ABD’nin COVID-19 salgını fonu önünde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı iddiaları yükseliyor.
ABD Kongresi, Çin yetkilileri ve kuruluşlarını virüsle mücadelede geç kalmak,
Tıbbî bilgileri sansürlemekle itham ediyor.
*
Kongreye art arda Çinli yetkililer ve kurumlara karşı yaptırım talep eden yasa tasarıları veriliyor.
Talepler; etnik azınlık haklarını ve Hong Kong durumunun ihlali iddialarını da kapsıyor.
*
Kongre gündemi ağırlaşıyor.
Ancak Çin’e karşı verilen yasa tasarılarının çoğu,
Radikal nitelikleri ve parlamentoların genel kamu politikaları sonucu olarak,
Yasalaşmayacaktır.
*
Ancak Beyaz Saray yönetimi çok ciddi adımlar attı.
Yönetimin algısına göre Çin Halk Cumhuriyeti’nin pandemiye tepkisi,
Pekin’deki rejimin doğasının;
Amerikan ekonomik çıkarlarına, güvenliğine ve değerlerine yönelik tehditleri açığa çıkarttı…
*
Her zamandan daha hızlı harekete geçen Trump ve yönetimi;
Amerikan halkını, vatanını ve yaşam tarzını,
Çin Komünist Partisi’nin kötücül eylemleri ve politikalarından koruma kararlılığını kayıta aldı.
*
Mayıs 2020’de, Çin Halkına Stratejik Yaklaşım’a uygun,
Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı,
Bütün hükümet stratejisini detaylandıran, “Savunma Yetkilendirme Belgesi”ni yayınladı.
2017 Ulusal Güvenlik Stratejisi hükümlerini genişletti…
*
Başkan, Ulusal Güvenlik Stratejisinin önsözünü tekrar etti.
“ABD’ nin son yirmi yıldır başarısız olan politikalarını yeniden düşünmesinin zamanı geldi.
Rakiplerle etkileşimin ve uluslararası kurumlara ve küresel ticarete dahil edilmelerinin,
Onları iyi huylu aktörlere dönüştüreceği varsayımına dayanan politikalar ve güvenilir ortaklar;
ABD’yi ilkeli gerçekçiliğe dönüşün rehberliğinde rekabetçi bir strateji benimsemeye zorladı” dedi…
*
Belge, Çin ile zorlu bir yüzleşmeyi ve büyük ölçekli bir geçişi temsil ediyor.
Dünya politikasında radikal bir değişime işaret ediyor…
*
” Çin Halkına Stratejik Yaklaşım” belgesinin ana fikri basittir.
Diplomatik ilişkilerin kurulması, iki ülke arasında büyük çaplı işbirliğinin başlamasından 40 yıl sonra,
Washington; Çin’in demokratikleşmesi ve tam teşekküllü bir piyasa ekonomisine dönüşmesi umudunu terkediyor.
*
ABD’ye göre bu süreçte, Çin ne biri ne de diğeri haline gelmiştir!
Ama Çin; ABD ekonomisi, güvenliği, değerleri ve liderliği için ciddi bir tehdit oluşturuyor…
*
Halbuki ABD; Çin’in Amerikan liderliğindeki uluslararası topluluğun entegrasyonunu doğru anlamasını,
Büyük güçler arasındaki rekabet ruhu içinde son derece gerçekçi bir politika izlemesi gerektiğine inanıyor.
Bu yüzden ABD şimdi; Refahını sağlamak: Devleti korumak: Güce dayalı barış kavramını teşvik etmek:
Dünyada Amerikan etkisi uygulamak için Çin’e baskı yapmayı öngörüyor…
Ancak rekabet tehlikeli bir çerçeveye geçmemeli, yüzleşmeye veya açık çatışmaya yol açmamalıdır!
*
Belge ABD’nin Çin aleyhindeki iddialarını özetliyor.
Çin’in küresel piyasa ekonomisinin bir parçası olmasına rağmen, piyasa dışı bir devlet olarak davranması vurgulanıyor.
Aşırı sanayileşme ya da endüstriyel kapasite: Korumacılık ve kamu yönetimi araçları;
Çin’e piyasa ekonomilerinin sahip olmadığı avantajlar sağlıyor!
Bu, Çin’in piyasa ekonomisi pahasına geliştirdiği ve haksız rekabet ile meşgul olduğu anlamına geliyor.
Amerikan teknolojisi borçlanırken, teknolojiyi Çin’e aktarmak zorunda kalırken,
Çin’in Amerikan şirketlerini devralması: Fikri mülkiyet ihlali ve endüstriyel casusluk yapması;
ABD güvenliğine tehdit oluşturuyor.
*
Belge “Kuşak ve Yol” projesini de siyasal bir proje olarak değerlendiriyor.
ABD yönetimine göre Çin;
Kalkınmayı teşvik ederek, yolsuzluk, çevre kirliliği, şeffaf olmayan kredi ve finansal işlemlerle,
Diğer ülkeleri kendisine uyruk yapıyor.
*
Çin büyük bir askeri güç haline geldi.
Nükleer potansiyeli büyüyor.
Dijital ve bilgi alanında güçlü bir oyuncudur.
*
Tüm bu zorluklar kararlı eylem gerektiriyor.
Belge askeri caydırıcılığın yanı sıra,
Çin’in geçmişte ihlal ettiği birçok taahhüdün deneyimi de dikkate alınarak,
Pekin’e sert, açık ve doğrulanabilir anlaşmalar uygulanmasını öngörüyor.
*
Kolluk kuvvetlerinin aktif çalışmasıyla siber casusluğun ve fikri mülkiyet sızıntısının durdurulacak,,
Bilgilendirme kampanyalarına karşı koyulacaktır.
Aynı zamanda ABD ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilerin dengesi kökten değiştirilecektir.
Belgede ABD’nin nüfuzunu genişletmesi,
Hint-Pasifik bölgesindeki müttefikler ve ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirme görevi de yer alıyor.
Artık Çin’e demokrasi dayatılmayacak ya da işlerine müdahale edilinmeyecektir;
Çünkü durum çatışmaya yükseltilmek istenmiyor…
*
Washington’un belgeye yansıyan görünümü;
Yeni dünya düzeninin iki kutuplu bir sisteme dönüşümünü öngörenleri mi destekliyor?
Yoksa ABD stratejik karar vermeyi “Uzay’dan Alan Kontrolüne ” taşırken,
Yeryüzünde hareket eden hedefler üzerinde kesin gözetim sağlamanın adımlarını atarken;
Birkaç yıl içinde küresel liderliğini tartışmasız kılabilecek midir?
*
Sorun devam ediyor…
Çin tam olarak nasıl cevap verecektir?
Amerikan ve Çin ekonomilerinin ayrılması nasıl gerçekleşecektir?
COVID-19’un zayıflattığı küresel ekonominin sonuçları ne olacaktır?
İlişkileri rekabet çerçevesinde kısıtlamak ve yüzleşmekten kaçınmak mümkün olacak mıdır?
*
Ayrı bir soru; AB, Hindistan, Rusya ve diğer büyük oyuncuların nasıl davranacağıdır?
Ya Türkiye? Müslüman Kardeşler ideolojisi peşinde bir hüsrana mı yol alıyor?
Hepsi ABD ile farklı ilişkiler sürdürüyor.
Yakın gelecek, büyük oyuncuların yeni rekabet karşısında güvenilirliklerini,
Ya da kırılganlıklarını gösterecektir.
29. 6. 2020