Karpuz üretiminde, ÇİN’den sonra dünyada ikinci sıradayız, ancak ürettiğimiz bu karpuzların tohumlarını ne yazık ki; İsrail, Hollanda ve ABD’den alıyoruz.
Dışa bağımlılığımız sadece karpuzda değil bunu artık hepimiz biliyoruz, bu konuda defalarca yazıldı, paylaşıldı.
Dünyada, kişi başına en çok karpuz tüketen bir ülke olarak, tohumların başka ülkelerden alınıyor olması ise çok üzücü. Oysa bizim çok özellikli, çok çeşitli yerli karpuzlarımız var. Şimdi eski karpuzların tadını ve kokusunu neden alamadığımızı görelim.
Yıllar önce, İsrail, Hollanda, ABD ve daha birçok ilkeden, bilim adamları ülkemize gelerek, köy köy gezmişler ve her bölgenin karpuz tohumlarını toplayarak ülkelerine götürmüşler.
Birçok değerimizin yurt dışına çıkarılmasına izin veren gerici zihniyet, cehalet ya da fırsatçılık ne yazık ki tohumlarda da kendini göstermiş, kimse engel olmamış. Öyle ya; bir avuç tohum vermekten ne çıkar ki ?
Çok şey çıkar.
O, önemsemediğimiz bir avuç tohumla dışa bağımlı olduk. O topladıkları bir avuç karpuz tohumlarını ıslah edip, bizden aldıklarını bize parayla satmaya başladılar. Üstelik de bunu bizi yönetenler aracılığı ile yasalarla, kanunlarla zorunlu hale getirdiler.
Üstelik öyle bağımlı hale getirdiler ki, yediğimiz karpuzların tohumunu yeniden ektiğimizde karpuz alamıyoruz. Her seferinde, hazır tohumları onların sunduğu paketler içinde, ilacıyla, gübresiyle birlikte her yıl yeniden almak zorunda kalıyoruz.
Hala bizim atalık karpuz tohumlarımız var…
Tohum takaslarıyla, elden ele çoğalan yaşayan atalık-yerel karpuz tohumlarımız var.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin tohum bankasında, 48 çeşit karpuz tohumu mevcut.
Bunların 31 çeşidi Muğla bölgemize, diğer 17 çeşit ise, farklı illerden getirilerek bankada saklanan karpuz tohumları.
Hala yediği karpuzun çekirdeklerini saklayan, yeniden toprakla buluşturup devamını sağlayan, üreten çoğaltan üreticilerimiz var.
Atalık-Yerel tohumlarımıza, yediğimiz her meyvenin çekirdeğine sahip çıkalım.
Ne olursa olsun hiçbir tohum tanesinin yabancı ellere gitmesine izin vermeyelim.
Bir tohumun değeri parayla ölçülemez, geleceğimiz satılamaz.
Her tohum kaybolduğunda, sağlığımızdan bir parça kaybolur.
Yerel pazarlardan, yerel üreticilerden alışveriş yapalım.
Aldığımız her karpuzun hikayesini öğrenelim, her bir çekirdeği saklayalım, kendi imkanımız yoksa aldığımız üreticiye götürüp yeniden ekmesini isteyelim.
Unutmayalım ki; Yerel tohumların devamı, sağlıklı nesiller demektir.