PERİNÇEK ŞEREFSİZİN ÖNDE GİDENİDİR!…
PERİNÇEK’E GÖRE ATATÜRK DİKTATÖR, TAYYİP DEĞİL“KEMALİZM BİR DİKTATÖRLÜK, ATATÜRK’E KARŞIYIZ.”
Kemalistler Kurtuluş Savaşı’ndan sonra “emekçilere ihanet etmiş” ve “ağır bir baskı rejimiyle işçilere vahşice saldırmıştır”:
“Kurtuluş Savaşı bittikten sonra, Kemalist burjuvazinin emekçi kitlelerin desteğine ihtiyacı kalmamıştı. Burjuvazi için artık esas mesele, emekçi yığınların mücadelesinin bastırılmasıydı. Çünkü genç burjuvazinin palazlanmak için işçi ve köylüleri sömürmeye şiddetle ihtiyacı vardı. (s. 198) Kemalist iktidar, en tabii hakları için mücadele eden işçilere vahşice saldırdı. ağır bir baskı rejimi kurdu. Yabancı patronları destekledi. Onların menfaatleri için işçileri katletti.” (s. 200)
Sonuç olarak Perinçek “Atatürk’e karşıdır”:
“Biz, Kemalist diktatörlüğün işçi ve köylüleri ezen burjuva karakterini açıkça ortaya koyar ve onunla mücadele ederiz. Biz, Kemalist diktatörlük tarafından demokrasi isteği ve teşkilatlanması zorbalıkla bastırılan işçi sınıfının ve bütün Türkiye halkının, kurşunlanan işçilerin, insafsızca sömürülen köylülerin, defalarca katledilen Kürt milliyetinden halkın temsilcileriyiz. Bütün bunları uygulayan burjuvazinin sınıf diktatörlüğünün başındaki Atatürk’e karşıyız.” (s. 209)
“KEMALİZM IRKÇI VE FAŞİST”
Perinçek’e göre, Kemalizm “ırkçı” ve “faşist” bir “diktatörlük”tür:
“Halkın bu sömürü, işsizlik ve açlık rejimine karşı duyduğu öfke, baskı ve zulümle önleniyordu. Dünya çapında yükselen faşizm Kemalist diktatörlüğü de etkiledi. Kemalizmin otoriter devlet anlayışı ve ‘imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz’ fikri bu etkilenmenin ideolojik zeminini yaratıyordu. Yine bu yıllarda Türk Tarih Tezi ve Güneş-Dil Teorisi gibi ırkçı teoriler de ortaya atıldı. Türk ırkının bütün medeniyetleri yarattığını, Türklerin üstün kavim olduğunu ve kan üstünlüğü bulunduğunu iddia eden bu saçma teoriler de ırkçı-faşist hareketlerin ideolojisini hazırlıyordu. (…) Kemalist iktidar, halkın mücadelesini bastırabilmek ve sömürüsünü devam ettirebilmek için bir dizi faşist kanun çıkardı.” (s. 207-208)
PERİNÇEK: “TAYYİP ERDOĞAN DİKTATÖR DEĞİL”
Tarih 27 Mayıs 2014… Perinçek yazısında Tayyip Erdoğan’ın diktatör olmadığını buyuruyor! Üstelik Tayyip’e diktatör diyenleri onun gücünü abartmakla suçluyor… Bu ibret verici yazıdan bir bölüm aktaralım:
“Tayyip Erdoğan tam yıkılırken, onun diktatörlük girişiminde bulunduğu görüşü siyaset piyasasına sürüldü. Bu görüşün sahipleri diktatörlüğün olmazsa olmazını bilmiyorlar ya da bilmezden geliyorlar. Diktatörlüğün birinci koşulu, toplumu hizaya getirecek bir silahlı güçtür. Sopası olmayan, diktatör olamaz. Diktatörlük uygulayabilmek için, zorbalığınıza alet olacak asker ve polis gerekir. En azından birisi diktatörün emrinde olmalıdır. Dahası diktatörün örgütlü zorbalık güçleri de olmalıdır. Dünya tarihindeki örneklerine bakarsak bunları görürüz.Peki Tayyip Erdoğan’ın sopası var mı? Tayyip Bey’in ne askeri var, ne de polisi! Ordu da polis örgütü de, Tayyip Erdoğan’ın diktatörlük girişiminin emrinde değildir. Bu nedenle Tayyip Erdoğan’ın diktatörlük hevesi olabilir, ama diktatör olmak için gerekli araçları yoktur.”
İbret verici bir şekilde “Erdoğan diktatör değildir” diyen Perinçek, “diktatör” diyenleri de Tayyip’in reklamını yapmakla eleştiriyor:
“Tayyip Erdoğan’ın heveslerini araştırmıyoruz, olanaklarını belirliyoruz. Dikta kuracak gücü ve olanağı yok! Bu nedenle Tayyip Erdoğan’dan sürekli ‘diktatör’ diye söz edilmesi, aslında bir reklâm kampanyasıdır. Gücü olmayan, yıkılmakta olan bir iktidar düşkünü, güçlü gösterilmektedir. Tam Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, Tayyip Erdoğan’a destek muhaliflerinden gelmiş oluyor.
Yandaş muhalifliğin bir görevi de bu oluyor. Tayyip Erdoğan’ı diktatörlükle suçlayanlar, Türkiye’nin koşullarından ve halkın beklentilerinden de habersizler. (…) Tayyip Erdoğan’a güçlü görüntüsü veren muhalifler, ona oy topluyorlar. Tayyip Erdoğan yıkılıyor. Onu yıkımdan kurtaracak bir silahlı gücü de yok, sopası yok! Ama yandaş muhalifleri, Tayyip Erdoğan’a güçlü görüntüsü kazandırıyorlar. Danıştay salonundan kaçan ve Soma’da marketlere sığınan bir çaresize makyaj yaparak, onu halkın gözünde “güçlü” göstermeye çabalıyorlar. Bugün halkımıza Tayyip Erdoğan’ın yıkıldığı gerçeğini kavratmak için, onun güçsüzlüğünü ve içine girdiği çıkmazı bütün kanıtlarıyla anlatmamız gerekiyor.”
Okurlarımız böyle bir yazıya anlam verememiş olabilir. Yazının asıl amacı yazıldığı tarihte gizli: Mayıs 2014. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce. Bütün muhaliflerin “Tayyip Cumhurbaşkanı olursa diktatör olur” endişelerini dile getirdiği ve muhalefetin birleşmesi çağrılarının yapıldığı bir dönemde Perinçek aslında “merak etmeyin Tayyip diktatör olamaz. Ordu da polis de ondan yana değil” mesajı vermekte. Böylece Perinçek bir yandan Ekmel Bey’in adaylığına karşı çıkarak ve Tarhan’ın adaylığını öne sürerek muhalefetin birleşmesini engellediği gibi aslında muhalefetin birleşmesine gerek bile olmadığını savunmuş…
Doğu Perinçek’i iyi tanıyın…
Yorumlar
-
atatürkü suçlayan.kızıl/inançsız/apocu/devyol vb lerini savunan/inönü dönemini yeren/pravakatör/hain.ihtilal sevdalısı/sözleri ve davranışı gayrimilli olan bu zat için yargı yokmu?
Bir yanıt yazın