Kimden: [email protected]
[mailto:[email protected]] Yerine Ferruh Demirmen Tarih: Thursday, April 23, 2020 8:12 AM
Kime: [email protected]
Bilgi: [email protected]
Konu: FW: [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] YINE 24 NISAN GELDI !!!
Sayın Prof. Dr. Ali Körpınar,
Bazı Ermeni örgütlerinin Türkiye’yi parçalamak istedikleri doğrudur. Bu istekleri “Tanıma, Tazminat, Toprak” ilkelerinin bir parçasıdır. AB’nin Türkiye’yi topluma almak için sözde soykırımı tanıma koşulunu ileri sürdüğü de doğrudur.
Ancak Türkiye’nin AB’ye katılımını bir süredir önleyen başka gerçeklerin de olduğunu kabul etmek gerekir. (Burada bu konuya girmek istemiyorum). Öte yandan şu da bir gerçektir ki, AB Parlamentosu’nun 1987’de aldığı “soykırım”ı tanıma kararının tamamıyla politik nitelikte olduğunu, yasal geçerliliği olmadığını itiraf eden (2003’de) yine bir Avrupa mahkemesidir.
“AB-D Emperyalistlerin” Türkiye’yi parçalamak için Ermenileri bir “bahane” olarak kullandıkları görüşünüze kesinlikle katılmıyorum.
Bir çatışma durumunda karşıdaki muhalefeti doğru tanımak büyük önem taşır. Türkiye karşısına sürülen bütün dayatmalar ve olumsuzluklar “Emperyalist” kaynaklı olmayıp, %100 Ermeni (özellikle Diyaspora) kaynaklıdır. Ermeniler din faktörünü ve Batı’da Türklerin tarihten doğan kötü imajını (“The terrible Turk”) ve ona ilişik önyargıyı güzel bir silah olarak kullanmaktadır.
(Prof. Justin McCarthy “The Turk in America: The Creation of an Enduring Prejudice” adlı kitabında bu konuyu güzel işledi).
Bu bakımdan Türkiye’nin içinde bulunduğu olumsuzlukları, tabiri caizse, öküzün altında buzağı arar gibi, “AB-D Emperyalistleri”ne bağlamanın doğru olmadığına inanıyorum. Durum dediğiniz gibi ise Türkiye “Ermeni soykırımı” iftiralarına karşı âdeta çaresiz durumdundadır, zira “bütün ‘Emperyalist’ dünya bizlere karşı siper almıştır” anlamı ortaya çıkıyor. Böyle bir perspektif çok negatif bir yaklaşımdır, ve sonuç olarak olumsuzluğa götürür.
Oysa Türkiye ve Türk halkı “soykırım” iftiralarına karşı çaresiz değildir, alnı aktır; ancak iç komuoyu bu konuda genellikle zır cahil olduğu gibi yurt dışında Türk tezini savunma yönünde, lobicilik dahil, faaliyetlerde çok geri kalmış durumdayız. Türk Diyasporası’nın da bu konuda genellikle duyarsuz olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu durumda kimlerin ne yapması gerektiği konusuna girmiyorum. Şurası da bir gerçek ki, devlet bu konuda çok pasiftir; ve Ermeni sorunu üzerinde yurtdışında faaliyette bulanmaya çalışan birkaç STK’na herhangi bir mâli ya da diğer destek yoktur. (Bu STK’lar İslâmcılık bağlamında yurt dışında faaliyette bulunsalar alacakları desteği tasavvur edemiyorum).
Makalenizde geçtiğimiz Aralık ayında Senatör Bob Menendez ve Ted Cruz adlı senatörlerin ABD Senatosu’na sundukları “Ermeni soykırımı” tasarısına karşı çıkan olmadığını yazıyorsunuz. Bu tasarıya ek olarak aynı metni yaşıyan bir “soykırım” tasarısı da Ekim ayı sonunda ABD Temsilciler Meclisi’nde büyük bir oy farkı ile kabûl gördü. Bu tasarıların kabûlu için Ermeni tarafı harıl harıl çalışırken tasarıları önlemek için Türk tarafı ne yaptı? Benim gibi ABD politikacılarına kaç kişi mektup yazdı? Eksik olmasın, dostumuz Dr. Kaya Büyükataman’ın aracılığı ile merhum ABD yargıcı Sam Weems’in “Armenia: Secrets of a ‘Christian’ Terrorist State” başlıklı kitabını bir hediye olarak ekleyerek Turkish Forum adına, sayıları az da olsa bazı ABD politikacılarına “soykırım” oylamalarında Türkiye lehine gösterdikleri cesaret için teşekkür mektubu yazdık. (Mektup dosyaları aşağıda).
Peki, özellikle, Türk hükümeti ne yaptı? Örneğin, eskiden olduğu gibi, tasarılar oylamaya konmadan önce sözde soykırım konusunda donanımlı bir TBMM heyetini ABD politikacıları ile istişare yapmak, onları bu konuda aydınlatmak için ABD’ye gönderdi mi? Hayır. Onun yerine ne yaptı? İstanbul’dan bir düzineden fazla Ermeni din ileri gelenini New York’a getirip, lüks otellerde ağırlayarak sergi açtı, Van’daki Akdamar Kilisese’sinin propagandasını yaptı. (Bu kilisenin 1915 olaylarındaki yüz kızartıcı rolünü burada anımsatmaya gerek yok!). Netice ne oldu? “Soykırım” tasarıları ABD Kongresi’nde şakır şakır geçti. Ve bu propaganda girişimleri bildiğim kadar Türk medyasında söz konusu olmadı. Haberi, olayı alaylı bir üslupla anlatan bir Ermeni haber kanalından aldık:
to-participate-in-turkish-propaganda/
Demek isteyeceğim, “soykırım” konusunda çaresiz değiliz, “AB-D Emperyalisteleri” bizlere vız gelir; yeter ki Türk hükümetinin de desteği ile aramızda bir dayanışma ve işbirliği olsun.
Saygılarımla,
F. Demirmen
From: [email protected]
[mailto:[email protected]] On Behalf Of
[email protected]
Sent: Wednesday, April 22, 2020 5:50 AM
To: [email protected]
Subject: RE: [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] YINE 24 NISAN GELDI !!!
Değerli Akyüz,
Bende ilgi ve desteklerin için teşekkür ederim.
Sevgi ve saygılarıma.
MAK
From: [email protected] On Behalf Of erdem akyuz
Sent: Wednesday, April 22, 2020 11:46 AM
To: MAIL GRUBU – TÜRKİYEYİZ BİZ Subject: Re: [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] YINE 24 NISAN GELDI !!!
Açıklamalarınız için teşekkürler.
Av.A.Erdem Akyüz
adresine sahip kullanıcı 22 Nis 2020 Çar, 02:27 tarihinde şunu yazdı:
Değerli Kaplun,
İlgi ve desteklerin için çok teşekkürler.
Güzel ülkemiz yıllardır, AB-D emperyalizminin uyguladığı böl, parçala ve yönet projesi altında.
Ermeniler bu projede bir bahane.
Bu bölme riski Kamuran Gürün, Bilal Şimşir, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Şükrü Server Aya, Uğur Mumcu, Uluç Gürkan, Prof. Yusuf Hallaçoğlu, Orhan Çekiç gibi
saygı değer aydınlarımız tarafından yıllardır dile getirilmektedir. Umarım tüm yöneticilerimiz ve danışmanları da bunun farkına varırlar. Sevgi ve saygılarımla.
Mehmet Ali Körpınar
From: [email protected] On Behalf Of [email protected]
Sent: Tuesday, April 21, 2020 10:19 PM
To: [email protected]; Subject: RE: [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] YINE 24 NISAN GELDI !!!
Sayın Prof. Dr. Körpınar,
24 Nisan vesileysile bu gerçekleri yeniden toparlayıp bizlere ilettiğiniz için teşekkür ederim.
Başka konulara dalıp gerçeği zaman zaman unutuyoruz. Aslında yazdığınız gibi Ermenilerin marifetiyle ülkemizin bütünlüğü tehlikede.
Baştakilerin bu tehlikeyi idrak edip, önem vermesi, ilgilenmesi acil. Türk STK’ı tabii ki önemli ancak Ermeniler dünyada öyle etkili
bir ağ kurmuslar ki, Türkleri artık dinleyen yok ! Soykırımı tanıyan Avrupa ülkelerini saymak yerine , tanımayanları saymak daha kolay
olurdu. Avrupda’da bizi tutan tek ülke Macaristan, o da, Victor Orban olduğu sürece. İsveç gibi bir iki « diplomat » ülke daha var o kadar. Hepimizin bildiği gibi « Soykırım değildi » savunmasını kayb ettik. Sinsi sinsi yıllar önce başladılar, insanların şuuruna soykırım, yalanını yerleştirdiler, parlamento, medya vb. kurumlarla resmileştirdiler ve Türkler uyanıncaya kadar, olay oldu bittiye geldi. Böylece, Plan A
başarıyla tamamlandı. Plan B’ye geçildi yani Türkiye’nin mavi haritadaki topraklarının Ermenistan’a ait olduğu yalanı. Bu konuda arı
gibi ve sinsi sinsi çalışıyorlar. AB’ye kendilerini kabul ettirip sevdirdiler, BM’lere devamlı girip çıkıyorlar Sèvres antlaşmasını öne sürüyorlar,
Basın açıklamaları yapıyorlar, ABD zaten ceplerinde. Ama bu kez artık tecrübeliyiz, çabuk hareket edip, yalanlarin beyinlere yerlesmesine izin vermemeliyiz.
Herşeyden önce tarihimizi çok iyi bilmemoz gerekir. Bu topraklar neden bizim. Gök Türkler, Selçuklar Anadoluya girerken Ermeniler nerede Idi, ne yapiyorlardi ? Bugün meydanı boş buldular « Hittit’ler biziz, Sümerler biziz, Mezopotamya bizimdi » iddialariyla bir sürü yalanı gine sıraliyorlar.
Ermenistan’ın ileri gelenlerinden bir zat gençlere hitap ederek « Biz bu mücadeleyi (Plan B) başladık sizlere devredeceğiz, sizler
gerçekleşireceksiniz » konusmasi yapti. Taleplerinin ne kadar gülünç oldugunu gösterecek tarihi gerçeklerimizi çesitli dillerde gösterme zamani geldi de geçiyor olmasin.
Selam ve saygilarimla,
Sevil Kaplun
De : [email protected] De la part de [email protected]
Envoyé : mardi, 21 avril 2020 12:37
Objet : [Turkish Forum – eturkiyeyiz.biz] YINE 24 NISAN GELDI !!! YİNE 24 NİSAN GELDİ !!!
Gerçeği kapar, yer altına gömerseniz, o yine büyüyerek patlar ve yalanı yok eder.
Emile ZOLA
Ermenistan örgütleri, Almanya’da yaptıkları toplantıda ülkemizin yarısını kapsayan büyük Ermenistan haritasını yayınlamışlar.
Değerli arkadaşlar,
22.4.2013 tarihinde sizlere gönderdiğim YİNE 24 NİSAN GELDİ ve 1915-18 DÖNEMİNİ, 1915-23’e DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORLAR !!! başlıklı yazımı, birinci dünya savaşına zorla sokulan Osmanlıda, orduyu yöneten Alman Genel Kurmay Başkanlığının önerisi ile gerçekleşen tehcirin 105. yılı nedeniyle sizlerin bilgisine yeniden sunmak istedim.
AB, 15 Nisan 2016 da kendi parlamentosunda kabul edilen Sözde Ermeni Soykırımını da ülkemiz için hazırladığı son ilerleme raporuna ekledi. Ayrıca Almanya Fedaral Meclisi de 2.6.2016 günü 1915’deki tehcir olaylarını bir soykırım olarak kabul etti.
Burada üzücü olan, “Ermeni soykırımı” tasarısını Alman Meclisi’ne getiren ismin Türkiye kökenli olan Yeşiller Partisi’nin Eş Başkanı Cem Özdemir olmasıdır. Tasarısının oylamasında tek ret oy Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Milletvekili Bettina Kudla’dan gelirken, tek çekimser oy da yine CDU milletvekili Oliver Wittke’dan geldi. Buna karşın Alman Parlamentosu’nda yeralan 11 Türkiye kökenli vekil de tasarıya destek verdi. Hollanda Meclisi de 22.2.2008 de sözde soykırımı 3’e karşı 142 oyla kabul etti. Böylece, AB de sözde Ermeni Soykırımını kabul ettirmek için güzel ülkemizi baskı altına almak istemektedir. Yani AB-D emperyalizminin güzel ülkemizi bölmeye ve yıkmaya yönelik kirli amacı devam etmektedir.
Fransa’da ilk kez resmen “Ermeni Soykırımını Anma Günü” etkinlikleri düzenlendi. Başkent Paris’teki anma törenlerine
Fransa Başbakanı Edouard Philippe öncülük etti. Sen Nehri kıyısındaki Ermeni Soykırımı Anıtı’na da çiçek bıraktı (24.4.2019).
Avrupa’da sözde Ermeni soykırımını tanıyan diğer ülkeler şunlardır: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Rusya, Yunanistan, Belçika, Vatikan, Fransa, İsviçre, İsveç, Slovakya, Litvanya, Çekya, Avusturya, Bulgaristan, Lüksemburg, Almanya, İtalya ve Avrupa Parlamentosu. Ne yazık ki Ermeni tehcirini soykırım olarak kabul eden 14 ülke, üye olmak istediğimiz Avrupa Birliği(AB) üyesidir.
Değerli Arkadaşlar,
Güzel ülkemizi bölmek ve parçalamak için AB-D emperyalizmi yine iş başında. Demokrat New Jersey Senatörü Bob Menendez ve Cumhuriyetçi Texas Senatörü Ted Cruz tarafından sunulan “Ermeni Soykırımı” tasarısı Senato Genel Kurulunda 12.12.2019 da kabul edildi. Oylamaya karşı çıkan olmadı.
Senatör Rob Menendez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Senatosu’nun ‘Ermeni soykırımı’ tasarısını resmen kabul ettiğini duyurdu. 29 Ekim’de Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamada da 11 “hayır” oyuna karşılık, 405 “evet” oyu ile 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan bir karar tasarısı kabul edilmişti.
Umarım yıllardır hasretle beklediğimiz, ulusal sorun ve kaygılarımızı paylaşacak yönetici ve danışmanlarımız da bizleri duyar. Gereken önlemleri vakit geçmeden alırlar.
Sevgi ve saygılarımla (21.4.2020).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
YİNE 24 NİSAN GELDİ ve 1915-18 DÖNEMİNİ,
1915-23’e DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORLAR !!!
Hiç kimse, duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz…
Shakespeare
Posterler, eskiden 1915-1918 dönemiydi, Şimdi 1915-1923 oldu. Değerli arkadaşlar,
Amerika, İngiltere ve Fransa maskesini kullanan AB-D Emperyalizmi, Osmanlıyı yıkmak ve parçalamak için Rumları, Kürtleri ve Ermenileri kışkırtarak birçok isyanın çıkmasını sağlamıştır. Mustafa Kemal ATATÜRKÜN önderliğinde emperyalizme ve onların işbirlikçilerine karşı koyarak bağımsızlığı elde eden Türkiye Cumhuriyeti, birçok mazlum ülkeye örnek olmuştur. Bu başarıyı hazmedemeyen dış güçler, şimdi de aynı piyonları Türkiye Cumhuriyetini bölmek ve parçalamak için farklı yöntemleri kullanmaktadır. Ülkemizi bölmek ve yıkmak isteyen uluslararası AB-D emperyalizmi, son yıllarda ABD’de bulunan Ermeni diasporasını kullanarak amacına ulaşmak istemektedir. Örneğin, Osmanlı dönemini içeren sözde soykırım olayları için yeniden bir tanımlama getirmişler. Yıllardır kendi ifadelerinde ve yazdıkları kitaplarda kullandıkları 1915-1918 olaylarını, şimdi 1915-1923 yılına kadar yaymak istemektedirler. Böylece Yüce Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzü, kurtuluş savaşımızı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini de işin içine sokmayı hedeflemişlerdir. Bildiğiniz gibi, emperyalist güçlerin desteğini alan Ermenistan, 3T (Tanıma-Tazminat-Toprak) kodlu esas amaçları ile 1915-18 yıllarında olmayan Türkiye Cumhuriyetini suçlamaktır. Çünkü Osmanlı sonrası ortaya 35 ayrı devlet çıkmasına karşın, sözde soykırımı sadece 1923 yılında kurulan ve arzu ettikleri topraklara sahip olan Türkiye Cumhuriyetine yükleme peşindeler.
Nitekim, Ermenistan strateji uzmanı ve Ararat Bilim-Strateji Merkezi Başkanı Ayvazyan,” Ermenistan soykırımın Türkiye’ye kabul ettirme sürecinin ikinci aşamasını şimdiden dile getirmeli. Bu ikinci aşama Türkiye’den toprak talebidir Türkiye, Osmanlı’nın Ermenilere karşı yaptığı zulmün bedelini toprakla ödetmeye zorlanmalıdır diyerek, sözde Ermeni soykırımına karşılık Türkiye’den toprak talep etmenin tam zamanı olduğunu söyledi. Neden ve niçin, Osmanlının yaptığı işin bedeli olarak, Türkiyeden toprak talep edilmesinin tam zamanı olduğu düşünülüyor? Acaba gereken tepkinin verilemeyeceği mi zannediliyor???
Ayrıca;
* Dünyada, Ermenistandan başka hangi ülkede, komşu ülkenin
topraklarını kendi toprağı gibi kabul edip, bunu anayasasında açıkça beyan edildiğini görebiliriz.
* Yine anayasalarının 13. maddesinde Ararat diye isimlendirerek yer verdikleri AĞRI dağımızı da kendilerine devlet simgesi olarak kabul ettiklerini açıklamaktan çekinmiyorlar.
Değerli arkadaşlar,
Yine 24 Nisan geldi ve AB-D emperyalizminin bölücü yöntemi devam ediyor. Ermeni ve kürt terör örgütleri üzerine araştırmalarıyla tanınan Ercan CİRİTCİOĞLU’nun verdiği bilgiye göre, 24 Nisan 1915 de eceliyle yaşamını yitirenler dışında, Osmanlı da bir tek ermeni bile öldürülmüş değildir. Peki, 24 Nisan, neden sembol gün olarak seçilmiştir?
Yunan, Bulgar, Sırp halkları Osmanlıdan bağımsızlığını alınca Ermeniler de aynı yolda örgütleniyor. Ermeniler İstanbuldan, Vana kadar dernekler kurup silahlanıyorlar. Bu arada Osmanlı, Birinci Dünya Savaşına giriyor. Mart 1915 de Rusya, Doğu Anadoluya giriyor. Rus desteğini alan Ermeniler, 11 Nisan 1915 de Van’da isyan çıkartıp, Osmanlıya karşı BAĞIMSIZLIK SAVAŞINI başlatıyor.
Bu isyan Van’dan öteki bölgelere de sıçrayınca, daha sonra soykırım iddialarına neden olacak Osmanlının zorunlu göç kararı (tehcir) geliyor. Ancak bu karar sadece Ortodoks Ermenilerine uygulanıyor. İsyana katılmayan Katolik ve Protestan Ermeniler yerlerinde tutuluyor.
Ortodoks Ermeniler, Vanda Kürt ve Türk bütün Müslümanları öldürüp şehri ele geçirince ve isyan öteki bölgelere sıçrayınca, 24 Nisan 1915 te Osmanlı yönetimi, Anadoludaki bütün Ermeni derneklerinin kapatılmasına ve isyanı destekleyen İstanbuldaki 200 kadar Ermeni aydınının, Çankırı Ayaş’a sürgüne gönderilmesine karar veriyor. Sonra 24 Nisan sürgünleri, burunları bile kanamadan İstanbula geri dönüyor.
Görüyorsunuz, gerçek bilgi ve belgeye dayanmayan asılsız iddiaların, tarihciler tarafından araştırılmasına izin verilmeden, birçok ülkede yasalar çıkarılarak soykırımın yalanının ve 24 Nisanın tanınması işi oldu bittiye getirilmeye çalışılıyor. Yani AB-D emperyalizmi, yine Ermenileri kullanarak güzel ülkemizi bölmek için tezgahlar kuruyor.
Umarım bu konuda oldukça geç kalınan loby faaliyetlerimizi ve gerçek verilere dayanan araştırmalarımızı, en kısa sürede uluslararası arenada sağduyu sahiplerinin dikkatine sunabiliriz. Devletimiz, hükümetlerimiz, üniversitelerimiz, STK’lar, Türk Tarih Kurumu, askeri ve sivil örgütlerimiz bu konuda işbirliği yaparak ülkemizin haklarını savunmak zorundadır. Aksi halde güzel ülkemizi bölmek isteyen ve bu dönemde AB-D maskesini kullanan emperyalizm, kötü amacına ulaşacaktır.
Sevgi ve saygılarımla (22.04.2013).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
eturkiyeyiz.biz dağıtım listesi Turkish Forum – Dünya Türkleri Birliğinin yayın organıdır. Aşağıdaki siteler ile birlikte çalışır.
Bir yanıt yazın