Bilelim ki, kazandığımız başarı ulusun kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir.
Aynı başarıları ileride de kazanmak istiyorsak, aynı temele dayanalım ve aynı yolda yürüyelim. (1923)
Mustafa Kemal ATATÜRK
Güzel ülkemizin doğasında da Mustafa Kemal ATATÜRK var!!!
Değerli arkadaşlar,
Sizlere daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, bir kez daha 20. yüzyılın lideri seçilmiştir (Mayıs-2008). ABD’de Brown Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Arnold Ludwig, geliştirdiği bir metodoloji sonucunda, Atatürk’ün 20. yüzyılın en büyük siyasi lideri olduğunu ortaya koydu. 11 kategoriye göre seçilen liderler sıralamasında 31 puanla Atamız birinci olurken, Mao Zedung ve Franklin Roosevelt 30 puanla ikinci olmuşlardır. Dünyayı karıştıran Bush ise 15 puan almış. Onun dünyanın da kabul ettiği liderliğini ve önderliğini, ne yazık ki bizler hala algılayamadık ve kabullenemedik.
Güzel ülkemizin doğasında da onun görüntüsü var. Her yıl, 15 Haziran ve 15 Temmuz tarihleri arasında Ardahan’ın Damal ilçesinde, Karadağ eteklerine güneşin yansımasıyla saat 17.32de oluşmaya başlayan görüntü, saat 17.50 sıralarında Atatürk siluetini ortaya çıkartıyor. Yani büyük liderimizin resmi doğamız da var ve onu kimse, ne gönlümüzden, ne de doğamızdan silemeyecektir. Ne yazık ki son günlerde birçok hain, onun heykelini ve resmini yok etmek için eylemler yapıyor. Hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacaksın hem de bu ülkeyi kuran ve bizlere emanet eden liderimize karşı saygısızlık yapacaksın. Vatandaşlığımıza yakışmayan bu eylemleri kınıyorum.
Değerli arkadaşlar,
Yüce önderimiz, Sakarya meydan savaşında “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh da bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz” diyerek ülkemizin her yerinde savunma yapılması gereğini vurgulamıştır. Bu savunma taktiği dünya harp sistemine yeni bir anlayış getirmiştir. Bu savunma taktiği ile hareket eden ordumuz, hem savunmasını ve hem de büyük taarruz için gereken hazırlıklarını yapmıştır.
Bir yıl sonra Mustafa Kemal’in yönetiminde 26 Ağustos 1922 de Afyon Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos da Dumlupınar Meydan Muharebesi zaferi ile sonlanmıştır. Bu zaferden sonra da İngiliz piyonu Yunan ordusu 9 Eylülde, İzmir’de denize dökülmüştür. Sonra da Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve bizlere emanet edilmiştir.
Ulusal bağımsızlıkları için tüm dünya ülkelerince örnek alınan bu süreçte, yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ile onun emrinde, güzel ülkemizin kurulması için kanlarını ve canlarını veren tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi, hasretle anarken, şükranlarımızı sunuyoruz.
Sevgi ve saygılarımla (25.08.2020).
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Güzel ülkemizde terör yüzünden can kayıplarımız her gün artmaktadır. Türkiye’mizin kurulmasını ve birçok ülkeye örnek olmasını hazmedemeyen AB-D emperyalizminin, bizleri bölmek, birlik ve beraberliğimizi bozmak için yıllardır uyguladığı proje devam ediyor. Yani, yine binlerce vatan evladını kaybedeceğiz ve AB-D emperyalizmi de silah satmak için milyarlarca dolar kazanacak. Bu hain projeye karşı koymak için tüm halkımızı ulusal birlik ve beraber olmaya çağırıyorum.