Corona Virus ve Doların Hakimiyeti Çöktürülmek İstenen Çin ve Avrupa Ekonomisinde
ERGUN ÖZGEN, Turkish Forum Advisory board
Corona virüsü ister istemez bazı çağrışımlara neden oluyor. Bu bağlamda, süreç dikkate alındığında, pandemi şeklinde küresel boyutta ki süratli yayılması dikkate alındığında ister istemez konu bazı soruları da akla getiriyor. Gelişmenin etki alanları itibariyle yaygınlığı ,sağlık boyutunun ötesinde,sosyo politik hayatın çeşitli alanlarındaki tepkileri de önemli ölçüde yankı yapıyor..
Bu bağlamda, günlük yaşamdaki kısıtlamalar, kara, hava, deniz ulaşımlarına olan olumsuz etkileri, mal ve hizmetlerin akışındaki olumsuzluklar, turizm sektörüne ki yansımaları kısaca ekonominin genel yapısındaki tahripkar sonuçları günlük yaşamdaki yansımalarında görülüyor… Küresel düzeyde gelişen CORONA VİRÜSÜ tahribatı ne düzeyde gerçek bir virüs pandemisidir ?, Ya da, bir merkezden yönlendirilen, biyolojik saldırı olabileceği konusu ayrıca çeşitli çevrelerde tartışılıyor..
Küresel boyuttaki ekonomik oluşumların PARANIN İSTİKAMETİ İSTİKAMETİNDE ŞEKİLLENEN POLİTİKALAR stratejisinden ayrı düşünmek ise, sorgulanması gereken bir husus oluyor…Konunun öznesine dönüldüğünde ;
21 yy. giriş yeni Milenyum mesajları ile yorumlanırken rezervpara doların da geleceği konusundaki tartışmalar artı ve eksileriyle süreç içinde akla geliyor… Özellikle KÜRESEL sermayeyi yöneten çevrelerin, tek para birimi üzerinden ( DOLAR) finans bağlantılı siyasal kontrol stratejisinin, Avronun devreye girmesi, Çin’in bölgesinde ayrı bir finans merkezi oluşturma ihtimali, giderek ulusların dolar üzerinden borç yapısına sokularak siyasal kontrol baskısından kurtulma amacıyla ulusal para üzerinden ticaret yapma arayışlarına girmeleri, katrilyon düzeyinde karşılıksız olarak şişmiş olan doların ABD ekonomisi yönünden riskini arttırmıştır…
Bu mantığa göre doların tekrar küresel düzeyde rezerv konumunun sağlanması için nasıl bir strateji gerekebileceği empati yoluyla irdelenirse süreç giderek farklı bir görüntü verebilecektir…
Konuya bir diğer açıdan çağrışım yaparak yaklaşıldığında; İkinci Dünya Savaşından sonra tamamen yıkılmış, çökmüş bir Avrupa’nın ekonomik açıdan canlanması için o günün koşullarında, Marshall ekonomik yardımı kapsamında gereken krediler sağlanarak piyasa ekonomisi kontrolunda Batı ekonomisi canlandırılmıştı..
Kısaca, savaş sonrası finansal güç sadece ABD elinde olduğundan gene ABD kontrolunda başlayan kredi verilmesi giderek finans üzerinden siyasal kontrol inisiyatifini de bu ülkeye sağlamıştı….
Günümüz itibariyle, doların rezerv durumunu tekrar güçlü kılabilmek ve karşılıksız konumdaki bu paranın yeniden küresel etkinliğini sağlamak için yeni savaş ve yıkım konusunda Küreselcilerin bütün uğraşmaları, istedikleri sonucu vermemiştir…
Kissinger ‘in savaş davullarının sesini duymuyorsanız sağırsınız sözü,, bunu takiben Soros’un benzer beyanı, Türkiye yi Suriye üzerinden Rusya ve İran ile savaştırmaya yönelik stratejik tuzakların istenilen sonucu vermediği de ortadadır..
Çin’in İpek Yolu projesinin verdiği rahatsızlık , doların küresel zafiyeti, paranın pazarlanabilmesi için küresel ölçekte bir savaşın da çıkmayışı ister istemez, küreselcileri BİYOLOJİK SAVAŞ yöntemine mi yönlendirmiştir ?,
Bir biyolojik sadırı sonrasında, dünya çapında bir ekonomik çöküntü yarattıktan sonra, geçmişte Marshall Yardımında olduğu gibi ekonomileri çöken uluslara gerek kredileri sağlayarak, doların geleceğini güvenceye mi almayı amaçlıyorlar sorusu akla gelmektedir?….
Marshall yardımı ile geçmişte pazarlanan küresel rezerv para olan dolar, bu defa, Corona virüsünün dünya ekonomisini çökerttikten sonra gene aynı yöntemle küresel boyutta krediler sağlanarak rezev paranın geleceğinin kurtarılması mı amaçlanmaktadır ???
Özetle önce yık tahrip et, sonra kredi ver yeniden onart…Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir mantığı mı bu süreçte yer almaktadır???
Destekliyen Bilgiler:
comment :
Ergun Özgen EKONOMİK ÇÖKÜNTÜNÜN KÜRESEL DURUMU NETLİK KAZANDIKÇA PARANIN İSTİKAMETİ NASIL SEYİR EDECEK ONA BAKMALI….ŞİFRENİN ÇÖZÜMÜ MUHTEMELEN ORADA OLACAK.. IMF 1 TRİLYON DOLARI HAZIR TUTTUĞUNA GÖRE, GELECEK DALGAYI BEKLİYOR OLMALIYDI..