Uluslarası Basında çıkan haberlere göre İtalya’da savaş triajı moduna geçilmiş.
80 yaş üzeri ve/veya genel sağlık durumu kötü olanlar yoğun bakım ünitelerine alınmayacak, bırakılacakmış
Peki nedir bu TRİAJ
Pratik Hayatta Hekimden Mesleğini En İyi Şekilde Uygulaması İstenmekte , Bunun Yanında Kendisiyle İlgili Hukuki Bilgilere De Tam Olarak Sahip Olması Beklenmektedir.
Normal Koşullarda Hayatı tehlikede olan bir hasta ve yaralının hastaneye kabulü şarttır. Şüpheli durumda olanların da hastaneye kabul edilmesi ve yatırılması gerekir.
Özel hastaneler de olanaklar elverdiğince acil vakaları kabule mecburdurlar.
Yerel olanakların kısıtlığından gelişecek durumlardan hekime kusur yükletilemez.
Hekim gerektiğinde büyük bir zararı önlemek için yapılmaması gereken bir tıbbi girişimi yapabilir.
Gruplar halinde sınıflandırmak anlamına gelen, Fransızca bir terim olan triyaj, tedavi önceliğine göre savaş süresince yaralı askerleri kategorize etme ihtiyacını tanımlayan Napolyon’un cerrahı, Baron Dominique-Jean Larey (yaklaşık 1812) tarafından kullanılmıştır.
Pek çok afet ve savaş durumunda da uygulanmıştır.
Bir hekim için neye mal olursa olsun ümitsiz bir hastanın yaşamını korumakta ısrar etmesi, başka bir yerde gereken kaynakları harcamak anlamına geleceğinden ahlaki bir tutum değildir.
Felaket durumunda belirtilen öncelikler konusunda “yaralı bir kişiyi terk etme” kararı, “ölümcül tehlikede bir kişiye yardım konusunda eksiklik” olarak değerlendirilemez.
En fazla sayıda kurbanı kurtarma niteliği taşıdığı zaman haklıdır.
Triaj da renk sınıflaması yapılmaktadır.
Kırmızı renk en acil iken, sarı ikincil acil, yeşil hafif vakalardır. Ümitsiz vakalar ise siyah olarak belirlenmektedir
Mantık şudur: Sağlık çalışanları ne yapabiliyorlarsa onu yapmalıdırlar;
en iyi olan şey en iyi rakamdır.
Tabiki,Doğal afet triyajı, savaş triyajı ile aynı değildir.
Silahlı çatışma , devamlı yeni yaralananların olmasını gerektirir haftalar veya aylar sürebilir.
Düşmanlık sona erene kadar hiç ara vermeyebilir.
Virüsle yaptığımızın bir savaş olduğunu düşünürsek triaj da savaş triajı olarak adlandırılabilir.
Savaşta Sınırlı sayıda sağlık çalışanlarıyla, hastanın sel gibi aktığı hastaneler ya da tesisler çabucak bunalacaklardır.
Doktorlar ve hemşireler yorulacaklar, hasta olacaklar ve bazen de doğal olarak korkacaklardır.
Kaynaklar sınırlıdır ve hekimler çözüm bulmak ve tedavi kararlarında hızlı karar vermek zorundadırlar.
Savaş triyajı, sivil pratikte daha az duyulan “şerefle ölüme terk et” mantığını da içermektedir.
Triyaj dinamik bir işlemdir; sürekli olarak hastaların yeniden değerlendirilmesini gerektirir. Triaj sorumlusunun kararları aciliyet nedeniyle tartışmaya açık değildir.
Umarız bu raddeye gelmeden sorun çözülür.
Prof.Dr.İ.Hamit HANCI
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D Öğretim Üyesi/Adli Bilimciler Derneği Başkanı
Bir yanıt yazın