Naci Kaptan / 14.04.2020
DURUM VAZİYETİ
Toplum Corana virüsü nedeniyle can derdine düşmüştü. Yaklaşık 300 bine yakın küçük iş yeri kapanmıştı. Buralardan ekmek parası kazanan milyonlarca kişinin geliri kesilmiş, elektrik, doğalgaz, su faturaları, ev kirası, kredi kartı ödemeleri insanların karşısına yedi başlı ağzından ateşler çıkan ejderha misali dikilmişti. Babalar evde çocuklarına süt, mama ve ekmek alamıyordu.
Dünyanın en yoksul ülkelerinden birisi olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde (KDC), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle “evde kalın” çağrısı yapılırken, halkın elektrik ve su faturaları 2 ay boyunca devlet tarafından karşılanacağı açıklanıyordu
Almanya’nın kıskandığı söylenen ülkemizde ise saray tarafından Devlete yardım kampanyası başlatılıyor ve İŞSİZ, AŞSIZ, PARASIZ kalan yoksul halktan yardım talep ediliyordu. Toplumun beklediği DEVLET BABA ortalarda gözükmüyordu. Sarayın duvarları yüksekti…
Sokağa maskesiz çıkmak yasak idi. maskeyi Devlet dağıtacaktı ama, bir türlü dağıtamıyordu. Satışı da yasaktı. Halk deli tavuk gibi naap’cağını bilemez olmuştu.
Oportünizm / Fırsatçılık
Oportünizm ya da fırsatçılık olaylardan bencil avantajlar edinen bilinçli politika ve uygulamadır. Prensiplere ve diğer bireylerin karşılaşacağı sonuçlara asgari önem verir. Fırsatçı eylemler öz ilgi alanınca güdülenir. Terim: insan bireyleri, yaşayan organizmalar, gruplar, topluluklar, stiller, davranışlar ve gündemlere uygulanabilir. Oportünizm ya da oportünist davranış biyoloji, ekonomi, oyun teorisi, etik, psikoloji, sosyoloji ve politika da önemli bir kavramdır.[Vikipedi, özgür ansiklopedi]
Fekat!!! İşte bu durum vaziyetinde OPORTÜNİZM dört nala koşuyor ve halk canıyla uğraşırken saray toplumu daha da yoksullaştıracak işleri PEK DE Bİ GÜZEL YAPIYORDU!!!
NE Mİ YAPIYORDU;
* Saray tarafından Kanal istanbul için ilk ihale yapılıyordu.
* Dünya harikası koruma altında olan SALDA GÖLÜ kıyıları imara açılıyor ve iş makinaları çalışmaya başlıyordu. Doğa talan ediliyordu.
* Tulumbanın suyu bittiği için IMF ile gizli görüşmelere başlıyordu.
* Marmaris Göcek Koyunda yapılan 300 odalı yazlık saray için harcanan 130 milyon TL yetmiyor, hanedanın beğenmediği yerlerin yıkılarak yenisinin yapılması için 30 milyon TL daha tahsisat isteniyordu.
* Yargıtay’ın durdurulması kararı verdiği Ahlat Van Gölü kıyısındaki yavru sarayın inşaatı DURDURMA KARARINA RAĞMEN devam ediyordu.
* C.Başkanlığı için son model buzdolaplı 14 yeni ve şöförlü araba sipariş ediliyordu.
* TBMM başkanlığı için son model 27 araba alınıyordu.
* THK’na sessizce kayyum atanıyor ve kayyum birkaç gün sonra THK’nın ana mal varlığı olan 11 yangın söndürme uçağını satışa çıkartıyordu. THK’nın da ipinin çekilmesine karar verilmişti.
* Ali Kemal medyasının hergün boy boy yazdığı Afrin ve İdlib unutulmuştu. Afrin ve İdlib’e ne olmuştu? Orada askerlerimiz yok muydu?
*Haftalardır ekranları işgal eden Yunanistan sınırındaki Suriyeli mülteciler bir anda buharlaşmıştı? Onbinlerce insan nereye gitmişti?
*Kıbrıs çevresinde tüm devletler doğalgaz çıkartırken Fatih sondaj gemimiz sessizce Karadeniz’e gönderiliyor ve Türkiye sondaj çalışmalarından geri çekiliyordu. yani bir şeyler oluyordu!!!
* Tüm bunlar olurken partili C.başkanı işsiz ve aşsız kalmış olan halka İBAN NO vererek yardım kampanyası başlatıyordu Saraylara, lüks arabalara, yüzlerce danışmana, binlerce korumaya para gerek idi. Yaşam smoothy’siz olmuyordu. Halk pasta yesindi!!!