Necdet Buluz
BOYD Başkanı Serdar Karcılıoğlu Pandemi ilan edilmesinin ardından Türk turizm sektöründe yaşanan gelişmeleri anlatarak “Turizmde kırmızı alarm durumuna geçtik” dedi.
Virüsün getirdiği en büyük sıkıntılardan birisi olarak öne çıkan turizmimizin içinde bulunduğu durumu bütün çıplaklığı ile öne süren Karcılıoğlu’nun bu konudaki açıklamaları ile sizleri baş başa bırakıyoruz:
“Corona19 virüsü, ilk olarak aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktığında, başta (WHO) Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere hiç kimse bunun bir Pandemi’ye dönüşeceğini kestiremediler.
Ee hal böyle olunca Oteller de bu sıcak paralar ile gereken hazırlıkları için çatır çatır harcamalar yaptılar…
Yani paralar bir anlamda buharlaştı…
Peki bu paraları acenteler nereden bulup da verdiler?
Tabii ki özellikle yüzde kırklara ellilere ulaşan erken rezervasyon indiriminden faydalanmak üzere sezon rezervasyonlarını yapan insanlardan topladılar…
Sonra aradan geçen onca aya rağmen uyuyan WHO mart ayında Pandemi ilan etti mi?
Otellerin açılması önce Nisan sonuna, daha sonra mayıs sonuna ertelendi mi? Ertelendi!
Görünen o ki hiç açılamama tehlikesi de var mı? Var!
Çin de hayatın normalleşme hazırlıklarının yaşadığı bu günlerde ikinci dalga ile karşı karşıya kalındığı haberleri ile virüs bitip hayatın normale döneceği varsayımı da bitince, turist psikolojisi bu yıl tatil sürecinin bittiğini ortaya çıkardı mı? Çıkardı!
Hal böyle olunca, İnsanların acentelere hücum edip rezervasyonlarının iptal edilerek paralarını geri istemeye başlamaları kaçınılmazdı, o da oldu!
Şimdi bu paraların büyük bölümünü otellere dağıtan acenteler ne yapıyorlar?
Tabii ki otellerden yaptıkları rezervasyonları iptal ederek verdiklerini geri itiyorlar.
Alabiliyorlar mı? Alamıyorlar! alamazlar!
Otellerde zaten, mart ayında sezon açmaya hazırlandığı günlerde Devletçe de ön görülemeyen ve gerekli önlemlerin alınmadığı bir Pandemi ilanı nedeniyle haklı olarak veremezler…
Artık tüm kesimlerce, böyle bir yedek akçeye hiçbir zaman sahip olamayan otelcinin verecek parasının zaten bulunmadığı gerçeğinin bilinerek hareket edilmesinin kaçınılmaz olacağı bir sürece savruldular…
Üstüne üstlük Otellerin mevcut kadrolarını zaten, çalışanlarını korumak, kollamak işten çıkarmamak için olağanüstü çabalar sarf ettikleri bir süreçte, sıfır hata ile yakalandıkları bu kaos için böyle bir geri ödemeye de zorlanmaların da doğru olmayacağını düşünüyorum…
Şimdi geriye dönüp baktığımızda
Kredisini, faizini, yeni sezon için yaptığı renovasyonu için verdiği çekleri, çalışanlarının maaşı, sigortası vergisi, elektriği, yakıtı derken top yekûn çıkmaza girmiş,
Otelci zaten mağdur! 2020’yi kaybetmiş, 21’i ve hatta 22’yi de kaybetme tehlikesinde. Tatil programını alışık olduğu düzende yapan tatilci Mağdur!
Tatil organizasyonunu yapan ve de ortada kalan Acenteci Mağdur!
Geçmiş altı ayını işsiz geçirmiş tüm ümidini çalışarak para kazanacağı önündeki altı aya bağlamış tamda işe başlayacakken tüm ümitleri, idealleri yok olan ve de her gün mevcut işlerini kaybetmek korkusu ile yatağa giren turizm emekçileri mağdur!
Sezon hazırlıklarını tamamlayan restoran ve eğlence sektörü esnafı, bunlara lojistiği sağlamak için paralarını mala bağlamış manavı, kasabı, marketi, kâğıtçısı, turist rehberi, turist taşımacılığı yapan otobüsçüsü, minibüsçüsü, taksicisi… Top yekûn turizmcisi ile turizm sektörü büyük bir çıkmazın içerisindedir…
Bu, önemsenmeyecek bir kenara itilecek hele ihmal edilecek bir olgu bir şaka hiç değildir…
Unutulmamalıdır ki vereceği zararları ve negatif etkileri tamir etmek, bugün yapılacaklardan çok daha fazla maliyetli olacaktır…
Çözüm mü?
Tek çözüm var o da Devlet Babadır! Baba ne yapacak ise yapacak, Eğer yoksa, Para mı bulacak? Para mı basacak! Ne yapacaksa yapacak,
Bu ekonominin lokomotif sektörü ve ellinin üzerindeki etkileşim alanında olan diğer iş kollarının geleceği, çalışanlarının karınlarını tok tutmak, Ülke ekonomisinin lokomotifi olarak, kazanımlarının yok olup gitmelerini engellemek turizmin üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir sektör olduğunu kabul etmek,
“Alarmı” duymak Devlet Babanın sorumluluğundadır…
Hem bu arada Turizmcinin Ülkeye yıllardır kırk, elli milyar dolar yıllık döviz girdisi sağladığı gururla söylenmiyor muydu?
İşte tam da bu çerçevede,
Tüm bunları çözmek için ne kadar para yeterli olur biliyor musunuz?
Sektörün, yaklaşık son yirmi yıldır her yıl ülkeye kazandırdığı şu dolar cinsinden dövizin 2019 yılında anons edilen kısmıdır…
İnanın ihya eder… Bir daha sesimiz de çıkmaz… Turizmci, dürüsttür… Sözünün eridir… Matematiği iyi bilir…
Kafası rahatlamış turizmci bu süreci iyi değerlendirir, eksiklerini giderir,
Covid19 hayatımızdan çıktığı anda bunu kat be kat geri öder…
Kimsenin şüphesi olmasın…
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın