Değişmez bir kural vardır
Adil olmayıp adil gibi göründüğünüzde ilahi adalet mutlaka ama mutlaka kapınızı çalar.
Şansınız bir anda döner ve hiçbir işiniz rast gitmez artık.
Doğrularınız bile yanlış, her yanlışınızın ise büyükçe bir bedeli olur.
Timsahlarla dolu bataklığa düşmek gibidir bu durum…
Kurtulmak için çırpındığınızda biraz daha, biraz daha batarsınız
AKP iktidarı tam olarak bu durumdadır.
Panik, telaş, kaos, çaresizlik ve büyük bir çıkmaz içerisindeler
Ne yaparlarsa yapsınlar oy oranlarını arttıramadıkları gibi her geçen gün oy kaybetmeye devam ediyorlar.
Oy kazanma çabaları ters tepti:
Doğu Akdeniz politikası kendi tabanı olan seçmenleri hariç hiç kimsede bekledikleri heyacanı yaratmadı.
Ayasofya’nın ibadete açılma hamaseti kendisine oy veren %12 lik dinci seçmen kesimi hariç halkta coşkuya neden olmadı.
Pandemi ile mücadele yapılan yardımlar alanıda, verenide memnun etmedi.
S-400 rezaleti ile yapılan açıklamalar kendi tabanından bile kabul görmedi.
Her icraatlerı katır tepmesi gibi sonuç verdi:
Çalışan ve emeklilere yapılan zam oranları, işsizlik, gıda enflasyonu,Türk Lirasının aşırı değer kaybı, , Suriye hezimeti, ayrıştırıcı ve bölücü dil, güven vermeyen hukuk sistemi, aşırı dış borclanma, rant çarkı, F35 ve S-400 olayları çoktan mevta olmuş iktidarın tabutuna çakılan son çiviler gibi oldu.
Oysa iktidardakiler için seçimleri kazanmak bir varoluş meselesi:
Seçimleri kazanmadıkları takdirde adalet önünde hesap verecekleri gün gibi aşikar bir durum
Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en geniş çaplı yargılaması olacağı ise çok net,açık ve kesin
Erken seçim kaçınılmaz:
Her geçen gün eriyorlar. Bu politikalarla ekonominin düzelme ihtimali Sina çölüne lapa lapa kar yağması ile aynı ölçüde mümkün gözüküyor.
2023 seçimlerini bekleyecek olurlarsa barajı dahi geçemezler.
Bu yüzden ellerindeki tüm yetkiler dahil olmak üzere her yolu deneyecekler:
Birinci adım:
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Cumhurbaşkanı’nın süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilme yetkisi var.
Öncelikle bunu yaparak baskın bir seçime gidecekler.
Yeter mi?
Elbette ki yetmez.
İkinci adım:
Halkın heyacanın uzun süreli olması için sınır ötesi yapılan ilizyonist harekatlar değil, küçük çaplı bir savaş için ne gerekiyorsa yapılır.
Favori: Mısır
Plase:Yunanistan
Sürpriz: Amerika ile restleşme ve Suriye
Sonuç ne olur?
Plan tutarsa iktidar ömrünü 2027 yılına kadar uzatır.
Halk için ise bu süreç felaketlerin en büyüğü olur. Türkiye Cumhuriyeti devleti yüksek bir ihtimalle bölünür. Baskı ve şiddet dayanılmaz ölçülere çıkar. Sokaklar 1940 Almanyasına dönüşür. Ambargo yüzünden halk eczanelerde aspirini dahi bulamaz.
Üçüncü adım:
Bu planlar tutmadığı takdirde bir sabah “Sırra kadem basılır”
En başından böyle olacağını iddia ettim.
Bugün yine sözümün arkasındayım
KA ÇA CAK LAR
Ben kaçamayıp kalanların vay haline diyorum.
Bir yanıt yazın