Ulusal pazarlarımızda çok uluslu Fransız şirketleri
Libya’da Fransa ile karşı karşıya geldik. Kuzey Afrika’yı Osmanlıdan aldıktan sonra, buraların hep kendisinin olacağını sanan Fransa, aslında emperyalist emellerinin sonuna geldi.
Fransa’nın gücü, yani dili, askeri ve siyasi yapılanması artık Kuzey Afrika’yı tutacak güçte değildir.
Libya konusunun öne çıkması, burada, Fransa’nın ön almaya çalışması, TOTAL ve Renault için Pazar kaybetmeme savaşıdır.
Ulus devlet emperyalizm çatışmasının yükseldiği bir dönemde, diğer çelişkilerin de yok olmadığını hatırlamamız gerek.
Çatışmalar manzumesinden bir demet alırsak;
-emek sermaye çelişkisi,
-ulus devlet emperyalizm çelişkisi,
–emperyalist ülkeler arasındaki çelişki olarak sıralayabiliriz.
Bu sıralamayı tarih bize yapmıştır.
Oradan yol alırsak; Çağımız ulus devlet emperyalizm çelişkisi çağıdır. Daha doğrusu öncelikli çelişki budur. Bunun diğer bir şekilde ifadesi; çok uluslu şirketler ulus devlet çatışmasıdır. Ancak diğer çelişkiler de ana çelişkiye paralel olarak sürüp gider.
Fransa Ermeni Soykırımı Yalanını en çok gündem de tutan bir emperyalist ülkedir. Lakin İngiltere gibi onunda pili bitmek üzeredir.
Hala kuyruğu dik tutmak için Kuzey Afrika’da, yeni katliamlar yapacağını sanıyor.
Avrupa’yı, bilhassa da Almanya devletini bize karşı provoke etmeye çalışması, emperyalist güçler arasında başlayan çatışmaların, bir devamı olarak görünmektedir.
Fransa’nın çıkarları, Amerika’nın Afrika’daki çıkarları ile çatıştıkça, Fransa, Rusya’ya yanaşmak zorunda kalacaktır. Çin çatışma üzerinden çıkar sağlamadığından, Rusya, Libya’da, asıl oğlan olamaya adaydır.
Adaydır çünkü, Amerika kendi iç sorunlarıyla daha çok uğraşacak bir durumun içinde debelenmektedir.
Gelelim Fransa ile bizim aramızdaki meseleye; petrolü olmayan ama petrolü çok olan uluslardan aldığı petrolü pazarlayan Fransa için Libya çok önemlidir. Türkiye için de çok önemlidir.
Suriye’de, Libya’da ve diğer uluslararası çıkar sorunlarında karşımıza çıkan Fransa’nın, ülkemizdeki şirket sayısının bilemeyeceğimiz kadar çok olduğunu biliyoruz.
Çok uluslu Fransız şirketlerinin 170-200 arasında olduğu biliniyor. Yani bu Fransız şirketlerine ulusal pazarlarımızı vermişiz. Karlarını alıp Fransa’ya taşıyorlar. Acaba hiç kimse hiç düşündü mü? Bizim Fransa’da kaç tane çok uluslu şirketimiz var? Ve aldıkları karları ülkemize taşıyorlar.
Sanıyorum ki, Fransa devletine Türkiye’nin sağladığı menfaat, Fransa’nın bize sağladığı menfaatin çok üstündedir. Yıllardır oto pazarımızı ellerinde tutmaktadırlar. Yaklaşık elli yıldır.
Yerli oto üretmemize müsaade etmeyenler, bizim oto pazarımızı tepe tepe kullanmaktadırlar.
Fransa ile savaşmak bence çok kolaydır. Ulusal pazarlarımızdan çık dediğimizde, zaten Fransa savaşı kaybetmiş demektir.
Zaten önümüzdeki savaşların biçimi de budur. 19 Haziran 2020