Necdet Buluz
Koronavirüs konusunda bilim insanlarının açıklaması şöyle:
“Virüs’ten korunmanın iki yolu var. Birincisi aşının bulunup insanlarımızın aşılanması, ikincisi da virüse yakalanıp iyileşerek bağışıklık kazanmak.”
Son yapılan bir çalışma var.
Corona virüsüne yakalananların yeniden aynı virüsten etkilenmesi mümkün mü? Yakalanan hastalar virüse karşı bağışıklık kazanıyor mu? Güney Kore’de iyileşen bazı Corona virüsü hastalarına uygulanan testlerin “pozitif” çıkması bu korkuyu yeniden gündeme getirmişti. Ancak yapılan incelemeler, bir kez yakalanan hastanın bağışıklık kazandığını ve yeniden hastalığa yakalanmadığını ortaya koydu.
Bilim adamları, Güney Kore’de testleri yeniden pozitif çıkan hastalar üzerinde yapılan çalışmaların sonuçlarını değerlendirdi. Buna göre pozitif çıkan sonuçların hastalığa ikinci kez yakalanmaktan kaynaklanmadığı, bunların “sahte pozitif” olduğu anlaşıldı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de testlerin pozitif olmasına, virüs parçacıkları içeren ölü hücrelerin neden olduğunu kaydetmişti.
Marsilya Macromolekül Biyoloji Laboratuvarı araştırmacılarından Etienne Decroly, bunun hastalıkla mücadele açısından çok iyi bir haber olduğunu belirtip şu açıklamaları yapıyor:
“Hala yeniden enfeksiyon vakaları varsa bu çok marjinaldir. Ve muhtemelen virüsün kanda yeniden yükselişiyle açıklanabilir” dedi. Decroly’nin açıklamasına göre, bir hasta iyileşmiş gibi görünebilir, ancak yine de taşıyıcı olabilir ve virüs yeniden aktif hale gelebilir. Bu hastanın yeniden virüse yakalandığı anlamına gelmiyor.”
Şu noktaya dikkat:
Uzmana göre, bağışıklık sistemi bir virüsle karşılaştığında, ona bir tepki geliştiriyor ve bunu hafızasına kaydediyor. Ancak bu virüse verilen yanıt bireyin savunma mekanizmasının kalitesine ve virüse göre değişiyor. Örneğin savunma mekanizmasının koruyuculuğu kızamık için bir ömür boyu, grip için birkaç yıl veya soğuk algınlığı için sadece birkaç hafta etkili oluyor. Corona virüsü için yalnızca maymunlar üzerinde yapılan sertifikalı deneylerde, antikorların bu virüse verdiği yanıtın çok güçlü olduğu tespit edildi.
Etienne Decroly, insanlarda da virüsün koruma gücünün yüksek olduğunu düşündüklerini zira, hastaların yüzde 80’inin tek başına iyileşmeyi başardığını belirtti. Bilim adamı, yalnızca beş aydır bilinen virüse bağışıklık sisteminin ne kadar süre yanıt vereceğini henüz bilemediklerini vurguladı. Decroly, diğer çok hafif mevsimsel Corona virüsleri hakkında bilinenlerle karşılaştırıldığında virüse yanıtın oldukça kısa olduğunu, sadece birkaç ay süreceğini tahmin ettiklerini de söyledi.
Herhangi bir virüs vücuda saldırdığında, vücut antikorlar ve T hücreleri geliştirerek bir bağışıklık tepkisi gösteriyor. Yani antikorlar virüse karşı savaşıyor, T hücreleriyse enfekte olan hücrelere saldırıyor.
Çinli araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırma, sadece eski hastaların çoğunun tespit edilebilir nötrleşme antikorlarına sahip olmadığını, aynı zamanda tüm hastalarda hücresel bir bağışıklık tepkisinin tespit edildiğini gösterdi. Bazı hastalarda antikor miktarı düşük olsa da, hücresel tepkinin, viral enfeksiyonu kontrol etme gücünün yeterli olduğu görünüyor.
Araştırmaların ortaya çıkardığı bir başka bulgu da bir kişi hastalığı ne kadar şiddetli geçirirse, vücutta o kadar çok antikor üretildiği yönünde.
Ancak bu bulguların insanların kalıcı olarak korunduğunu düşünmek için yeterli olup-olmadığı sorgulanıyor. Bilim adamları prensipte hastalıkla bir kez nasıl mücadele edileceğini öğrenen bir vücudun, bunu ikinci kez de yapabileceğini düşünüyor. Ancak konuyla ilgili sorular gündeme gelmeye devam ediyor.
Pasteur Enstitüsü Enfeksiyon Biyolojisi Bölüm Başkanı Marc Lecuit, “Antikor aracılı bağışıklık hakkında konuştuğumuzda akılda tutulması gereken birkaç şey var. Hangi antikorlar, hangi oranda virüsü nötralize edebilir? Koruma korelasyonları dediğimiz oranlar nelerdir? Son olarak, antikorlar nötrleştirmiyorsa, aksine enfeksiyonu kolaylaştırabilir mi? Bu soruların yanıtları da bulunmalı” açıklamasında bulunuyor.
Araştırmalar sürüyor ancak, bilimsel veriler şu anda hastaların çoğunda bu kolaylaştırıcı antikorların varlığını göstermiyor. Araştırmacılar, aşı çalışmalarının da sürdüğü bir dönemde, bu ayrıntının da dikkate alınması gerektiğinin altını çiziyor.
Koronavirüsle savaşta en doğru yol, aşının bulunmasıdır.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buuz
Bir yanıt yazın