Necdet Buluz
Nedir korkulan?
Koronavirüste ikinci, hatta üçüncü saldırının olup olmayacağı.
İkinci korku ve endişe de, bilim insanlarınca yapılan “Koronavirüs ile mücadele iki yıl sürebilir” iddiaları. Her geçen gün bu iddialar yenilerinin eklendiğini de görmekteyiz.
Korkulanlar olabilir mi?
Bilim insanlarının bu konudaki özet açıklamaları da şöyle:
“Bu virüsü henüz tam tanımıyoruz. Hızla yayılması ile tehlikeli bir virüs. Bu beladan hemen kurtulabileceğimizi düşünmemeliyiz.”
Daha önceki yazılarımızda hep dile getirdik, bugün yineleyelim:
Hastalıkla ilgili gelişen olumlu havaya bakıp, kendimizi hemen sokaklara atmayalım. Yaşanan sıkıntıların daha ağırını bundan sonra da yaşayabileceğimizi unutmayalım Bu nedenle oluşturulan Bilim Kurulu’nun açıklamaları doğrultusunda hareket edelim.
Yukarıda başlığımıza aldığımız “Korkulan olacak mı?” sözcüğü Amerika’da yapılan bir araştırma sonunda kafalarda yer eden bir endişe olarak kalacak.
Virüs ile ilgili çok çelişkili açıklamalar yapılıyor. Bu da hiç kuşkusuz kafaları karıştırıyor. Sonucun ne olacağı konusunda ise net söylemler yok. Aşının bulunması bir kurtuluş yolu olarak değerlendiriliyor.
Açıklamalara bakalım:
Amerika’da bir grup bilim adamının yaptığı yeni bir araştırmada dünya nüfusunun üçte ikisi bağışıklık kazanana kadar Corona virüsü salgınının belirli aralıklarla iki yıl boyunca sürebileceği ve ancak ondan sonra kontrol altına alınabileceği belirtiliyor.
Minnesota Üniversitesi Bulaşıcı Hastalık Araştırma Merkezi’nin hazırladığı raporda, Corona salgınının, virüsü taşıyan ama belirti göstermeyen kişilerden bulaşabilme kapasitesi nedeniyle mevsimsel grip olarak bilinen influenzadan daha zor kontrol edilebileceği ortaya koyuluyor. Raporda, hastalığın en bulaşıcı olduğu evrenin hiç semptom gösterilmediği dönem olduğu da vurgulanıyor.
Hükümet yetkililerine, salgının yakında sona ermeyeceği yönünde mesajlar içeren bir risk yönetimi sergilemeleri uyarısı yapılırken, toplumlara hastalığın önümüzdeki iki yıl içinde periyodik olarak yeniden canlanmasına hazır olmaları mesajı veriliyor.
Rapor, Minnesota Üniversitesi Bulaşıcı Hastalık Araştırma Merkezi Direktörü Michael Osterholm, merkezin medikal direktörü Kristern Moore, Tulane Üniversitesi halk sağlığı tarihi uzmanı John Barry ve Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü epidemiyoloji uzmanı Marc Lipsitch tarafından kaleme alındı.
Koronavirüs konusunda dünyanın hemen her yerinde çalışmalar sürüyor. Aşı bulma çalışmalarında da önemli gelişmeler olduğu söyleniyor.
Daha önce yazmıştık:
Aşı bulunmadan ve bu aşı insanlara yapılmadan koronavirüs belasından kurtulmayacağımız biliniyor.
O halde ne yapılacak?
Acele etmeyeceğiz. Daha kötülerini yaşayabileceğimiz bilinci ile hareket edip, kurallara uyacağız.
Bundan sonra artık her şey eskisi gibi olmayacak. Bunu hepimizin kabullenmesi gerekiyor.
Yaşam biçimimiz değişecek. Bu değişikliğe ayak uydurmaya çalışacağız.
Koronavirüsün mutasyona uğrayıp, ikinci, hatta üçüncü saldırılarda bulunması bile bekleniyor.
Ancak, yapılan açıklamalarda “Mutasyona uğrasa ve yeni saldırıya geçse bile ilki kadar yıkıcı olamayacak. Gereken önlemler alındı” deniliyor.
Bir konu daha var:
Şimdi de küçük yaştaki çocuklarda bir virüs rahatsızlığı tespit edildi. Yapılan açıklamalarda bunun da koronavirüsün bir başka yapısı olabileceği ihtimalleri üzerinde duruluyor. Bu nedenle de tehlikenin henüz geçmediğine vurgu yapılıyor, dikkatli olunması isteniliyor.
Öyle görünüyor ki, normalleşmeler gecikecek. Gecikmese bile sıkı denetimler ve önlemlerin sıkı biçimde sürdürülmesi devam edecek.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın