Alışık olmadığımız bir şey yaptı. İstifa etti. Türk siyaseti alışık değil böyle şeylere. Darbe ile gidenleri gördük, asılarak gidenleri gördük, azledilenleri gördük, baskı ile görev bırakanları gördük, post modern darbe ile gidenleri gördük, ayak oyunlarıyla gidenleri gördük, kasetle gidenleri gördük.
Gördük te gördük.
Peki ne görmedik?
Kendi gideni görmedik.
Hatalıydım suç bende diyerek gideni görmedik.
Halkından özür dileyerek gideni görmedik.
Öngöremedim diyerek gideni görmedik.
Biz istifa ederek giden politikacıları ya da bürokratları Japonlara özgü bir haslet bilirdik.
Zira…
Dokuz kez seçim kaybedenlerin kendine bu hezimetlerden nasıl bir başarı öyküsü yazdığını ibretle ve gülerek izledik. Gitmediler.
Ondokuzmayıs donuyla kendi iş arkadaşıyla, sekreteriyle, don paça yakalananları gördük, gitmediler.
En has Fetöcüyken, ağlaya ağlaya methiyeler düzerken, “Allah bizi affetsin, bilememişiz” diyenleri gördük, gitmediler.
Peki, Soylu nasıl bir suç işledi ki? Bu gitsin diyen bir güruh var.
Hovardalık yaparken yakalanmadı.
Yolsuzluk yaparken yakalanmadı.
Üniversite sorularını çalarken yakalanmadı.
Adam kayırırken yakalanmadı.
Parsel parsel satarken yakalanmadı.
E o zaman nedir bu cıyak cıyak bağrışmalar?
Soylu, PKK nın her geçen gün eriyen özerklik hayalleridir.
Soylu, Fetö’nün hücre yapılanmalarının her an deşifre olma korkularıdır.
Soylu, Kürt halkının devlete olan güveni, PKK nın ise dağa adam devşirme umutlarının tükenişidir.
Soylu, ülkeyi yol geçen hanına çeviren illegal örgüt ve yapılanmaların elinin titremesi, ayağının dolaşması demektir.
Adam bir bakıyorsun Cudi’de, bakıyorsun Hatay’da sınırda, ertesi gün Edirne’de.
Çalışkan, enerjik, dirençli, ve dobra. Herkesin anladığı dilden konuşuyor. Ayıya ayı, dayıya dayı diyor yani.
Gitsin diyenlere bir bakın, hainler, Kürt postuna bürünmüş gizli Ermeniler, Fetöcüler, PKK lılar, bir de damat. Damadın mevzusu nedir bilemem, ama diğerlerinin ortak yanı; aklı dışarıda, boyun bağı dışarıda, umudu dışarıda, hayali dışarıda olanlar.
Soylu istifa etsin!
Peki niye?
Sokağa çıkma yasağını aniden açıklamış!!!
Darbeler yapılırken önceden haber mi veriliyordu? Açlıktan öldü mü millet.
Ölmedi.
Demek ki kimse açlıktan ölmez, niye panik yapıyor millet peki?
Orası henüz muamma. Organize mi değil mi zamanla çıkar. Hiç merak etmeyin.
Erdoğan’ı istemeyenler, Soylu’yu da istemiyor. Oysa aynı zümre Sağlık Bakanı’nı istiyor.
Neden acaba?
Çok basit, Sağlık Bakanı ancak Sağlık teşkilatını yönetir, iyi yada kötü.
Ama İçişleri Bakanı, bal gibi ülkeyi de yönetir.
Kalın sağlıcakla.
Ayhan Kilic
ayhankilic@turkishnews.com
- Edmonton, Kanada