Dünyada cami sayısı olarak, en fazla ibadet evi bulunan Ülkedir Türkiye!
Bu rakam, 40 seneden bu yana tekrarlanan 80 000 olmayıp, AKP döneminde inanılmaz bir hızla artmış ve 200 000 sayısının üstüne çıkmıştır!
Din adamı sayısıda, değişik görevler altında maskelensede büyük bir artış göstermiştir!
Gelin birlikte, Dünyadaki değişik Ülkelerde zenginler ne yapıyor ve bizde neler oluyora bakalım!
Gelişmiş Ülkelerde, o Ülkelerin zenginleri, Okullar, Üniversiteler ve sağlık kuruluşları yaptırmışlardır.
Bugün birer bilim yuvası olan, O Ülkelerin Dünyaya egemen nesillerini yetiştiren, kadrolarının çoğu bu eğitim kurumlarında yetişmişlerdir.
Buluşlar, insanlığa hizmet, ticaret, teknoloji ve sanayi gelişimleride ve haliyle bütün bunların gelir olarak geri dönüşümüde bu “akıllı” adımlar ile atılmıştır.
Bu örnek çok açık bir şekilde önümüzde olmasına karşın, malesef Türk zenginleri için ancak çok sınırlı bir kesimde hayat bulmuştur.
Özellikle son 20 yılda, Ülkemiz, yasaların çiğnendiği, vergilerin ödenmediği ve usulsüz işlerin yapıldığı dönemde zengin “edilenler” tarafından bir “cami inşaatı patlaması” yaşamıştır!
Akıl, sınırlı, günahlar bol olunca haliyle yaptırılan bu Camiler ile Cennetin yolunun açılacağına inanılmıştır!
Sosyologlar için mükemmel bir arastyirma konusu olur, son 20 yılda yaptırılan Camilerin kimler tarafından yaptırıldığı ve maliyeti karşılayan bu “hayırseverlerin” ödemiş oldukları vergiler, gelirleri ve bu kazancın nasıl sağlandığı araştırılırsa?
Cehalet ve Din bezirganlığı, ATATÜRK’ün büyüklüğünü her geçen gün abideleştirdiğinin farina varamamıştır!
Ayasofyanın, son derece uygar ve doğru bir karar ile “müze” konumuna geçirilmesinin de Büyük Atatürk’ün kararı olduğunu çoğu Vatandaşımız bilmiyordu!
Şimdi öğrendiler.
Bu öğrendikleri ve yaşadıkları ile 19. Yüzyıl imkanları ve yıkılmış bir Vatandan, çağdaş Ülke yaratan ile, muhteşem bir Cumhuriyeti yıkmaya çalışan farkını da her geçen gün daha açık bir şeklilde yaşayarak görüyor ve öğreniyor!
Dolayısı ile bir tarafa sevgi, tapma seviyesine yükselirken diğer taraftan da nefret o denli artıyor!
Hayırlı son, bu çapsız vasıfsız ve Aya Sofya konusunda da saçmalayan Muhalefete rağmen gerçekleşecektir!
İyi hafta sonu dileklerimle
Dr.Mustafa Ataç