1.. Önde gelen Aborijin lideri Senatör Pat Dodson, Avustralyalı Ermeni, Süryani ve Yunan <sözde> soykırımlarının tanınması için destek verdi. Senatör Pat Dodson, söz konusu <sözde> soykırımların ulusal olarak tanınması için Ortak Adalet Girişimi’ni destekleyen bir Destek Beyanı imzaladı. Avustralya Parlamento Binası’nda Şubat 2020’ de başlatılan Ortak Adalet Girişimi Avustralya Ermeni Ulusal Komitesi Süryani Evrensel İttifakı ve Avustralya Helen Konseyi tarafından bir Mutabakat Zaptı imzalanmıştı.
2. Karabağ Ermeni Yönetimi’ nden Almanya’ da kapatılan arzach.de web sitesiyle ilgili açıklama şöyle; “Almanya’ daki Karabağ halkının çıkarlarını korumaya yönelik faaliyetler şeffaf ve yasaldır ve devamlı olacaktır. Evrensel insan hakları ve adalet ilkelerine dayanan uluslararası işbirliğinin, dünyada ve özellikle Avrupa’da barış ve güvenliği, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesi açısından önemli bir unsur olduğuna inanıyoruz. Karabağ işbirliği coğrafyasını genişletmek ve farklı ülkelerde Karabağ halkının çıkarlarını temsil etmeyi amaçlayan faaliyetlerimizin verimliliğini daha da arttırmak için çaba gösterilecektir”
3. Devlet Ekonomik Rekabetin Korunması Komisyonu Başkanı Gegham Gevorgyan, Pazartesi günü Ulusal Meclis’te yayınlanan raporda, “2019’da, devlet organları tarafından rekabet yasalarının ihlali konusunda altı dava başlattık. Bu daha önce görülmemiş bir durum. Komisyonun daha önce bir devlet kurumuna veya sorumlu bir yetkiliye sahip olduğu bir davayı hatırlamıyorum. Halkın özerk organlara ve yapıya güvenmesi gerekir. Eğer mevzuatın devlet tarafından ihlal edildiğini veya haklarının kısıtlandığını görürlerse, kesinlikle rapor etmelidirler. Bu yıl devlet organlarına karşı daha fazla şikayet ve dava açıyoruz” dedi. Farklı koşullar altında farklı kişilere çıkar sağlandığında şikayetler var. Devlet kurumlarından bu sorunları doğru bir şekilde ele almasını istiyoruz” dedi.
4. Ermeni Devrimci Federasyonu -Taşnaktsutyun (ARF-D) siyasi partisinin Artsakh Bölümü Merkez Komitesi, “Ülke çapında yapılan seçimlerin sonuçları ile görüşmeler dikkate alındığında, partimiz kurulmakta olan Karabağ hükümetinin bir parçasını oluşturmayı uygun bulmuyor” şeklinde bir açıklama yaptı.
5. Eski Gümrü pulu en iyi tarihi Avrupa posta pulu yarışmasına katılıyor. 19’uncu yüzyılda Ermenistan’ın Gümrü şehri önemli ekonomik ve siyasi merkez haline gelmişti.
6. İtilaf Devletleri (Fransa, Rusya ve İngiltere) 105 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni <sözde> katliamlarını kınamaya mahkum eden ortak bir bildirgeyi kabul ettiler. Bildirge şöyle diyor: “Bir aydır Ermenistan’daki Kürt ve Türk nüfusu, Ermenileri Osmanlı makamlarının yardımlarıyla katlediyor. Bu katliamlar Nisan ortasında Erzrum, Dertchun, Eguine, Akn, Bitlis, Mush, Sasun, Zeitun ve Kilikya’da gerçekleşti. Van yakınlarındaki yüz kadar köyün sakinleri öldürüldü. O şehirde Ermeni mahallesinde Kürtler tarafından kuşatıldık. Aynı zamanda Osmanlı Hükümeti, saldırgan Ermeni nüfusunu kötü muameleye maruz bırakıyor, Türkiye’nin insanlık ve medeniyete karşı işlediği yeni suçlar göz önüne alındığında, Müttefik Hükümet, Bab-ı Âli’ yi bu suçlardan şahsen sorumlu tutacağını açıklıyor. ( Not; Habere yapıştırılan bildirinin sahte olduğunu arşiv uzmanı üyelerimiz mutlaka belirleyeceklerdir.Bu site yorum kabul etmiyor…,o.tan)
7. “Ermenistan’da ve Diasporada Sahte Haberlere Karşı Mücadele” başlığı altındaki haber özetle şöyle; “Sahte haber kavramı yeni olmasa da Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve diğer sosyal ağlar gibi çevrimiçi platformların ortaya çıkması, bu fenomenin dünyadaki tüm ülkeler için acil bir konu haline getirdi. Sahte haberlerin yayılması, her bireyin kitle iletişim araçlarından doğru ve şeffaf bilgi alma hakkına sahip olduğu demokrasinin temelleri için bir tehdit olarak görülmektedir. Tehlike, halkın ana akım ve saygın medyaya olan inancını kaybetmesidir…” (Not: İlginçtir, devamlı sahte belge üreten Ermenilere bakın, sahte haberden güya yakınıyorlar. Bu habe, onların sahte haber ve belgeleri için bir örtü gayreti olabilir..,o.tan)
8. “Zorlu Bir Semtte Yaşamak” başlığı altındaki haber özetle şöyle; “1991 yılında Karabağ’ ın özgürleşmesi, Ermeni ulusu için yıkıcı bir bölgesel kayıp eğilimini tersine çevirdi. Soykırım, Batı Ermeni nüfusunun çoğunu ortadan kaldırmış ve 4.000 yıldan fazla bir süredir Ermenilerin vatanı olan Ermeni yaylalarının çalınmasıyla sonuçlanmıştır. 1918’de binlerce Ermeni, Fransız müttefikleri tarafından Kilikya’ya dönmeye teşvik edildi.
9. Ermenistan Cumhuriyeti, Batı ve Doğu Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada Ermeni Gençlik Federasyonu’ (AYF) nun kuruluşunu ve Ermenistan’ ın bağımsızlığının 102nci yıldönümünü kutluyor. AYF, 28 Mayıs’ta canlı olarak yayınlanacak bir sanal etkinliğe ev sahipliği yapacak. Sanal etkinlik, Facebook ve YouTube’ da EST 21. 00′ de canlı olarak başlayacak. /
10. Agos Gazetesinde “ Mithat Paşa, Beyrut ve Ermeniler” başlıklı haberin yazarı Vicken Cheterian, özetle şunları yazıyor; “ Ben Mithat Paşa’yı Ermeni tarihi üzerinden keşfettim. Benim ilgimi çeken konu, Ermeni cemaati tarafından 1860’ta hazırlanan ve 1863’te Osmanlı yetkilileri tarafından tanınan Ermeni Ulusal Anayasası yani Ermeni Nizamnamesi’ydi…… Mithat Paşa (1822-1883), sık sık ‘Mithat Anayasası’ diye anılan 1876 Osmanlı Anayasası’nın (Kanun-ı Esasi) ‘babası’dır. Bu anayasa, bir erken modern dönem imparatorluğunu, modern bir imparatorluğa dönüştürme yönünde büyük bir çaba teşkil eden Tanzimat’ın (yeniden düzenleme) yani ‘Osmanlı Perestroykası’nın tepe noktasıydı….. Ermeni cemaati tarafından 1860’ta hazırlanan ve 1863’te Osmanlı yetkilileri tarafından tanınan Ermeni Ulusal Anayasası yani Ermeni Nizamnamesi’ydi. İmparatorluğun anayasasının oluşturulmasından on beş sene önce Osmanlı Ermenilerinin kendi anayasasını hazırlamış olması beni çok etkilenmişti; sonar, iki anayasa arasında organik bir ilişki olduğunu öğrendim…… 1878’de Abdülhamid tarafından Suriye Valisi olarak atanan Mithat Paşa, Şam’da yirmi ay bu görevi yürütmüş. Bu kısa süre içinde –Balkanlar’da ve Bağdat’ta da yaptığı gibi– yerel yönetimin özerkliğini güçlendirmekten tutun, vergi reformları ve eğitimin teşvik edilmesine kadar, çok çeşitli alanlarda bir dizi reform yapmış. ……şöylre bitiyor …Ortadoğu’nun tüm halkları Osmanlı’nın yıkılışının sonuçlarının doğurduğu sıkıntıları halen yaşıyor; en büyük bedeli ödeyenler de Ermeniler. Yıkım, şiddet ve değişimler o kadar büyüktü ki, karanlığın çökmesinden önceki yaşamı tahayyül edemiyoruz. Hâlâ Osmanlıların arasında yaşıyoruz ve hâlâ seçme şansımız var: Abdülhamid mi, Mithat mı? Kazanan şimdilik Abdülhamid……”
11. Ermenistan Hidro-meteoroloji Merkezinin Başkanı Gagik Surenyan, Facebook sayfasında, . ” İncildeki bizim tarihi Ağrı Dağımızın nın arka planında güçlü bir fırtınayı gösteren fotoğraflar yayınladı” dedi. (Not: Bu habere aşağıdaki yorumu verdim, yayımlandı !…,o.tan)
“Orhan Tan – In order to say “Ağrı is ours” , you have to venture a war with Turkey. Armenia has neither the courage nor the power to do this. You better let alone those imperialist rhetorics and live there with decency.” “Ağrı bizimdir” demek için Türkiye ile bir savaşa girmelisiniz. Ermenistan’ın bunu yapma cesareti ve gücü yoktur. Bu emperyalist söylemi bırakıp orada edebinizle yaşasanız daha iyi edersiniz. ”
Bir yanıt yazın