Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz : Bizden 10 TL Dileniliyor…
Türkiye Cumhuriyeti yazmıyor ne yazıyor President of the Republic Turkey yazıyor
Niye yapıyor bunu ? Hiç düşündünüz mü? Ben size bunun cevabını vermek istiyorum. Bu yapılıyor çünkü sayın Erdoğan krizi kendi şahsı açısından fırsata çevirmek istiyor. Avrupa’da bozulan imajını düzeltmek istiyor. Kaybettiği Avrupa’daki ve Amerika’daki ortaklarını kazanmak istiyor. Ve bu kriz sonrasında görüşebileceği ortaklar yaratmak istiyor.
Dikkat ederseniz yardım malzemelerinin üzerinde Kızılay yazmıyor başka bir şey yazmıyor, Türkiye Cumhuriyeti yazmıyor ne yazıyor President of the Republic Turkey yazıyor. Yani ne demek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yazıyor. Yani yapılan yardımları kendisiyle özdeşleştiriyor. Ben yaptım diyor. Yani Türkiye’ye dönük herhangi bir olumlu bir şeyden ziyade kendisine dönük bir olumlu imaj yaratmak istiyor.
Fetö konusunda çatışıyordun, Bu imajı yıkmak istiyor.
Neden çünkü Avrupa’da Erdoğan otokrat diktatör olarak tarif ediliyor. Bu imajı yıkmak istiyor. Bakın ben böyle bir dönemde sizin yardımınıza koştum, ben güvenilir bir ortağım diyorum. Dikkat ederseniz ABD’ye giden yardımdaki mektuba bakın. Mektupta Amerika’nın güvenilir ve sağlam bir ortağiyim diyor. Yahu hani Fetö konusunda çatışıyordun, hani Pyd konusunda çatışıyordun, hani diğer S400 konusunda çatışıyordun?! Hani pek çok konuda çatışıyordun..
Ben yapıyorum, Güven yaratmak istiyor. Kızılay yapmıyor
Nasıl oldu bir anda Türkiye Amerika’nın güvenilir bir ortağı olarak bir mektupta yer aldı. Böyle olmadığını o da biliyor. Ama şunu yapmaya çalışıyor. Kendine dönük kaybolan güveni tazelemek istiyor. Güven yaratmak istiyor. Bu Türkiye ile ilgili bir konu değildir yani Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yaptı diyor, bakın ben yapıyorum diyor. Kızılay yapmıyor veya herhangi bir yardım kuruluşu Türkiye’den göndermiyor ben yapıyorum direkt ben gönderiyorum diyor.
Yani bizden toplanan sms lerle toplanan halktan toplanan paraları oralara göndererek kendi halkından esirgediği bu yardımı dışarıya bağış yaparak kendi imajını düzeltmek istiyor.
Muhalefet Erdoğan’a yardımcı oluyor.
Peki Erdoğan bunu yapıyor da muhalefet ne yapıyor? Muhalefet uyuyor diyemeyeceğim çünkü zaten uyuyordu. Kukla diyemeyeceğim zaten kuklaydı. Muhalefet Erdoğan’a yardımcı oluyor. Erdoğan’ın önünü açıyor. Salon muhalefeti ile ona destek oluyor. Bütün bu olup bitenlerle kriz bittikten sonra Erdoğan daha da güçlenmiş olarak karşımıza çıkacak. Bunu muhalefet sağlıyor, bu kapıları muhalefet açıyor. Çünkü muhalefet tamamen bir salon siyaseti yapıyor.
Ellerinde pek çok televizyon kanalı, gazeteler var.
Yaptığı tamamen ucuzluk. Kamuoyuna bunu bilgilendirme niye yapmıyor. Halbuki ellerinde pek çok televizyon kanalı, gazeteler var. Bakın bunlar bile doğru dürüst halkı bilgilendirmiyor. Neden çünkü muhalefetin akıl aldığı yerler dışarıdan. Ve dışarıdan olduğu için halktan milli iradeden kaynaklı bir siyaset yapmadığı için halkla örtüşemiyor halkla bütünleşemiyor. Zaten bu sistemi değiştirme diye bir niyetleri yok.
Hiç görüyor musunuz bir muhalefet.
Bu sistemin bir parçası olmuşlar. Dolayısıyla olup biteni sadece izliyorlar. İzlemekle yetiniyorlar. Bakın Türkiye’de bugün çarşı pazar durmuş durumda insanların kredi kartı borçları ve kredileri ödenemez hale geldi. İflaslar artacak pek çok insan işini kaybetti. Şu anda ekonomik olarak ihracatımız düştü. Üretim düştü daraldı. Hiç görüyor musunuz bir muhalefet. Veya Suriye’de ne oluyor, Libya’da ne oluyor, Kıbrıs’ta ne oluyor Akdeniz hiç bunlarla ilgili en ufak bir şey duyuyor musunuz? Duyamazsınız çünkü bu muhalefet Erdoğan’ın önünü açmak için, onun uyguladığı stratejiye taşeronluk yapıyor. O ne gündem oluşturuyorsa bunlarda o gündemin parçası oluyorlar. O ne söylüyorsa bunlar Onun arkasından söylediğinin aynısını söylüyorlar. Bakın ayrı bir gündem yaratamıyorlar.
Erdoğan çok güçlü.
Bu insanların karnı aç işi yok, işlerini kaybediyor ekonomi nasıl düzelecek? Bu krizden nasıl ders alacağız bunlar hiç konuşulmuyor. Verilen imaj şu Türkiye güçlü her şey tıkırında ilerliyor, Erdoğan çok güçlü. Bak sadece halka değil bütün dünyaya yardım yapıyor. Peki madem kardeşim güçlüsün niye 10 TL için sms göndertiyorsun. Niye halktan para topluyorsun? Madem güçlüsün bak petrol fiyatları düştüğü zaman petrol fiyatlarını neden ucuzlatmadın neden hala pahalı? Petrol eksiye düştü dünyada sen hala kıyamet kadar para alıyorsun vergi alıyorsun. Niye yapmıyorsun madem güçlüsün. Madem güçlüsün niye halka dönük bir şeyler yapmıyorsun ? Niye dışarıya yapmak istiyorsun yardımı. Çünkü şirin görünmek istiyorsun. İmajını düzeltmek istiyorsun. Peki muhalefet ne yapıyor, muhalefet de bu imajın düzelmesi için muhalefet yapıyor.
Buna karşı yapmıyor bu imajı düzeltmek için muhalefet yapıyor. Onun için diyorum, bu muhalefet olduğu sürece sayın Erdoğan diyecek ki, dişime göre bir muhalefet bulamadım diyecek. Bu muhalefet olduğu sürece o hep orada duracak. Bu muhalefet olduğu sürece Türkiye’de kesinlikle halk iradesi asla ve asla tecelli etmeyecek. O nedenle biz bu oluşumu oluşturuyoruz.
Niye gönderiyor, krizi kullanıyor, Türkiye’nin gerçekliğini ekranlara taşıyacak insanlarda kalmadı…
Bu oluşum doğrudan doğruları söyleyen, cesur kararlı bir oluşum. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Trump daha dün açıklıyor diyor ki, Ben diyor solunum cihazı konusunda diyor.
Amerika dünyada solunum cihazı kralıdır diyor. Yani o kadar ürettik ki diyor. Maske ürettik falan ihtiyacı mi var ? Niye gönderiyor Erdoğan. Koskoca 300 küsür milyon ülkeye 2 uçak veya 3 uçak niye gönderiyor. Çünkü kendisiyle ilgili imaj tazelemek istiyor.
Yani krizi kullanıyor. Bizim paralarımızı kullanıyor ve kendisine dönük bir sempati yaratmak istiyor. Ülkeye yönelik bir sempati değil. Ama muhalefet ne yapıyor. Muhalefet kayıkçı kavgasında salon muhalefeti ile tamamen laf ebeliğinde laf yetiştirmede, suni gündemlerle twitterda sosyal medyada gündem olma peşinde.
Ben size söyleyeyim bakınız Türkiye’nin gerçekliğini ekranlara taşıyacak insanlarda kalmadı. Türkiye’nin kurumları çöktü. Kurumların içi boşaldı. Bugün sivil toplum kuruluşları tamamen hükümet ne diyorsa o müzikle oynamaya başladılar. Ve basın ikiye bölünmüş durumda. Ve basın tarihin en rezil dönemini yaşıyor. En rezil dönemini yaşıyor. Kimse gazetecilik falan yapamıyor. Yani özgür iradesiyle bir şey yapamıyor.
Burada yazıyorsanız oraya küfredeceksiniz.
Muhalefette yazıyorsanız mutlaka bu tarafa küfredeceksiniz, burada yazıyorsanız oraya küfredeceksiniz. Böyle bir ortamda gerçeklik tam yansıtılmıyor. Ve ekranlarda sürekli övülme sürekli suna şu kadar yardım yaptık. Şuna şu kadar gönderdik. Çok güzel uçaklarla insanları alıp getirdik hep bunlar konuşuluyor. Sanki bunu başka ülkeler yapıyormuş gibi, sanki başka ülkelerde hiç devlet otoritesi yokmuş gibi imaj yaratıyorlar. Yalancı bir imaj. Ve Türkiye maalesef alternatifsizlik yaşıyor. Biz işte bütün bu doğruları söyleyip halkı bilinçlendirip yeni bir alternatifi yeni bir Uyanışı yeni bir dirilişi başlatmak istiyoruz. Hakikaten mili iradeyi hâkim kılmak istiyoruz. Hakikaten biz gerçek manada güçlü bir devlet olmak istiyoruz.
Türkiye dünyanın siyasi ekonomik kültür sanat konusunda merkezi olabilecek bir ülke. Ama böyle şovlarla değil, böyle atmacalarla değil, böyle işte halkından toplayıp başka yerlere göndererek hava atmakla değil. Veya muhalefet açısından bir kukla muhalefet yapmakla olmaz. Gerçek manada bir milli iradeye hâkim olacak bir anlayışı devreye sokarak olacak. Ve inşallah onu biz yapacağız.
Hepinizin ramazanınızı kutluyorum. Yüce Allah’ın hepimize ülkemize iyilikler güzellikler getirsin diliyorum. Allah’a emanet olun.
Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztür Yılmaz
Bir yanıt yazın