Ermenistanlı Ermenilerin dil dışında İstanbul’a taşınmasında karşılaştıkları sorunlar nelerdir? Bu soruya Columbia üniversitesinden Irene Avet aşağıdaki yanıtı vermiş:
İlk olarak, Türkiye’ye yeni gelen Ermenilerin gerçek sayısının, Türk politikacılar tarafından verilen popüler bir rakam olan 100-150 bin değil, yaklaşık 25-30 bin olduğunu belirtmek istiyorum. Türk araştırmacı Lülüfer Körükmez’in aşağıdaki videoda verdiği röportaj bu konuya ışık tutabilir.
Problemler
Türkiye’de Ermenistan Cumhuriyeti’nden gelen yasadışı göçmenler aşağıdaki sorunlarla karşı karşıyadır:
Yasa dışı olmak ve devlet hizmetlerine erişememek. En büyük endişe çocukları için eğitim. İkincisi, sağlık sistemine erişim eksikliğidir. Üçüncüsü, herhangi bir yerde yasa dışı bireyin temel olarak çok savunmasız ve psikolojik olarak dipte hissetmesidir. Yasa dışı kişiler polise gitmekten korktukları için, onlara karşı suç işlenebilir ve cezasız kalabilir.
Çoğu geçici / mevsimlik işlerde (bebek bakımı, üst düzey bakım, ev temizliği vb.) İstihdam edilir veya bir tür küçük ölçekli ithalat-ihracat işinde çalışırlar. Ermenistan’a kolayca gidip gelememeleri çeşitli engeller yaratıyor. Birçoğu kalıcı olarak kalmak istemiyor, daha ziyade, seyahat garanti olsaydı onlar için daha iyi olurdu ve iş amaçlı kalmayı tercih ederlerdi. Bu, her iki tarafın ekonomisine fayda sağlayacaktır ve Türkiye için daha az “yasadışı” demektir.
Şahsen gözlemlediğim ve nadiren konuştuğum üçüncü sorun, yasadışı göçmenlerin yaşadığı genel yoksulluk konusudur. Örneğin, bu Ermenilerin çok az geliri var, yoksul Kürt mahallelerine, İstanbul’un daha fakir bölgelerine yerleşmek zorundalar. Bu süper fakir bölgelerde yaşama nedeniyle, şiddet, polis tarafından taciz edilme gibi sorunlar var.
Son konu, Ermenistan’a döndüklerinde Ermenilerden ön yargı ve nefrete maruz kalmalarıdır. Kadınlar Türkiye’de (çoğunlukla mit) fahişe olmakla suçlanıyor ve Ermenistan’da onlara karşı genel güvensizlik var. Bu konu, önceki milliyetçi yolsuzluk rejiminde daha yaygındı, çünkü kendi başarısız yönetimlerini garanti altına almak için Sargsyan hükümeti aşırı milliyetçi propaganda yapıyordu. Mevcut Paşinyan yönetimi daha adil ve aşırı Türkçülük karşıtı tutumları yumuşadı.
Sorun Olmayanlar ve Olumlular
Dil gerçekten sorun değil. Birçoğu daha fazla istihdam imkanına sahip olmak için çok hızlı Türkçe öğrenmek istiyor ve öğrenebilirler. Hatta bazıları bana, Türk işverenleri daha cömert gözüktükleri için, İstanbul Ermenilerinin aksine Türk işverenleri için çalışmayı tercih ettiklerini söyledi.
İstanbul Ermeni cemaati onlara iş bulmalarında yardım ediyor ve aynı zamanda Ermeni okullarına çocukları kaydettirmede de yardımcı oluyor.
Sovyet sonrası birliğin insanları birbirlerine biraz yardım eder, böylece bir Özbek göçmeni bir Ermeni göçmene yardım eder. Eski Sovyet kardeşliği hala yaşıyor. Bu yüzden güvenecekleri ikinci bir ağ ve topluluk katmanına sahipler.
Ermenistan çok yakın ve ciddi bir tıbbi sorun ortaya çıkarsa, tedavi için kolayca geri dönebilirler (paraları varsa).
Erkeklerin boyunlarının etrafında kabuklar ile dolaştıklarını gördüm. Bir keresinde metroda Vardges adında bir adamla konuştum – sorun olmadığını söyledi, akrabalarının da Ermenistan’dan her zaman ziyarete geldiğini söyledi. Irkçılık denilen şey aslında orada değil. Rusya Federasyonu’nda “Kafkas” göçmenlere karşı daha fazla ırkçılık var.
Hepsi kalıcı olarak yasa dışı kalamaz. Birçok kadın yerel Türk Ermenileri ve Türklerle evleniyor ve evraklarını oldukça hızlı bir şekilde alıyor.
Ermeniler Türkiye’yi ve Türk / Anadolu kültürünü gayet iyi anlıyor ve tam uyum sağlıyorlar. Konuştuğum Suriyeli göçmenlerin Türklerle ve Türkiye’yle çok daha zor zamanları olmuş. Araplar rakamlarla egemen olmaya alışkındır, Türkiye’de azınlık olmaları çok zor, erkekler daha maço olma eğilimindedir. Ermeniler yüzyıllardır her yerde azınlık oldular, sorunları yok.
Ermenistan’dan gelen yasa dışı göçmenlerin çoğu geçimini sağlamak isteyen ve çok girişimci olan apolitik bireylerdir. Bunlar, Türkiye’ye karşı Türk meselesi ya da Türklükle ilgili herhangi bir şey barındıran türler değil. Sadece bir yaşam sürmekten ve hayatta kalmaktan mutluluk duyarlar. Hem Ermenilere hem de Türklere zarar vermiyorlar, aslında bu iki ülke arasında kayıp olan köprüyü çıkarmaya girişecek cesur insanlar onlar.
Bir yanıt yazın