MİKİS THEODARAKİS AÇIKLAMASI..
92 yaşındaki büyük Besteci Mikis Theodarakis’in son günlerde Ege’de yaşanan gerginlik ile ilgili yaptığı açıklama. Maalesef onun gibiler tüm dünyada hızla azalıyor.
“Benim görüşüme göre, Türkiye denizlerle çevrilidir ve denizlerle çevrili bir ülke olarak denizaltı zenginliğinin değerlendirilmesine katılma isteği duymaktadır. Ancak bu katılımının önüne geçen, adalarımız gibi, esaslı engeller var olunca, şu veya bu sebepten dolayı boğulduğunu hissetmektedir.
Dostluğun büyük savunucusu olan Konstantinos Karamanlis’in bana şunu söylediğini hatırlıyorum; Salamina ve Egina adaları Türkiye’ye ait olsaydı, biz nasıl hissederdik? İşte Türkler de böyle hissetmektedir. Dolayısıyla Türkiye’nin bu boğulma hissini anlamamız gerektiğini ve kendisiyle konuşarak gerçekçi bir çözüme ulaşmamız gerektiğini, formaliteleri aşan ve Türkiye’nin boğulduğunu ve tehdit ettiğini, dolayısıyla denizaltı zenginliğinin kimse tarafından değerlendirilememesi sonucuna yol açan gerçeği dikkate alan iki tarafın bir anlaşmaya varması gerektiğini düşünüyorum.
Zaten bu zenginlik o kadar büyük ki, Türkiye’yi bir rakip olmaktan çıkarıp, bir partnere dönüştürmeye çabalamamıza değecektir. Birinin ve diğerinin yüzdesine gelince, bu uluslararası hukuku göz önünde bulundurarak ve aynı zamanda hem adalet hissine hem de realizme dayalı sağduyulu hareket ederek yapılması gereken pazarlıkların sonucunda belirlenecektir. Yunanistan’ın menfaatleri açısından bu seçeneği, Türkiye’ye karşı cephe alarak, her iki yakadaki halkların ağır bedel ödeyeceği bir savaş tehlikesine yol açmaktan çok daha fazla tercih ederim.
ABD ile Avrupa’nın Türkiye’ye karşı cephe alması ve Yunanistan’ı desteklemesi nedeniyle söz konusu konjonktürde ülkemizin sözüm ona avantajlı konumda olmasına dair atılan naralar tehlikeli akrobasilerdir. Erdoğan veya sonraki bir T.C. Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’yi tekrar ABD üssü yapmayı kabul etmesi durumunda neler olacağını düşünün. O zaman, kaşla göz arasında, her şey tersine dönmüş olur ve halkımızla ülkemiz kaderiyle başbaşa kalır.
Çilekeş halkımızı ve ülkemizi hak ettiği konuma getirecek, yani ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmaya sahip, kendi yeterli ve bağımsız bir ülkeye dönüştürecek olan bu zenginliğimizden faydalanmak istiyorsak, bunun için son fırsatımız olduğuna inanıyorum.”
Mikis Theodorakis