Site icon Turkish Forum

ÖNCE SEÇİM SİSTEMİ, ARDINDAN SEÇİM GEREKİYOR..

<p>Yıllardır seçim sistemimizden oldum olası şikayet ederiz. Bilhassa muhalefet partileri. Onlar iktidara gelince ‘’Evrensel Demokrasi’’ vaad ederler ama her nedense iş başına gelen herkes kendine yontar. Seçim öncesi vaadlerinin kendi çıkarını zedeleyenleri bir bir unutur görünür!
14 Ağustos 2001 - AKP’nin kuruluşunda Erdoğan ne diyordu?
“Bugün Türk siyaset hayatında lider oligarşisinin çöktüğü gün olarak, tekelci bir anlayışa dayanan liderlik anlayışı yerine kolektif aklın temsilcisi olan liderlik anlayışının yerleştiği gün olarak geçecek.”</p>
<p>Buna paralel olarak, herkesin ittifakla kabul edeceği güzel vaadler vardı.
PARTİ PROGRAMI
“Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir” özdeyişi, partimizin temel ilkelerindendir. Partimiz, bireyi bütün politikaların merkezine alarak demokratikleşmenin sağlanmasını, temel insan hak ve özgürlüklerini temin etmeyi ve korumayı en önemli ödevleri arasında sayar.”
“Toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.”
“Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışı hakim kılınacaktır.”
“Düşünce ve ifade özgürlükleri uluslararası standartlar temelinde inşa edilecek, düşünceler özgürce açıklanabilecek, farklılıklar birer zenginlik olarak görülecektir.”
Dahası var ama bu kadarı yeterli!..
Adeta şaka gibi!
Bir parti programını okuyorsun, bir de bu günkü ortamı yaşıyorsun, aradaki farkı nedir sorusu değil, ‘bir yakınlık var mı?’ diye sormak gerekiyor!
Bu nedenledir ki, ülkenin hak ve adaletli, rekabetçi bir seçim sistemine ihtiyaç vardır. Gerçekten şimdi resmi adı ‘’MİLLETVEKİLİ’’ olsa da; fiiliyatta her biri ‘LİDERVEKİLİ’ olarak görev yapmaktadır.
Adı seçim olsa da, önümüze dayatılan kişileri sadece onaylıyoruz!
Bunun adı da ‘’SEÇİM’’ oluyor!</p>
<p>Emin EĞRİ
(Not: İsmimin yayınlanması mümkünse rica olunur.)</p> - Tolgasecim

Yıllardır seçim sistemimizden oldum olası şikayet ederiz. Bilhassa muhalefet partileri. Onlar iktidara gelince ‘’Evrensel Demokrasi’’ vaad ederler ama her nedense iş başına gelen herkes kendine yontar. Seçim öncesi vaadlerinin kendi çıkarını zedeleyenleri bir bir unutur görünür!
14 Ağustos 2001 – AKP’nin kuruluşunda Erdoğan ne diyordu?
“Bugün Türk siyaset hayatında lider oligarşisinin çöktüğü gün olarak, tekelci bir anlayışa dayanan liderlik anlayışı yerine kolektif aklın temsilcisi olan liderlik anlayışının yerleştiği gün olarak geçecek.”

Buna paralel olarak, herkesin ittifakla kabul edeceği güzel vaadler vardı.
PARTİ PROGRAMI
“Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir” özdeyişi, partimizin temel ilkelerindendir. Partimiz, bireyi bütün politikaların merkezine alarak demokratikleşmenin sağlanmasını, temel insan hak ve özgürlüklerini temin etmeyi ve korumayı en önemli ödevleri arasında sayar.”
“Toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.”
“Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışı hakim kılınacaktır.”
“Düşünce ve ifade özgürlükleri uluslararası standartlar temelinde inşa edilecek, düşünceler özgürce açıklanabilecek, farklılıklar birer zenginlik olarak görülecektir.”
Dahası var ama bu kadarı yeterli!..
Adeta şaka gibi!
Bir parti programını okuyorsun, bir de bu günkü ortamı yaşıyorsun, aradaki farkı nedir sorusu değil, ‘bir yakınlık var mı?’ diye sormak gerekiyor!
Bu nedenledir ki, ülkenin hak ve adaletli, rekabetçi bir seçim sistemine ihtiyaç vardır. Gerçekten şimdi resmi adı ‘’MİLLETVEKİLİ’’ olsa da; fiiliyatta her biri ‘LİDERVEKİLİ’ olarak görev yapmaktadır.
Adı seçim olsa da, önümüze dayatılan kişileri sadece onaylıyoruz!
Bunun adı da ‘’SEÇİM’’ oluyor!

Emin EĞRİ
(Not: İsmimin yayınlanması mümkünse rica olunur.)

Exit mobile version