OY UĞRUNA ÖLENLER!..

OY UĞRUNA ÖLENLER!..

Ülkemizde afetler eksik olmuyor!.. Kaderci bir toplum oluşumuz ve siyasilerin ‘’oy deposu’’ olarak gördükleri insanlar var olduğu sürece de her yıl bir veya birkaç kez bu acıları yaşayacağız!
Son olarak Giresun ilimize bağlı birkaç ilçede görülen ama bu güne kadar görülmemiş yağmur ve sel baskını yürekleri dağladı.
Can kayıplarının acısına ele avuca gelmeyecek kadar tahrip olmuş evler, dükkanlar ve araçlar da eklendi.
Devlet üç bakanı ile yara sarmaya gitti!.. Aslında bu yarayı açan kendileri olduğu halde madalyonun diğer yüzü ile ‘’devlet baba şefkati’’ gösterme gayretinde idiler. Hiç kusurları yokmuş, masumlarmış gibi halkın gönlünü almak için onlar da ‘’bu güne kadar görülmemiş afet’’ diyerek sözde halkın acılarına ortak oldular!
Karadeniz bu afetleri sürekli yaşıyor! Daha doğrusu yaşatılıyor!
Hatırlayan olur; 2010 yılında Samsun’un Canik ilçesinde Mert ırmağının taşması sonucunda devletin TOKİ vasıtasıyla yaptığı konutların alt katlarını sel bastı ,beş kişi TOKİ konutlarında olmak üzere 9 insanımız hayatını kaybetti!
Bu olayın ardından, o zaman Başbakan olan R.T.Erdoğan ‘’derenin intikamı ağır olur’’ diyerek, dere yataklarında yapılaşmaya izin vermeyeceklerini söylemişti!
Giresun’un DERELİ ilçesi acaba bu yapılaşmadan muaf mıydı? Çünkü tamamen dere yatağına sağlı sollu yapılaşmaya izin verilmiş!
Ülkemizde önceden de bir çok sel felaketi yaşadık. Bilhassa Karadeniz bölgesinde ağır oldu. Zonguldak, Bartın, Amasya illerinde can ve mal kayıpları ile sürekli tekrarlanan afetler yaşıyoruz!
Ders aldığımız yok…Allahın takdiri… beklenmeyen yağış…böyle afet görülmedi türünden gönüle teselli sözlerin haricinde elle tutulur, gözle görülür etkin bir tedbir maalesef alınmıyor.
Nedeni de gayet basit!.. Yukarıda bahsettiğim gibi ‘’Oy uğruna’’ göz yummak!
Sürekli uzatarak hazineye para gelmesi için çıkarılan ‘’İmar Barışı’’ hiçbir sağlamlık denetimi olmadan bilumum binalar yasal hale getirildi. Bu zihniyet olduktan sonra fazla şaşırmamıza da gerek kalmıyor!
Çarpık kentleşmenin mimarı olan AKP ve Belediyeleri olduğu sürece bu gibi üzücü olayları yaşayacağız.
2009 Yılında mega kent İstanbul’da yaşadığımız sel felaketinde 31 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, ardından açıklama yapan Erdoğan;’’Kalkar da biz dere yatağına binalar yaparsak ve dere yatağında bu yapılanmaları yaygınlaştırırsak derenin intikamı ağır olur’’ demişti.
Karşımıza çıkan tablo yine acı bir şekilde ‘’OY UĞRUNA ‘’ vatandaşa göz yumarak destek olunuyor ki; her yıl bu acıları yaşıyoruz. Öyle olmasa idi, Giresun felaketini yaşamazdık!
‘’Ölenlere rahmet, rantçılar devam et’’ anlayışımızın geldiği son durak burası! Devamı gelecek yıllarda tekrarlayacak ve aynı üzücü konuları konuşmaya devam edeceğiz. Bilim zihniyeti rehberimiz oluncaya kadar!