En hayırlı yokluk korkunun yokluğudur.
Çaresiz korkularınız bulunmuyorsa eğer;
Siz huzurun sahibisiniz demektir.
Ve gerçek şudur ki…
Hiçbir işkence çaresiz korkular kadar acı vermez insana
Bir ağaç yarasına benzer bu korkular.
Önce kabuk hasar alır.
Kurtçuklar yerleşir gövdesine
İçten içe tüketmeye başlarlar ağacı.
Dışarıdan baktığınızda gayet sağlıklı ve heybetlidir.
Taa ki en hafif bir rüzgarda bile devrilinceye kadar
Ayasofya’yı ibadete açtık.
Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun.
Bu kararın sonuçları neler getirip neler götürecek, Eminönü esnafının durumu ne olacak, turizm gelirlerimiz ne şekilde etkilenecek, bu karara Dünya devletleri ve özellikle Balkan ülkeleri nasıl tepki verecek, bunları hep birlikte yaşayarak görüp ve öğreneceğiz ama tamamen siyasi olan bu kararda siyasetçilerin işkenceye dönüşmüş olan korkularını, kahredici çaresizliklerini, nasıl bir panik ve telaş içinde olduklarını görmememiz için bir köstebek kadar kör olmamız gerekir.
“Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, ‘Ayasofya’yı dolduralım’ diyeceksin. Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık, 4-5 tane Ayasofya eder. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah.”
(Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdogan/ 16 Mart 2019)
“Ayasofyayı ibadete açalım diyorlar. Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim.(Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan/19 Mart 2019)
1 yılda ne değişti de yüzde yüz bir dönüş oldu?
• Ekonomi dibe vurdu.
• İşsizlikte Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı.
• Türk Lirası dünyanın en hızlı değer kaybeden para birimi oldu
• Rüşvet ve yolsuzluklarda Turkiye Avrupa’da 1. sıraya yükseldi.
• Hukuk’a güven sıralamasında Türkiye Afrika kabile devletlerinin bile gerisinde yer aldı.
• Cumhuriyetin 97 yıllık tüm kazanımları haraç mezat satıldı ve özellikle Arap ülkeleri Türkiye’de kendi yüzölçümlerinden bile fazla toprağa sahip oldu.
• Dış politikada seri hezimetler yaşandı.
• PKK YPG PYD bitirme amacı ile girilen Suriye topraklarında terör örgütleri Rusya ve Amerika ile müttefik olarak nihâi amaçlarına ulaştılar.
• 950 yıldır bu topraklarda barış ve huzur yaşayan halk illet, Zıllet, ümmet, terörist denilerek bölündü.
• 18 yıldır bu ülkeyi tam yetki ve tek başına yöneten iktidar her alanda başarısız oldu.
Peki geriye kullanılabilecek ne kaldı?
DİN
Bu iktidarın devamını sağlayacak ve onları yargının elinden kurtaracak sadece din kaldı.
Şimdi onu kullanıyorlar
Ama iktidarın Ayasofya planı bundan çok daha farklıydı.
Danıştay olumlu karar verecek, Ayasofya iktidar tarafindan ibadete açılacaktı. Dünya’ya “bu bir yargı kararıdır” denilerek gelen tepkiler bertaraf edilecek, içeride ise bu karara muhalefetin, özellikle de CHP nin itiraz etmesi beklenecekti. Böylelikle ellerine müthiş bir koz geçecek erken seçim startı vereceklerdi.
Velakin evde yapılan bu hesap çarşıya uymadı. Ayasofya ibadete açıldı ve muhalefet bekledikleri olumsuz tepkiyi vermediği gibi kararı desteklediklerini açıkladılar.
Şimdi hem Ayasofya gitti hemde beklentiler hezimete dönüştü.
Gitti gül, gitti bülbül İster ağla, ister gül
Aman Tanrım…
Bu nasıl bir korkudur ki, 18 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten iktidar bütün planlarını, Justinianus’ın 1482 yıl önce inşaa ettirdiği bir kilise üzerine kurmuştur.
Bu nasıl bir çaresizliktir ki, 18 yıldır bu ülkeyi tam yetki ile idare eden iktidar 1 yıl önce kendi söylediklerinin tam tersini yaparak bunu bir zafer olarak millete sunma ihtiyacını duymuştur.
Umutsuzca beyhude çırpınışlardır bunlar.
Mekke’yi Konya’ya, Medine’yi Bayburt’a, Hacerü-l Esved taşını Rize’ye taşısanızda sonuç değişmeyecek.
AKP iktidarı yapılmayacak tek ve en büyük hatayı yapmış ve kendi sonunu kendisi hazırlamıştır.
Hangi hata mı?
Siz boş verin iktidarın yukarıda saydığımız başarısız icraatlerini.
Onlar yıpranmaları için birer etkendir ama yok olmaları için sebep değildir.
Asıl hata….
“Bu millettin kesesine dokunmayacaktınız arkadaş”
Bir yanıt yazın