1-İç savaşta “Ateşkes, kardeş kanı dökülmesin“ diye istenir. Devletler arası savaşta ateşkesi sıkışan taraf ister.Hitler’in yenildiği gün Alman genel kurmayı müttefiklerden Aateşkes” talep etti. Reddedildi. Kayıtsız şartsız “Teslim ol” dendi. Böyledir.
2-Moskova’da kim “Ateşkes” talep etti. Elbette sıkışan taraf. Kim sıkıştı?
Kim kimin ayağına gitmek zorunda kalıp “Ateşkes” istediyse o sıkışan taraftır.
Putin Erdoğan’ın ayağına gitmedi. Erdoğan Putin’in ayağına gitti. “Ateş keselim” dedi. Çünkü artık sıkışmıştı.
3-Putin ateşkesmek için Erdoğan’a ne dedi?
“Suriye ordusunun seni kovaladığı sınırdan bir milim aşağıya inmeyeceksin” dedi. Hatta “M4 karayolunun kuzeyinden de altı kilometre geri çekileceksin” diye ekledi. Erdoğan ve kafadarları ne dedi? Sıkışan taraf ne diyecekse onu dedi:Kabul
4-Putin bir şart daha öne sürdü: “Suriye ordusuna saldırmayacaksın. Buna karşılık Suriye ordusu ve Rusya senin müttefikin olan cihatçı teröristlere saldıracak” dedi. Erdoğan bunu da kabul etti.
5-Putin iyice çıtayı yükseltti. “Seninle M4 karayolunda devriye gezeceğiz, senin müttefikin tetöristler karayoluna yeniden saldıracak olursa, onları seninle birlikte tepeleyeceğiz” dedi. Erdoğan bunu da kabul etti.
6-Putin ayıp olmasın diye, bu anlatılanlara “Mutabakat” deyince Erdoğan çok sevindi.
Oysa bu maddeler Türkiye’nin imzalamak zorunda kalacağı “Teslim” anlaşmasının şimdilik ilk maddeleriydi.
Geçmiş olsun Türk Milleti.
Veysi Sarısözen
Ayla Çokbudak
Yazıları posta kutunda oku