Kamuoyuna duyurulur:
Öncelikle, son yaşanılan gelişmelerden üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Bugüne kadar amacını aşan ve kimseyi üzen bir davranışımız olmamıştır; olmayacaktır da. Sunal ailesini üzdüysek de özür dileriz.
0 Euro projesinin Türkiye direktörüyüm. Amacımız devlet büyüklerimizi, tarihe mâl olmuş kişileri, kültürel değerlerimizi hediyelik paralar üzerinde tasvir edip, paylaşmak ve tanıtmaktır.
Bu paylaşım, projeyi sürdürebilmek , lojistiği ve maaliyeti karşılamak açısından maddi unsurları içinde barındırsa bile amacımız esas itibariyle ticaret değil, tanıtımdır. Tamamen idealist bir çizgiyle tasarımlar yapılmış, hiçbir zaman gelişi güzel tasarımlar yapılmamıştır.
Ürün, Fransa’da Oberthur Matbaasında basılmaktadır. Oberthur matbaası, 15 ülkeye banknot basan ve aynı zamanda euro basan bir matbaadır. Prestijli ve kabûl görmüştür. Bu parayı bastırma selâhiyeti yalnızca bir kişiye verilmiştir; lisans sahibi İbrahim Gölgeli’dir. Günümüze kadar 16 farklı baskı yapılmıştır , sayıları minimum 5000 adet maksimum 10.000 adetle sınırlı kalmıştır. Mükerrer tekrarlı hiçbir baskımız olmamıştır! Uluslararası web sitesinden kontrol edebilirsiniz.web sitesi bağımsızdır.
Projeler gerçekleştirilirken , usûl ve erkâna vâkıf olduğumuz için dikkatli davranılmıştır. Örneğin, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Kurucu Cumhurbaşkanları projeleri yapılırken ailelerinden nezâketen onay alınıp, daha sonra baskıya geçilmiştir. Bu nedenle hassas davranmanın gerekliliğini çok iyi bilmekteyiz. Sosyal medya sayfalarında, gazeteler de ve hatta Avrupa’daki yayın organlarında dahi yüzlerce haberimiz yapılmıştır. Pandemi sürecinin başlangıcın da Yeşilçam Projesi ile çalışılmaya karar verilmiştir. İlk olarak gönüllerde taht kuran iki isim üzerinde durulmuştur. Bu iki isim Barış Manço ve Kemal Sunal ‘dır. İletişimde olduğum bir arkadaşa rica da bulunmamla görüşmeler başlamıştır. Barışmanço projesi için İlk görüşme Doğukan Manço ile olmuştur. Ve onay alınamadığından proje iptal edilmiştir .Değerli arkadaşım ikinci iletişimi Ali Sunal beyin yapımcısıyla kurmuştur. Yapımcı aynı zamanda arkadaşıdır.Yapımcının böyle bir selahiyeti olmadığını, doğru bir yönlendirmeyle Sayın Ali Sunal’ın ekibinden ve aynı zaman da Halkla İlişkiler Müdiresi olan bir hanımefendi ile irtibat kurulması gerektiğini belirtmiştir ve irtibat kurulmuştur . İlk görüşme 26 Mart Perşembe günü gerçekleşmiş, günümüze kadar yapılan projelerle ilgili görsel olarak bilgi aktarılmıştır. Halkla İlişkiler Müdürü, Ali Sunal bey ile durumu paylaşıp, “yazışmayla” bizlere iletmiştir. Görüşme sonunda, Ali Sunal beyin durumdan haberdar edildiği ve ancak pandemi sürecinden sonra konuyla ilgilenebileceğini , uygun zamanının olmadığını belirtmiştir.
Halkla İlişkiler Müdürü ile görüşülüp,ürünlerin baskı sürecine alınacağı belirtilip onay alınmıştır! Onay sözlü olarak alınmıştır.
29 Mayıs Cuma günü baskıdan çıkan ürün elimize ulaşmıştır. Aynı gün, ürünlerin görselleri Halkla İlişkiler Müdürüne iletilmiştir. Görüşme de Müdire hanımın “Ellerinize sağlık; adres konusuna karar verip size dönüş yapacağız ” ifadesiyle menejerlik ofisine yönlendirilmiştir. (İfade yazılıdır) 1 Haziran günü menajerlik ofisine gidip, ofis görevlisine 10 adet ürünü elden teslim edip, menajerlik ofisinizden ayrıldım. 8 Haziran’da haber ajansında Lansman yaptık. Sürecin sonrası hepimizin bildiği gibidir.
Üzüntü duyduğum 2. husus da yargıya intikâl etmiş bir dava da henüz Mahkeme Kararı kesinleşmemişken, savcılığa verilen şikâyet belgelerinin sosyal medya hesaplarında yayınlanmasıdır! Yaptığımız eylem günah da , bu yapılanlar günah değil mi? O sosyal medya hesaplarından bizlere hakaretler edilmiştir. Bu bizim için utanç değil mi? Bir diğer husus da Ali beyin 11.06.2020 tarihli twittinde “konuyu hiç bilmiyorum ve saatler sonra , 1 gün bile dolmadan, bu konu bana geldi ” demesi ve aynı röportaj da “kurnazlık” ithamında bulunmasıdır. Eğer günahsa , bunlar da günahtır!
İyi niyetli olarak, Sn. Ali Sunal beyin yeterince bilgilendirildiğini düşünmüyorum.
Konuya ilgili 3. şahısların da katılması, olayı aydınlatacaktır.
Eğer art niyetli olsaydık Doğukan Manço projesini de yapardık. Ayrıca Kemal Sunal Projesinde ürün sayısını 500.000 adet olarak belirler , dilediğimiz fiyata satardık . Yalnızca 5000 adet olup, bir kereye mahsus basılmış olup, ticari bir faaliyetten öte koleksiyon camiası için yapıldığı ve tanıtım amacı taşıdığı aşikardır. Bugüne kadar yapılan tüm ürünlerin baskı adeti, tüm Avrupa ülkelerinin de yer aldığı internet sitesinde yer almaktadır ve site bağımsızdır.
Ali bey İlk Röportajında hediyelik eşya üzerinde babasının olmasından rahatsızlık duyduğunu söylemişse de,Bütün internet Kemal Sunal hediyelik eşyaları ile doludur.İyi niyetle yapmış olduğumuz bu çalışma ve sizlerin medya da yaptığınız linç girişimi bizleri derinden üzmüştür! Bu proje art bir niyet taşısa idi Sayın Doğukan Manço’nun olumsuz onayını da dikkate almazdık. Aynı zaman da bu proje de aylar önce değerli bir arkadaşımın aracılığıyla Aile dostunuz sizlere iletmedi mi? Ve yine tiyatrocu bir arkadaşım, görsellerle projemizi Sayın Ezo Sunal hanıma aylar önce iletmedi mi? Yazılı ve imzalı beyan elbette esastır. Fakat, bir Ali Sunal’ın sözü yeterli değil midir? Eğer değilse bu projenin aylar önce size geldiği aşikârdır! Tarafımıza ya da aracılara kesinlikle yapmayacaksınız diye bir yazılı beyan var mıdır? Sözkonusu menajeriniz ve müdürünüz sizlerin insiyatifi dışında hareket etmiş ise bu bedeli bize ödetmeyin lütfen!Çünkü bir tiyatrocu, bir sinemacı sanat dünyasından birine gidip bir şey arzu edildiğinde “menajerimle görüş”derler… Biz de öyle yaptık! Eğer bu suç ise ve art niyetli bir çalışma olsaydı o kadar değerli insanı neden araya koyalım? Aynı zamanda nezaketen onay almadığımız bir çalışmayı yapacak kadar saygısız da değiliz.
Kamuoyuna saygılarımla….
Özgür Honça