LİBYA

Mayıs’ta, Trablus’ta Türkiye destekli Ulusal Anlaşma Hükümeti (GNA),
Libya Ulusal Ordusu (LNA) elindeki El- Watiya hava üssünü yeniden ele geçirdi.
Bu LNA’nın başkenti ele geçirmek için 14 aylık taarruzunun çöküşüydü.
Kıyı boyunca yeni cephe hatlarına çekilmesine yol açtı.

*
Bugün El Watiya hava üssü, Türkiye’nin hava savunma sistemleri ve insansız hava araçlarıyla,
Khalifa Haftar’ın ikmal hatlarını ve birliklerini hedef alıyor.
LNA saldırılarını geri çevirmede GNA için hayati önem taşıyor.    

*
Türkiye, TSK’nın daimi olarak konuşlanması için,
El Watiya hava üssüne ek olarak Misrata Limanı’nı da bir deniz üssüne çeviriyor.

*
Savunma Bakanı Hulusi Akar, 3-4 Temmuz’da Trablus’ta GNA ile görüştü.
ABD geçen ay,  Rusya’nın Suriye üzerinden LNA üssüne en az 14 MiG29 ve Su-24 savaş uçağı gönderdiğini,
Uçakların üzerindeki  Rus hava kuvvetleri işaretlerinin kaldırıldığını açıkladı.
Türkiye’nin Libya’ya katılımı Fransa ve Yunanistan’ı kızdırdı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian Ankara’yı yeni yaptırımlar konusunda uyardı.
GNA ve LNA şimdi Misrata ve Sirte şehirleri arasındaki yeni cephe hatlarında kuvvetlerini seferber ediyor…  

*
Geçen hafta Türkiye, El Watiya hava üssüne iki MIM-23B Hawk HSFS hava savunma sistemi getirdi.
Ama hava üssü iki gün önce LNA’yı destekleyen,
Kimliği Fransız mı,  BAE, Mısır veya Rusya’mı olduğu belirsiz uçaklar tarafından bombalandı.
Türkiye’nin hava savunma sistemi  yok edildi.
Haftar bombalamanın sorumluluğunu resmen üstlendi.
Türkiye  bunu kim yapmışsa misillemede bulunacağını bildirdi…

*
20 Haziran’da Mısır Cumhurbaşkanı A.Fattah al-Sisi,
Libya sınırına yakın bir hava üssünde  birliklerini teftiş etti.
Müslüman Kardeşler ideolojisi  ve terörünün Mısır’ın “Kırmızı Çizgisi” olduğuna işaret etti.
GNA için savaşan İslamcı terörist militanların ve bunların Türk destekçilerinin bu kapsamda olduğunu,
Gerekirse Mısır’ın Libya’ya askeri olarak müdahale etmeye hazır olduğunu açıkladı.

*
Sisi, “Mısır’ın doğrudan müdahalesi artık uluslararası meşruiyet kazandı.
Şimdi sahip olduğumuz çizgi; birbirimize saygı duyup krizi sonlandırmak için görüşmeler yapalım.
Bazıları bu çizginin ötesine geçebileceklerini düşünürse;
Büyük petrol tesislerine stratejik bir geçit olan Sirte ve kilit bir hava üssü olan Jufrah,  
Bizim için kırmızı birer çizgi olur” dedi.

*
Bugün Mısır, hem kara müdahalesi hem de hava saldırıları için savaşa hazır olduğunu bildiriyor.
Libya’ya böyle bir askeri adım atmayı seçip seçmeyeceğine karar vermek için,
Gelişmeleri dikkatle değerlendirmeye devam ediyor.
Ancak Mısır’ın Türk destekli GNA’nın ilerlemesi karşısında,
Kahire’nin Libya’ya girmesi öncesinde tüketmesi gereken bir dizi siyasi, diplomatik ve askeri husus bulunuyor.

*
Mısır’ın Libya’ya doğrudan müdahale uyarısından üç hafta önceydi.
Sisi, Kahire’de Libya Ulusal Ordusu lideri  Khalifa Haftar,
Haftar’ı destekleyen Doğu Parlamentosu başkanı Aguila Salah birlikteydiler.
Ortak kararla birliklerini stratejik olarak geri çektiler.

*
Üç adam, siyasi müzakereleri başlatmak, ateşkes ilan etmek,
Trablus savaşında Haftar’ın baş rakibini yaratan 2015 BM aracılık anlaşmasını geçersiz kılmak,
LNA’nın özerkliğini sağlayacak politik bir inisiyatifi sağlamak için bir araya gelmişti.

*
Ama Mısır’ın ateşkes önerisi,
GNA lideri Fayez al-Sarraj’ın meydan okuması ile karşılandı.
Sirte savaşı devam etti.
Kahire için Sirte’nin düşüşü;
Türkiye destekli GNA birliklerinin Mısır’ın  batı sınırına daha da yaklaşması,
Doğuya yapılacak daha fazla saldırı için bir başlangıç noktası olarak kullanılması tehditi olarak algılandı.

*
Haziran başında Sisi, Haftar ve Saleh,
Türkiye ve binlerce vekil militanın gücünden destek alarak savaşın gidişatını değiştiren,
GNA’ya karşı  Sirte ve Jufrah’a bir saldırı başlattı.

*
GNA kuvvetleri, 6 Haziran gününün sonunda Sirte’nin batı girişine ilerlemişti.
Üç adam GNA kuvvetlerinin Ocak ayında kaybettikleri şehri hızla alacaklarını tahmin ettiler.
Aynı şekilde  LNA’ da saldırıyı toparlayabilir ve geri itebilirdi…  

*
Nitekim Sirte ve Jufrah’daki GNA operasyonları,
Ateşkes ve  müzakere masasına geri dönüş çağrısı ardından yavaşladı.
Türk askerinin ön saftaki hareketi dondu.

*
Rusya, Wagner grubunu Sirte’nin 358 km. güneyinde Jufra’ya,
Ve Sirte’nin 15 km. güneyindeki Ghardabiya Hava Üssüne çekti.
Şimdi savaşın koordinasyonunu buradan sağlıyor…

*
Çatışmada  karşı tarafları destekleyen Rusya ve Türkiye;
Güçlerinin doğrudan çatışmaya girmemesi ve barışçıl bir çözüm için,
Bir formül bulmaya çalışıyor…

*
Bununla birlikte, 14 Haziran’da Rusya ile Türkiye arasında planlanan,
Üst düzey görüşmelerin yeniden planlanması nedeniyle,
Türk ve Rus potansiyel nüfuz alanlarının nerede başlayıp biteceği konusunda bir anlaşmazlık var gibi görünüyor …

*
Rusya çatışmanın durgunluk döneminde,
Sirte’nin savunmasını güçlendirdi.
Bir zaman GNA için zafer gibi görünen şeyi,
Çok daha pahalı bir deney haline getirdi!
Sirte’ye silah, paralı asker ve 6 adet Rus Pantsir hava savunma füze sistemi taşıdı.
Ayrıca Doğu Libya’dan Scud-B taktik balistik füzeler getirildi.
Sirte’nin kontrolünü ele geçirmek zorlaştı…  

*
GNA’nın yokuş yukarı savaşı sadece Rus dalgalanmasıyla değil,
Aynı zamanda Trablus ile hizalanmış batı güçlerinin aralarındaki,
Eski çatlakların yeniden ortaya çıkmasıyla da karmaşıklaşıyor.

*
Mısır, COVID-19 pandemisinin serpilmesi,
Türkiye’nin çevik donanması ve Libya’da neredeyse hazır iki üssü nedeniyle,
Türkiye ile açık bir çatışmaya girmeye askeri veya ekonomik olarak hazır olmadığı da biliniyor.

*
Bu noktada  Rusya ve BAE’nin lojistik yardımına işaret ile,
Sisi tarafından açıklanan Sirte-Jufrah kırmızı hattıyla ilgili dikkat çeken şey;
Böyle bir kırmızı hattın Mısırlı ve  Libyalı olmayan aktörler tarafından korunduğudur…

*
Ancak Rusya’nın Sirte’deki lider rolü Mısır müdahalesi potansiyelini,
Kahire’nin Türkiye’ye yöneltdiği savaşçı söylemini karmaşıklaştırıyor.
Rusya, Libya’da yer alan tüm ülkelerin stratejik çıkarlarının olduğunu,
Barışçıl bir çözüm bulmak için “kolektif bir yaklaşım” için çabalıyor.  

*
Mısır’ın müdahalesindeki siyasi hesabının son bileşeni,
Doğudaki ekonomik durumun iki konu üzerinde çözülme potansiyelidir.  
Birincisi, Haftar’ın GNA’ya baskı uygulamak amacıyla petrol boru hatlarını kapattığı Ocak 2020’den bu yana,
Kesilen petrol akışını sürdürmek için devam eden müzakereler var.
GNA’nın Ulusal Petrol Şirketi kayıpların yaklaşık 6 milyar ABD Doları’na ulaştığını bildiriyor..

*
İkincisi; doğuda Haftar’ın sattığı petrole karşı yaklaşık 35.8 milyar dolar  borçlanılmıştır.
Şimdi bu miktar için Trablus’taki Merkez Bankasının doğudaki merkez bankasını tanıması gerekecektir ki;
Bu GNA’nın gayri meşru olarak gördüğü LNA’ya yapacağı olası bir operasyonun,
Çok maliyetli bir girişim olacağı anlamına geliyor.
Bu durumda ekonomik meselelere bir çözüm bulmak için,
LNA’nın hayatta kalması zaruri hale geliyor.
Cok büyük bir kesim ve kabileler petrol gelirlerinin Müslüman Kardeşler terörist milislerinin eline ulaşmasını istemiyor…

*
Petrol üretimine yeniden başlamaya yönelik siyasi irade,
Gelecekteki ekonomik müzakerelerin şekli,
Mısır’ın LNA’nın ayakta kalabilmesini sağlamak için bir borç yapılandırması yapıp yapamayacağı,
Bir turnusol testi olacaktır.

*
Müzakereler başarısız olursa,
Mısır’ın askeri müdahaleye başvurması gerekecektir.

7. 7. 2020

Mayıs'ta, Trablus'ta Türkiye destekli Ulusal Anlaşma Hükümeti (GNA),Libya Ulusal Ordusu (LNA) elindeki El- Watiya hava üssünü yeniden ele geçirdi.Bu LNA'nın başkenti ele geçirmek için 14 aylık taarruzunun çöküşüydü.Kıyı boyunca yeni cephe hatlarına çekilmesine yol açtı. - ahmet kilicaslan aytar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir