Necdet Buluz
Koronavirüs sonrası hesapları yapılıyor. Nasıl bir yaşam bizi bekliyor? Bu virüs tehlikesi ile nasıl yaşayacağız, hangi önlemleri alacağız? Öyle görünüyor ki artık yaşam biçimimiz de değişecek.
Konu ile ilgili geçenlerde Amerika’nın sesi VOA’da “Corona Virüs Salgınıyla Nasıl Yaşıyoruz?” Başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda virüs ile nasıl yaşadığımızı, daha sonra nasıl bir yaşama “merhaba” diyeceğimiz anlatılıyor.
Hepiizi çok yakından ilgilendiren koronavirüs ve bu virüsle nasıl yaşayacağımız konusunu ele alan bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik. Yararlı olabileceğini düşünüyoruz.
“Dünya krizler, savaşlar, sağlık sorunları, büyük doğal felaketler yaşamaya devam ediyor. Şimdi de corona virüsü salgını çıktı karşımıza. Üstelik sadece ilk olayın görüldüğü Çin’i etkilemekle kalmadı, Türkiye dahil bütün dünyaya yayıldı. Amerika’da da günün konusu haftalardır corona virüsü salgını.
Salgın hayatımızı nasıl etkiledi? Çalışma hayatımızı, özel yaşamımızı, eğitim dünyasını, alışverişlerimizi ve daha birçok şeyi.
Bizim gibi yayın işinde çalışanların günlük hayatı daha da yoğun bir hale geldi. Her dakika bir açıklama, bir olay, bir basın toplantısı, hastane, ambulans görüntüleri, mega kentlerde bomboş sokaklar, yakınlarını kaybedenlerin görüntüleri, uzmanların hastalıktan korunma tavsiyeleri…
Sınır kapatmalar, seyahat kısıtlamaları, önlemler, önlemler.
Süpermarketlerde izdiham.
Beyaz Saray da COVID-19 olarak bilinen corona virus salgınına karşı önlem aldı. Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray basın toplantılarına giden basın mensuplarının ateşi ölçüldü. Beyaz Saray brifing salonundaki oturma şekli değiştirildi. Salonda hangi basın mensubunun nerede oturacağını düzenleyen Beyaz Saray Muhabirler Birliği, sosyal izolasyon önlemlerini hayata geçirdi. Basın mensupları, salonda, koltuklar arasında birer boş koltuk bırakacak şekilde oturmaya başladı. Salonda dördüncü sırada oturan Amerika’nın Sesi Beyaz Saray muhabiri, bundan böyle salonun arkasında PBS ile aynı koltuğu paylaşacak. En ön sırada NBC, FOX, ABC VE CNN olacak. CBS ve Associated Press Ajansı’yla Reuters muhabirleriyse ikinci sırada oturacak.
Peki VOA Türkçe nasıl yayın yapacak? Bir kere bütün yayıncılar evden çalışacak. EKOTÜRK TV’ye yaptığımız televizyon yayını Stüdyo VOA’yı bu haftadan başlayarak EKOTÜRK rejisinden yapacağız. İlk kez böylesine geniş bir önlem paketi uyguluyor Amerika’nın Sesi. Çünkü corona virüsü şaka değil.
Peki nasıl korunacağız bu virüsten?
Ünlü televizyon yıldızı kalp doktoru Mehmet Öz, geçtiğimiz günlerde çok izlenen bir televizyon programında uzun uzun ‘Türk usulü’ el yıkama reklamı yaptı. El temizliğinin, hijyenin önemini vurguladı ve bunu Türk toplumunun iyi bildiğini söyledi. Limon kolonyası kullanın dedi bazı uzmanlar. Çevrenizi temiz tutun, sık sık ıslak mendille temizleyin tavsiyesi geldi bir de. Amerika’da da limon kolonyası bulunuyor, hepimiz kullanmaya başladık. Dezenfektan kullanın dediler, onu da yapıyoruz. Bağışıklık sistemi kuvvetli olmalı dendi, hemen vitaminlere sarıldık.
Salgın uzun sürebilir dediler, süpermarketlere akın ettik. Alışveriş merkezleri kapatılırken, süpermarketler de kapanır mı diye kaygılanmaya başladık.
Hayatımız bir süre daha böyle devam edeceğe benziyor. Yeni ‘normalimiz’ bu. Paniğe kapılmayın, kalabalıklara girmeyin, ellerinizi, kendinizi ve çevrenizi temiz tutun!”
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sencer İmer’den corona virüs sonrası için dikkat çeken değerlendirmeler de var. Kısaca buna da göz atalım:
“Koronavirüs salgını küreselleşme politikalarına ciddi bir darbe vurdu. Bundan sonra ülkeler kendi ihtiyaçları için kendi topraklarında üretim yapma konusunda daha egemen bir politika izleyecekler. Bu Çin’in herkese ‘Ben vereyim’ yaklaşımını değiştirmiş olacak. PKK/PYD ve DEAŞ’i destekleyen, besleyen bir ABD olmayacak. Silah bırakmayan terör örgütü olursa tüm ülkeler tarafından ortaklaşa yok edilecektir. Bundan sonra Türkiye’nin terörle mücadele konusunda eli daha da rahatlayacaktır. Şu anda da koronavirüsün önüne geçilmezse, dünya nüfusunun yüzde 1’ine veya yüzde 2’sine bulaştığını düşünelim, bu da 40 ila 80 milyon insanın ölmesi anlamına gelir. Dolayısıyla bizim burada çok dikkatli olmamız lazım izolasyonları tüm dünyada kararlılıkla uygulamamız ve devletlerarası dayanışma içerisinde olmamız lazım. Türkiye’nin buradan çıkaracağı sonuç gıda güvenliği açısından kendi kendine yetebilmesi gerekliliğidir. Hiçbir şekilde dışarıdan gıda maddesi almadan, bütün vatandaşlarını besleyebilecek bir tarım politikası geliştirmek zorunda, çünkü topraklarımız ve insan gücümüz buna uygun. Bu çalışmayı aynı zamanda ilaç ham maddesi için de yapmamız lazım. Hep dışarıdan ilaç getirmeyi beklememek lazım. Orta Doğu’daki ülkeler gibi bazı ülkelerin kendini beslemesi imkânsız. Bu da Türkiye için büyük bir şans. Türkiye, kendini beslediği gibi ayrıca bu ülkeleri de besleyebilir.”
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın