ALMANYA’DA TÜRK SİYASETÇİLERE PSİKOLOJİK OPERASYON VE TASFİYE
ALMANYA’nın Gelsenkirchen kentinin belediye meclisi eski üyesi Ilhan Bükrücü Türk düşmanlarının hedefi oldu.Ciddi bir algı ve karalama operasyonu başlatan bölücü ve Türkiye karşıtı şahıs ve grupların etkisi sonucunda İlhan Bükrücü yıllardır yapmış olduğu başarılı çalışmalarına rağmen CDU partisinin Gelsenkirchen teşkilatındaki görevlerinden azledilmiştir! Eskiden Almanlar veya Alman kamuoyu, Türklere bu denli saldırı yapması mümkün değildi, çünkü o zamanları ırkçı olarak damga tehlikesi vardı.
Fakat Sarrazin sonrası Almanya’da artan Türk ve Türkiye düşmanlığı ile artık “Türkiye karşıtı’ olmayan Türklere Almanya’da siyaset yapmak imkansız hale bilinçli olarak getirilmiştir! “Erdoğan Düşmanlığı” ile metodik olarak baskı uygulanarak,belirlenen şahıslar Türk fanatik ırkçısı olarak damgalanarak,Alman kamuoyondan bu paradigma doğrultusunda tasfiye ediliyor.
Operasyonlar bilinçli olarak Türkiye karşıtı bölücü grupların birleştiği,içinde Alman gazetecilerin de bulunduğu belirli gruplar tarafından yönlendiriliyor!
2016 yılında Alman Federal Parlamentosu’nun 1915 olayları ile ilgili almış olduğu yanlış ” Sözde Soykırım” tasarısı ise, burada gerekçe olarak gösteriliyor. Bu iddia ve suçlamayı kabul etmeyen her Türk kökenli siyasetçi,özellikle Alman siyasetinde aktif olması halinde, direk olarak ırkçı ve “Soyıkırım İnkarcısı” gibi çok garip,fakat çok etkili bir psikolojik suçlama ile Alman kamuoyunda karalanıyor! İlhan Bükrücü’nün de 1915 yılındaki suçlamaları kabul etmemesi burada gerekçe olarak gösterilmiştir! Ayrıca Türkiye’de muhaliflerin de soykırım iddiasını reddetiğini bilmelerine rağmen,bu paradigma çerçevesinde herkes Almnay’da otomatikmen ‘Erdoğancı’ ilan edilmekte. Alman kamuoyu ise sorgsuz ve sualsız büyük çoğunluğu bu algıya inanmaktadır. Bunun altındaki nedenleri ise;Almanlar’ın ikinci dünya savaşı sonrası işlenen Yahudi soykırım suçluluk duygusundan bir nevi hafifletme psikolojisi ve ezikliliği durumu söz konusu olabilir. Ortada bu senaryoya göre kazan-kazan ( Win-Win ) durumu Almanya’da Türk karşıtı bölücü gruplar ile Alman milliyetçileri arasında da görülebilinir!
Oysa 2015 ve 2017 yıllarında tarihçi Prof.Dr.İlber Ortaylı hocamız ile Almanya’daki üniversitelerde yapmış olduğumuz konferanslarda da soykırım gibi bir ağır iddianın söz konusu olmadığı,tarihi kanıtlardan yoksun Osmanlı Devletin tehcir kararın sistematik yok etmeyi amaçlamadığı da arşiv bilgilerinden mevcutdur. Özellikle tehcire maruz kalan Ermeni vatandaşların iskan edildikleri Osmanlı bölgelere (bugünün Suriyi bölgesi) hastane gibi merkezlerin kurulması,Osmanlı devletinin burada yok etme gibi bir gayesinin ikinci cihan harbinin ‘Nazi Almanyası’ gibi olmadığın açık kanıtını oluşturmaktadır!
2016 yılında Almanya Federal Parlamentosunun almış olduğu yanlış ve tek taraflı kararın Almanya’daki Türkler’e karşı kullanılarak,” Soykırım İnkarcısı” gibi hukuki açıdan da suç teşkil edilecek bir baskı aracı ,Almanya’da yaşayan ve vergisini ödeyen Türklerin Almanya’da gerek devlet,gerekse siyaset ve diğer önemli yerlere gelmelerini artık engellemektedir! Almanya’da artan Alman ırkçılığı da burada göz ardı edilerek,NSU olaylarının Alman mahkemelerinden sadece üç kişiye sınırlandırarak,Alman iç istihbarat belgelerin 120 yıllığına yasaklanmasını hesaba katarak, NSU olaylarının ile ilgili ise çalışmaları da aynı ‘Türk karşıtı’ çevrelerin yapmaları,kendilerini kamuoyunda çok iyi kamufle etmelerini sağlamaktadır!
Almanya’daki Türk toplumu ise bunda sonra ortak sorun ve hedeflerinde birleşerek ciddi şekilde bu haksız gelişmelere karşı sesini çıkararak bir platform oluşturmalıdır. Son kararda bahsi geçen Alman siyasi partilerine sert bir tepki verilmelidir,aksi halde Türkler Almanya’da artık tamamen dışlanarak,asimile olacaktır!
LEVENT TAŞKIRAN/KÖLN
Almanca: derwesten.de/staedte/gelsenkirchen/kommunalwahl-nrw-gelsenkirchen-ilhan-buekruecue-cdu-er-wurde-als-erdogan-anhaenger-entlarvt-buekruecue-tritt-zurueck-id230226850.html