılır ve daha sonra 2 kere geri çekilirsen o bunu söyler.
Sen Akdenize kıyısı olan tüm ülkelerin içişlerine müdahale edersen sap gibi yalnız kalırsın ve o bunu söyler.
Sen bu milleti oy ve iktidarda kalmak uğruna illet, zillet, ümmet, terörist diye böler ve parçalarsan o bunu söyler.
Sen sırf sana itaatkar olsunlar diye liyakatsız ve bilgisiz insanları haketmedikleri koltuklara oturturp onları kendine emir eri yaparsan o bunu söyler.
Sen içeride ayrı konuşur, dışarıda farklı hareket edersen o bunu söyler.
Söyleyen soysuz Emanuel Macron’a değil
Ona bunu söyletene bakmak lazım
Bir de….
Bu sözleri hazmetmeyip gerçekleri haykıranlara değil
Mehmet Cengizle başlayan her şeyi görüp duyarak geniş bir sekilde sineye çekenlere, hakaretleri bile iltifat olarak kabul edenlere bakmak lazım
Bir yanıt yazın