Sayın Doğu Perinçek 25 Mart 2020 tarihinde Aydınlık gazetesindeki köşesinde “Merhaba Kamuculuk-2: Bayburt’taki imama virüs bulaştı diye zil takanlara” başlıklı bir yazı yazmış.
Bu yazısında bizlerden bahsederek, karanlık fitneciler olarak nitelediği bir kısım insanların sayfalarımızda yazılarını yazmalarından rahatsızlığını dile getirmiş. Karanlık fitnecileri şu şekilde tanımlamış:
Türk milletini sürekli aşağılayan, bu büyük milletin erdemlerinden nasibini almamış, sürekli kara propaganda yapan, gerçeklerle en küçük bağı olmayan, Türk milletine ve insanlığa karşı en küçük sorumluluk duymayan, ABD kaynaklı bozgunculuğa hizmetten başka marifeti olmayan,
ve sormuş:
yüreği Türkiye’de çarpan, ayağı Türkiye toprağına basan, ekmeğini Türkiye’den yiyen bir yöneticisi yok mu?
bu karanlık fitnecilerin karanlık mesajlarını yayınlamaya daha ne kadar devam edecekler?
Sayın Perinçek kısaca cevap vermek gerekirse: VAR!
Turkish Forum’un sadece yöneticilerinin değil tüm üyelerinin yüreği Türkiye’de çarpar, kalpleri gönülleri geldikleri topraklarda, ana vatanlarındadır. Hatta Türkiye’den gelmeyen dostlar bile ediniriz, aramıza alırız, kalplerini çalarız. Turkish Forum’u bir araya getiren nüve budur.
Belki kimimiz artık bir Amerikalı, bir Alman, bir İngiliz oldu, en azından pasaportlarımız öyle söylüyor, ama biliriz ki vatandaşlığımızın önünde Türk her zaman yer alır.
Sizlerden farklı olarak ekmeğimizi Türkiye’den yemeyiz, bulunduğumuz ülkeden kazanırız paramızı, ama Türkiye’ye borçlu hissederiz kendimizi. Gerekirse para toplar, ekmeğimizi bölüşür en kötü anında yanında olmaya çalışırız Türkiye’mizin. Birinci dünya savaşından beridir böyle olmuştur.
Sizlerden farklı olarak yaşadığımız ülkenin kurallarına uyarız, ayakta kalabilme, başarılı olma kriterlerine uyarız. Türkiye’de taraf tutmaktan, eleştirmekten hiç bir maddi veya siyasi kazanç elde etmeyiz. Sadece aşktır bizim için ülkemizin başarısı, gurur meselesidir, alnımızın akıdır. O yüzden hiç tereddütsüz, güvenle, art niyet aramadan dinleyebilirsiniz Turkish Forum’u.
Ne kadar yaşadığımız yere ait olursak o kadar köklenir, güçlenir Türkiye’yi yükseltiriz. Dünya evimizdir, Modern Türkiye’yi tanıtmaktır derdimiz. Modern Türkiye deriz çünkü, amasız insan hakları, amasız fikir özgürlüğü, amasız basın özgürlüğü…. Sansürsüz, özgür, konuşmaktan korkmayan, üreten, mutlu, sevgi dolu insanların ülkesidir hayalimiz.
O sebeple de isteriz ki, Türkiye’de yaşayanlar da aynı bu dünyanın bir parçasıdır, ortak hayallerde buluşabilelim….
Bir yanıt yazın