Corona salgını, çekirge sürüsü, kuraklık, global ısınma derken bu yıl gıda kıtlığı yaşanmaya başlayabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bakın Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 3. Türkiye Tarım Orman Şurası’nda ne demiş;
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:
“15 yıl aradan sonra toplanan şurada sektörün tüm paydaşları önerilerini özgürce dile getirme şansı buldu.Sektörle ilgili 7 bini aşkın insan şuraya katıldı. Tarihinin en büyük katılımlı şurasını gerçekleştirmiş olduk.
Şura sırasında sektör temsilcilerinin gerekse dijital platformlarda dile getirilen görüşlerin başımızın üzerinde yeri var. Biz istişare kültürüne dayanışmaya daime önem veren bir kadroyuz. Bizim için değişmez hüküm her işinizde istişare edininiz. Katılım sağlayan herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Alınan kararlar tarım ve ormancılık sektörünün önümüzdeki 5 yılına şekil verecektir. Karar almak önemli ama asıl mesele alınan kararları takip edip hayata geçmesini sağlamak. Uygulamaya geçmeyen her karar ne kadar ufuk açıcı olursa olsun havada kalmaya mahkumdur. Cumhurbaşkanı olarak Türk tarımını geliştirecek tüm kararların yakından takipçisi olacağım.
“HAYVAN İTHALİ İSTEMİYORUZ”
Dün Ziraat Bankası genel müdürümüzle de etraflıca görüştüm. Ziraat Bankamız inşallah çiftçilerimizle, çok daha etraflıca, geniş kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir. Belki de sizlerle ortaklığa girecek. Biz artık dışardan hayvan ithali yapmak istemiyoruz. Bu konuda atılmış kararlı adımlarımız var.
15-20 yıl öncesine kadar üzerinde durmadığımız obezite, iklim değişikliği, küresel ısınma gibi meseleler insanlığın ana gündem maddesi. İklim değişikliği sadece gelişmiş ülkeleri etkilemiyor. Su kaynaklarının kıtlaştığı, hava olaylarının öngörülemez haline geldiği ürkütücü bir dönemdeyiz. Geçtiğimiz asırda yeraltı kaynakları için yürütülen mücadele tarım alanları ev su kaynaklarının kontrolü için veriliyor.
“TARIMIN KÜRESEL ŞİRKETLERİN GÜDÜMÜNE GİRMESİNE KARŞIYIZ”
Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma müsaade etmedik etmeyeceğiz. İktidara geldiğimiz günden beri tarım alanlarımızın geliştirilmesine su kaynaklarımızın korunmasına özel önem veriyoruz. Tarımsal üretimi ekonomik boyutunun üzerinde stratejik bir konu olarak görüyoruz. Türk tarımını küresel gıda şirketlerin güdümüne sokacak her türlü girişimin karşısındayız.
Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayisinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Tarım topraklarımızın miras yoluyla bölünmesini engelleyelim. Özellikle tarımda bu parçalanmayı bölünmeyi engellediğimiz zaman ailece de milletçe de güç kazanırız. Ürünlerin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayalım. Türk tarımını küresel şirketlerin kar odaklı çalışan çarkı içinde ezdirmeyeceğiz.
Yazıları posta kutunda oku