KORONAVİRÜS  KÖTÜLÜĞÜYLE MÜCADELE

Albert Camus, “Veba”da  insanlık tarihindeki ” felaketin yazgıya dönüşmesi” sorununa değindi.
Beklenmedik  boyutta veba salgını tüm kent sakinlerini umutsuzluğa boğmuştu.
Camus, birçok insanın görünmez bir şeyin planlarını değiştirebileceği fikrini taşıyamamasına rağmen,
Okurlarını Veba salgını ile savaşanların kişiliğinde;
“Dünyanın saçmalığını, yenilginin sonu gelmeyeceğini bile bile kötülüklere karşı çıkmaya, yaşama anlam katmaya” çağırdı…

*
Dünya küresel sağlık krizlerinde liderlik ve yardım için ABD’ye bakarken,
Bugün yeni koronavirüs, etkileri yıllar ya da on yıllar sürebilen küresel insan ölümlerinin demografik özelliklerini temelden aşağılamakla tehdit ediyor.

*
Nitekim Trump yönetimi altında ABD, COVID-19 salgınıyla mücadelede küresel liderliğinde yara aldı.
Trump müdahalesinde ölümlerden sonraki dünyanın ekonomisini desteklemeye odaklandı…
Federal Reserve, Pazar günü gösterge faiz oranını neredeyse sıfıra indirdi.
Koronavirüsün yol açtığı beklenen ekonomik gerileme ve borsa çöküşüne tepki olarak 700 milyar dolarlık bir nicel genişleme programı başlattı.
Bu, FED’in küresel bir pandemi içinde ekonomiyi korumaya çalışabileceği en sert önlemdi.

*
COVID-19’un Çin’de hızla yayılmasına yol açan bir dizi erken karardan sonra, liderler 180 derecelik dönüş yaptı.
Salgını  kontrol altına almak için tüm şehirlerin karantina altına alınması da dahil  benzeri görülmemiş önlemler alındı.
Yeni vaka sayısı yavaşladıkça, Pekin liderleri salgınla mücadelede küresel halk sağlığı liderliği için şimdi yeni bir teklif arttırıyor!
Çin İtalya’ya maskeler ve teşhis çubukları gönderiyor.
İran’daki salgında geniş bir ekiple mücadele ediliyor.
Bir firma 15 dakikada sonuç veren yeni koronavirüs test kitleri üretti.
2008 Mali Krizi, Pekin’i cesaretlendiren ve ABD ile Çin arasındaki küresel güç algısını değiştiren bir belirleyendi.
Şimdi Beyaz Saray yönetiminin salgını kötü yönetmesiyle ABD- Çin rekabeti için yeni bir belirleyici an riski yaşanıyor…

*
Dünyanın en gelişmiş bölgelerinden Lombardiya’da sağlık sistemi zaten çöküşün eşiğindeydi.
Sağlık hizmetlerinde maliyet düşürücü optimizasyon, son yirmi yılda Batı genelinde kişi başına düşen hastane yatağı sayısını önemli ölçüde azaltmıştı.
Şu anda uygulanan acımasız karantinalar olmadıkça, Batı Avrupa’nın geri kalanının çoğu da sefalete katılmaya hazır görünüyor.
Bu noktada Batı, COVID-19’a Çinliler kadar iyi veya daha yetkin bir yanıt veremiyor.

*
10 Mart’ta Türkiye’de Sağlık Bakanı F. Koca, “Bu virüsü tespit edemediğimizi söylüyoruz ama bu yarın tespit etmeyeceğimiz anlamına gelmez” dedi
Pazar günü 18 kişide COVID-19 tespit edildiğini açıklasa da, Türkiye’de bu hastalığın yeni çıktığına inanılmıyor.
Türk halkı bugüne kadar halk sağlığını etkileyecek olaylarda hükümetin şeffaflık sağlamak yerine bilgi akışını engellemesine alışıktır!
Çünkü Türkiye, bir kişinin yönetiminde her ölçekte çok kötü yönetiliyor!
Bu yüzden sosyal medyada çeşitli platformlarda  rivayet üzerine kurulmuş anonim mesajlar salgın gibi yayılıyor.
Belki şanstır ama şu ana kadar Türkiye’deki resmi salgın tablosu başka ülkelerden daha iyi görünüyor!
Üstelik salgını arttırma potansiyeline  rağmen mülteciler Yunan sınırlarını zorluyor, askerler Suriye ve Libya’da, işte “o bir kişinin” icat ettiği düşmanla savaşıyor.
Ama COVID-19 bir yerde ortaya çıktı mı, vaka sayısı geometrik olarak artıyor.
Bu durumda virüsün Türkiye’ye gerçekten geç girdiğini umarak önlemlere uymaktan başka bir şey gelmiyor elden…

*
Yeni bir hastalık etrafında her zaman belirsizlik vardır.
Ancak yeni koronavirüs için hızlı test yapmayı geliştirmeyen sağlıkta dünya önderi ABD, bu belirsizliğe gereksiz ekleme yapmanın baş aktörüdür.
COVID-19’un yayılmasının ideal bir resmine sahip olunulmadığı için,
Şimdi bütün ülkeler  toplumsal faaliyetlerin iptal edilmesi, okulların kapatılması gibi önlemlerin alınıp-alınmamasında bir seçimle karşı karşıyadır.
Bu kararları vermek yeterince zordur, çünkü bu seçimlerin muazzam sosyal ve ekonomik sonuçları olacak,
Salgına ek ve gereksiz bir belirsizlik daha eklenecektir…

*
1918’de İspanyol Gribi Salgını’nda bilim adamları yeni bir salgının nasıl yayıldığı konusunda  karanlıktaydılar.
Doktorlar İspanyol Gribi virüsünün dünyayı tahrip ettiğini göremediler.
Hafif semptomları olan insanları test edemediler
Bugün hâlâ enfekte hastalar ile hızlı bir şekilde temas kurulamıyor.
Bu başta ABD olmak üzere bütün ülkelerin COVID-19 hastalığını kontrol altına almakta büyük bir imkansızlığı yaşamakta olduğu anlamına geliyor.

*
Hâlâ virüsün olası ölüm oranı,
Virüsün ne kadar bulaşıcı olduğu,
Salgının hava ısındığında  doğal olarak yavaşlayıp yavaşlamayacağını bilinmiyor.

*
COVID-19’u bu kadar riskli kılan bilinmeyenleridir.
Gripten daha fazla insan öldürmediği ortaya çıkabilir, ancak gripin nasıl yayıldığını ve ne kadar tehlikeli olduğunu bilirken,
Yeni koronavirüs hakkında kimse aynı kesinliğe sahip değildir.
Bilim adamları COVİD-19 için “bu yarım yüzyıl veya daha uzun bir süredir uğraştığımız en göz korkutucu virüstür” diyor.
Sağlık görevlileri, “Salgın Sisi”ni dağıtmak için dağılımını, görülme sıklığını, etkileyen belirteçleri inceleyerek fotografı netleştirmeye çalışıyor..
Bu yüzden başta  ABD olmak üzere COVID-19 testlerinin hızlandırılamaması çok zarar veriyor…

*
20. yüzyıl küçük yerel çatışmalardan iki dünya savaşına kadar sayısız askeri çatışma gördü.
Büyük güçler üç tür kitle imha silahı geliştirmek için büyük çaba verdi.
Sadece bir kaç defa kullanılan nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar geliştirdiler.

*
Teorik olarak bir ülke yeni bir virüs, ardından bir aşı geliştirebilir.
Silahlı kuvvetlerini ve hatta tüm nüfusunu aşılayabilir.

*
Ama neden?
“Biz iyi adamız” ve “onlar gerçekten kötülük” olduğunu gösteren bir tür politik doğruluk adına mı?
Bir dereceye kadar, evet!
Ama sadece insanları öldürmek ve hatta bir ülkeyi taş devrine geri bombalamak siyasi bir hedef olarak nitelendirilemez.
Çünkü siyasi amaç “Zafer” olarak tanımlanması gereken şeydir.
Bu yüzden “tüm düşman gemilerini yok etmek” ya da “baş döndürücü bir anti-liderlik misyonu çıkarmak” politik hedef olamaz.

*
Ancak “Şeytan”ın aklı yoktur!
Bu yüzden A.Camus, insanları; “Dünyanın saçmalığını, yenilginin sonu gelmeyeceğini bile bile “kötülüklere” karşı çıkmaya, yaşama anlam katmaya” çağırıyor…
“Kötülük” idraksizliktir, insanın sahip olduğu en büyük değeri olan özgür akıl ve vicdanı vahyin arkasına atmaktır…

16 .3. 2020

 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir