İDAM OLSUN(MU)?…

‘’Ağam bizimle eğleniyi..’’ sözünün fiiliyattaki gerçeği bu idam konusu!
Türkiye’de ölüm cezası 1984 den bu yana uygulanmamaktadır ve 2004 yılında kaldırılmıştır. İdam cezası önce 2001 yılında ‘’savaş tehdidi ve terör suçları halleri’’ dışındaki suçlar için kaldırılmış, 3 Ağustos 2002 de ‘’Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar hariç’’ şartı ile kaldırılmıştır.
7 Mayıs 2004 tarihli 5170 sayılı kanun ile Anayasadan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, böylece idam cezası Türk hukukundan tamamen kaldırılmıştır.
Durum böyleyken, zaman zaman ayranı kabaran siyasiler yeniden ‘’İDAM’’ cezasını getirilmesini istemektedirler.
Hele toplumda infial yaratan bir olay olduğunda hemen ısıtıp gündeme getirmektedirler! İktidarı, yavru muhalefeti hemen coşarak halkın gazını almak için idam cezasına sıcak bakıyor havası yaratmaktadırlar!
Elinizi tutan mı var?
Varsa siyasi cesaretiniz çıkarın bakalım!.. İç kamuoyuna şirin görünmenin, parsa kapmanın dayanılmaz ucuz siyaset anlayışıdır.
Avrupa konseyi üyesiyiz, AB’ye aday ülkeyiz ve medeni ülkelerde idam cezası kaldıralı yıllar olmuş! Biz de onlara uyum sağlamak ve ‘’MEDENİ’’ olmak için yukarıdaki tarihlerde kaldırdık!
Ara sıra, konu gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanı ‘’ Meclis idam kararını çıkarıp önüme gelirse imzalarım’’ demektedir. İlk cümlemde dediğim gibi ‘’Ağam bizimle eğleniyi’’
Halka karşı dönüm, ‘’önüme gelsin imzalarım’’ derken, geriye dönüp meclisteki çoğunluğuna ‘’sakın ha öyle bir şey yapmayın’’ demektedir.
Milleti anlamaz, saf, cahil sanmanın siyasi bakış açısıdır bu!
Hadi bu ağır cezayı geri getiremeyeceksiniz, en doğrusu mevcut cezaları hakkıyla uygulayın ki; milletin gönlü ferahlasın. Maalesef onu da yapamıyoruz. Siyasilerin derdi, ne cezasını çekmiş, çekmemiş değil. Çıkaracakları örtülü af ile oy gelir mi gelmez mi tüm hesapları bu yönde. Kendilerine artı bir avantaj sağlarsa bir bahane ile onlara göre infaz yasasında değişiklik ama gerçekte ‘AF’ dediğimiz yasayı çıkarmaktalar. Bu nedenle cezaların güvenirliliği yerle bir olduğu gibi, mağdurların yüreklerini yakmaktadır.
Türkiye’de 1922, 1923, 1933, 1960, 1963, 1966, 1974 de olmak üzere yedi kez ‘’GENEL AF’’ ilan edildi.
Diğer afları sayarsak 1921 den bu tarafa kapsamı değişiklik gösteren toplam 52 af kanunu çıkarılmıştır.
Bu durumda şimdi gel de bu ülkenin adaletine güven! Cezalar caydırıcı olmadıktan sonra suçu önlemez, adeta teşvik edersiniz!
Toplumdaki gerçek kanı; nasıl olsa bir af çıkar inancıdır! Bu da caydırıcılığın düşmanıdır.
Siyaset ‘’İDAM’’ gibi telafisi olmayan bir cezayı malzeme olarak kullanmamalıdır. Bahsettiğim gibi bunu gündeme getireceklerine, mevcut yasalardaki verilen cezaların harfiyen ve eksiksiz uygulanması için gereğini yapmalıdırlar.
Bu konu, kürsüden ip atmayla çözülecek ve hafife alınacak bir konu değildir. ‘’Asmayalım da besleyelim mi?’’ zihniyeti hiç değildir.
Emin EĞRİ

‘’Ağam bizimle eğleniyi..’’ sözünün fiiliyattaki gerçeği bu idam konusu!Türkiye’de ölüm cezası 1984 den bu yana uygulanmamaktadır ve 2004 yılında kaldırılmıştır. İdam cezası önce 2001 yılında ‘’savaş tehdidi ve terör suçları halleri’’ dışındaki suçlar için kaldırılmış, 3 Ağustos 2002 de ‘’Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlar hariç’’ şartı ile kaldırılmıştır.7 Mayıs 2004 tarihli 5170 sayılı kanun ile Anayasadan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, böylece idam cezası Türk hukukundan tamamen kaldırılmıştır.Durum böyleyken, zaman zaman ayranı kabaran siyasiler yeniden ‘’İDAM’’ cezasını getirilmesini istemektedirler.Hele toplumda infial yaratan bir olay olduğunda hemen ısıtıp gündeme getirmektedirler! İktidarı, yavru muhalefeti hemen coşarak halkın gazını almak için idam cezasına sıcak bakıyor havası yaratmaktadırlar!Elinizi tutan mı var?Varsa siyasi cesaretiniz çıkarın bakalım!.. İç kamuoyuna şirin görünmenin, parsa kapmanın dayanılmaz ucuz siyaset anlayışıdır.Avrupa konseyi üyesiyiz, AB’ye aday ülkeyiz ve medeni ülkelerde idam cezası kaldıralı yıllar olmuş! Biz de onlara uyum sağlamak ve ‘’MEDENİ’’ olmak için yukarıdaki tarihlerde kaldırdık!Ara sıra, konu gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanı ‘’ Meclis idam kararını çıkarıp önüme gelirse imzalarım’’ demektedir. İlk cümlemde dediğim gibi ‘’Ağam bizimle eğleniyi’’Halka karşı dönüm, ‘’önüme gelsin imzalarım’’ derken, geriye dönüp meclisteki çoğunluğuna ‘’sakın ha öyle bir şey yapmayın’’ demektedir.Milleti anlamaz, saf, cahil sanmanın siyasi bakış açısıdır bu!Hadi bu ağır cezayı geri getiremeyeceksiniz, en doğrusu mevcut cezaları hakkıyla uygulayın ki; milletin gönlü ferahlasın. Maalesef onu da yapamıyoruz. Siyasilerin derdi, ne cezasını çekmiş, çekmemiş değil. Çıkaracakları örtülü af ile oy gelir mi gelmez mi tüm hesapları bu yönde. Kendilerine artı bir avantaj sağlarsa bir bahane ile onlara göre infaz yasasında değişiklik ama gerçekte ‘AF’ dediğimiz yasayı çıkarmaktalar. Bu nedenle cezaların güvenirliliği yerle bir olduğu gibi, mağdurların yüreklerini yakmaktadır.Türkiye’de 1922, 1923, 1933, 1960, 1963, 1966, 1974 de olmak üzere yedi kez ‘’GENEL AF’’ ilan edildi.Diğer afları sayarsak 1921 den bu tarafa kapsamı değişiklik gösteren toplam 52 af kanunu çıkarılmıştır.Bu durumda şimdi gel de bu ülkenin adaletine güven! Cezalar caydırıcı olmadıktan sonra suçu önlemez, adeta teşvik edersiniz!Toplumdaki gerçek kanı; nasıl olsa bir af çıkar inancıdır! Bu da caydırıcılığın düşmanıdır.Siyaset ‘’İDAM’’ gibi telafisi olmayan bir cezayı malzeme olarak kullanmamalıdır. Bahsettiğim gibi bunu gündeme getireceklerine, mevcut yasalardaki verilen cezaların harfiyen ve eksiksiz uygulanması için gereğini yapmalıdırlar.Bu konu, kürsüden ip atmayla çözülecek ve hafife alınacak bir konu değildir. ‘’Asmayalım da besleyelim mi?’’ zihniyeti hiç değildir.Emin EĞRİ - page prof ibrahim kaboglu anayasadan hukuk devleti ibaresi kaldirilirsa cuntacilara idam cezasi uygulanabilir 527803565

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir