2013 te Gezi Parkı protestoları yaşandı ve daha sonra soruşturma açıldı.İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Kahveci,16 kişi hakkında 657 sayfalık iddianame hazırladı.
Bu iddianame ne zaman kabul edildi dersiniz!4 Mart 2019’da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İlk duruşma ne zaman başladı dersiniz!24 Haziran 2019’da
Tarihlere özellikle dikkatinizi çekmek istedim…
Peki kimlerdi bu davanın sanıkları ve ne iş yapıyorlardı;
Hanzade Hikmet Germiyanoğlu(Sivil Toplum Geliştirme Merkez Koordinatörü),İnanç Ekmekçi (aktivist),Ali Hakan Altınay(Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi),Mine Özerden (Sinemacı),Şerafettin Can Atalay(Avukat),Tayfun Kahraman(Eski TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı),Yiğit Ali Ekmekçi(Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili),Yiğit Aksakoğlu (Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi),Memet Ali Alabora(Oyuncu),Osman Kavala(Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı),Ayşe Mücella Yapıcı (Mimar), Ayşe Pınar Alabora (Oyuncu), Can Dündar(Gazeteci),Çiğdem Mater Utku(Gazeteci),Gökçe Yılmaz (Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi),Handan Meltem Arıkan (Yazar)
Peki ne ile suçlanıyorlardı;
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme,Mala zarar verme,Nitelikli mala zarar verme,Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi,İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme,Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet,Nitelikli yağma,Nitelikli yaralama,Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet…
Çoğu oyuncu,yazar ve gazeteci olan bu gençler mi işlemişler bu suçları…Bu kadar aptal yerine koymayın insanları…Artık kargalar bile gülüyor…
Şimdi soruyorum size;İçeride ve dışarıda bir hiç uğruna suçlanan bu gençlerin kaybolan umutlarının,kaybolan yıllarının ve geleceklerini hesabını kim ne şekilde verecek…
Birden bire bu çocuklar suçsuz bulundular ki beraat ettiler…
Osman Kavala,Yiğit Aksakoğlu ve Mücella Yapıcı için“cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış̧ müebbet hapsi istendi.
Çiğdem Mater Utku,Ali Hakan Altınay,Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi için“cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etmek” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
Peki kimler ne dedi bu beraat kararının arkasından;
Avukat Evren İşler“Dinletmek istediğimiz tanıklar şu an salonda. Yargılamayı uzatmaya yönelik bir durum yok” dedi.
Avukat Aynur Tuncel Yazgan da, “Toplanmasını istediğimiz delillere ilişkin bir karar vermediniz. Biz de tanığımızı getirdik. Kanuna göre tanık hazır edilmişse, mahkeme kabul etmek zorundadır. Tanığımızın dinlenmesini talep ediyorum”dedi.
Avukat Bahri Belen“Bu iddianame ve delillere göre, sanıkların sorgusunu aldınız. Bu tamamlandı. Ondan sonra sanıkların savunmasına yönelik deliller nerede? Bunlar toplandı mı?. Bize göre deliller yok. Biz de mecbur bırakıldığımız için savunma delillerini sunmak istiyoruz.”dedi.
Avukat İlkan Koyuncu“Deliller tartışılmadığı için biz savunma yapmayacağız.Bir önceki celse heyeti reddederek salonu terk ettik.”dedi.
Avukat Emel Ataktürk Sevimli “Tanıkların usulüne uygun olarak dinlenmesi, ispat araçlarının toplanmış olması, delillerin tartışılması gerekirdi. Şu ana kadar bu yapılmadı. Savunma açısından toplanması gerekli delilleri henüz dile getirdik. Mahkemenin tutumu, hızla yargılamanın karara götürüldüğü endişesi yaratmaktadır”dedi.
Sanık Kavala“Bu iddialar sadece internette çıkan bir yazı kullanarak ortaya atılmıştır. İddia makamınının ve heyetinizin olayları ve olguları nesnel bir şekilde değerlendirilmemektedir. Davanın adil bir şekilde yürütüldüğünün anlaşılması için usül kurallarına ve temel hukuk normlarına uyulmalıdır. Her ne kadar geç olsa da mahkemeniz siyasi söylemlerin etkisinde değil, hukuk normlarıyla davaya bakmaya davet ediyorum” dedi.
Sanık Mücella Yapıcı“Ben daha önce beraat ettim. Savunma yapmayacağım. Ama arkadaşlarımın savunması için süre talep ediyorum” dedi.
Çiğdem Mater, “Kişisel olarak aleyhime hiçbir tanık beyanı olmaksızın son derece ağır şekilde suçlanıyorum” dedi.
Can Atalay“Benim artık sizin heyetinizden bir talebim yok, FETÖ’cü polislerin topladığı delillerle dava açıldı.Gezi direnişi bu toplumun yüz akıdır”dedi.
Osman Kavala“Deliller incelendikten ve tanıklar dinlendikten sonra son sözümü söyleyeceğim” dedi.
Mücella Yapıcı“Son sözüm, mahkemenin bundan sonra biraz daha hukuk kurallarına uygun sağduyulu olması”dedi.
Çiğdem Mater, Mine özerden, Tayfun kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi“Beraat” verilmesini istedi.
Mahkeme”Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Can Atalay’ın“Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs,Yağma,mala zarar verme,kasten yaralama”suçlarından“somut ve kesin delile” dayanmadığı için ayrı ayrı beraatine karar verdi.
Ayrıca, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handar Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararları kaldırılarak, ifadelerinin alınması için yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi ve dosyayı ayırdı.
Melike Demirağ“Bu kadar yıl hiç bir delil olmadan hapiste yatırıyorsunuz insanları. Hayatlarından çalıyorsunuz. Sonra hiçbir şey farklı olmadığı halde tamam bu kadar yetti hadi tahliye edelim diyorsunuz. O kadar vicdan yaraladınız ki” dedi.
Zülfü Livaneli“Suç yoktu, çok çektiler ama yine de yüreğimiz bayram yeri bugün”dedi.
Yavaş”Gezi davasında çıkan karar umut vermekle birlikte cezaya dönüşen uzun süreli tutuklulukların ne denli haksızlıklar doğurduğunu göstermiştir.Masumiyet karinesinin esas alındığı, hoşgörü ve kardeşlik hukukunun hakim olduğu bir Türkiye özlemiyle kararın hayırlı olmasını diliyorum.”dedi.
İmamoğlu“Gezi Parkı ile ilgili davada herkese beraat çıkması çok sevindirici ve yargıya olan güvenin tazelendiği bir karar oldu. İstanbul’da yaşayan herkes adına bu şehrin tarihini, kültürünü, yeşilini, doğasını savunan herkese selam olsun.”dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı”Osman Kavala’nın tahliye kararının hemen ardından gözaltına alınması bizi dehşete düşürdü. Türkiye’nin taahhüt ettiği hukukun üstünlüğüne dair tüm kurallara uyması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Eş Başkanı Carl Bildt, “Türkiye’de vaziyet uzun süre böyle devam edemez!” dedi.
ABD’deki John Hopkins Üniversitesi Türkiye uzmanı Lisel Hintz”Bundan o kadar korkuyordum ki düşünmek bile istememiştim. Ama Türkiye buna bile izin vermiyor.Seviye bu mu?Türkiye’den gelen bir habere bu kadar sevinmeyeli uzun zaman olmuştu”dedi.
Almanya’daki Yeşiller partisinin eski eş başkanı Cem Özdemir”Büyük Koalisyon’dan biri çıkıp Erdoğan’la ilişkilerin serbestleştirilmesinden bahsederse kusacağım. Ankara’daki yozlaşmış rejimle yakınlaşma değil demokrat dostlarımızla dayanışma gerekli.İki yıldan fazla bir süredir suçsuz biçimde hapiste olan Osman Kavala için ne kadar güzel bir haber! Ve diğer Gezi davası sanıkları için de. Şimdi diğer suçsuz tutuklulular da serbest bırakılmalı. Selahattin Demirtaş’a özgürlük” dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, Kavala için”hukuksuz ve kinci, Selahattin Demirtaş’a yapılan muamelenin aynısıyla AİHM kararı bypass edildi.Türkiye’de adalet sistemi absürt ve zalim bir tiyatroya döndü” dedi.
Avrupa Parlamentosu Eski Türkiye Raportörü Kati Piri, “Osman ve ailesini düşünüyorum. Eşi, annesi ve sevdiklerini. Ve aynı kabusu yaşayan Selahattin Demirtaş ve ailesini. Ve Türkiye’de haksız yere cezaevinde tutulan nicelerini. Bugün kesinlikle adalete geri dönüşün başladığı bir gün olmadı.Bu delice zalim adımı anlatmaya kelimeler yetmez ,Çılgınlık…Uzun zamandır Türkiye’den gelen en iyi haber” dedi.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric “İfade özgürlüğü, şiddetsiz protesto örgütleme hakkı ve özgürlük, Avrupa Konseyi’nin tüm üye ülkelerinde temel insan haklarıdır” dedi.
Türkiye’deki ABD Büyükelçiliği”Osman Kavala ve diğer sivil toplum aktivistleri hakkındaki davayı yakından takip ettik. Mahkemenin bugün verdiği beraat ve tahliye kararını memnuniyetle karşılıyoruz”dedi.
Uluslararası Af Örgütü”Türk yetkilileri Türkiye’deki basını özgür bırakmaya çağırıyoruz” dedi.
İngiliz Guardian gazetesi”hukukun üstünlüğünün sürekli aşındığı görülüyor” diye yazdı.
Amerikan New York Times gazetesi”Türk aktivist için kısa bir özgürlük anı. Ardından tekrar cezaevi”yazdı.
Guardian Türkiye muhabiri Bethan McKernan”Gezi şimdi Esad’ı yenmeye yönelik savaşta kullanışlı bir kaldıraç mı oldu?İstanbul’un merkezinde az kalmış bir yeşil alanı korumak için başlatılan barışçıl eylemler ülke genelinde protestolara dönüştü ve vahşi bir baskıyla karşılaştı.Bu Erdoğan’ın otoriter adımlara dair artan hevesinin ve demokrasinin gerilemeye başlayacağının ilk net göstergesiydi”dedi
Financial Times gazetesi”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özgürlüklere uyguladığı baskının simgesi” yazdı.
Amerikan New York Times gazetesi”Türk aktivist için kısa bir özgürlük anı. Ardından tekrar cezaevi”yazdı.
New York Times”analistler beraat kararının hükümetin ülkede değişmekte olan siyasi atmosferin farkına varmasını yansıtabileceğini düşünüyor.”dedi
Can Atalay”Türkiye’de bir şeyler değişmekte”dedi
Avukat Tora Pekin”dava da karar da siyasi”dedi.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi”İstanbul’da kutlamalar başladı fakat sadece birkaç saat sonra iş insanı hakkında gözaltı kararı verildi”yazdı.
Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen “Bu bir delilik. Bu ülkede hukukun üstünlüğü kalmadı” dedi.
Latin Amerika CE Noticias Financieras”Türk patron aklandıktan sonra gözaltına alındı” yazdı.
Almanya merkezli bne Intelli News ajansı “mahkemenin beraat kararının sürpriz oldu fakat bu sürpriz kısa sürdü” diye yazdı. .
Malezya Malaymail Online”mahkemenin beraat kararının sürpriz oldu” yazdı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu”Gezi Parkı ile ilgili davada herkese beraat çıkması çok sevindirici ve yargıya olan güvenin tazelendiği bir karar oldu. İstanbul’da yaşayan herkes adına bu şehrin tarihini, kültürünü, yeşilini, doğasını savunan herkese selam olsun”dedi
Eski AİHM yargıcı Türmen“Anlaşılan bu mahkeme esas hakkında karar verecek. Böylelikle tutukluluk hali sona erecek, hükümlü olacak. Selahattin Demirtaş’a da yaptılar bunu. Bu AİHM kararlarını bertaraf eden bir muvazaa. Esas hakkındaki savcılık görüşü iddianamenin özeti aslında. İddianame neden sakatsa aynı sakatlıklar esas hakkındaki görüşte de var. Burada temel problem Gezi’nin yargılanması. Bir varsayımdan hareket ediliyor, ‘hükümeti devirmek için daha önceden planlanmış bir olaydır’ gibi. Bunu haklı göstermek için delil aranıyor. Mutlaka Gezi’yi mahkûm edeceğiz diye karar verilmiş sonra da buna kılıf aranıyor. Gezi şiddet olaylarını çıkardığınızda temel hak ve özgürlüğün kullanılmasıdır” dedi.
Avukat Bahri Belen“Eğer maske ile Türkiye halkının özgürlükler ve hakları konusunda akıl almaz bir deney yaşadığı Gezi olayını yargılamak istiyorsanız bu mahkemenin yargıçları, biz avukatlar bu pabucun altında kalırız. Türkiye hukukunun bugüne kadar biriktirdiği bütün birikimin altında kalır. Bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek”Bu temelinde Fetöcü polis ve hakimlerin talebiyle yapılan dinlemeler var. Hukuka aykırı deliler var bu davada. Kavala 4 yıl sonra ağır bir yargilama ile karşı karşıya. Hemen karar vermek istiyorlar. Psikolojik rahatsızlıkları olan birini gizli dinliyor. Mehkeme hukuka aykırı işlemler yapıyorlar. Gezi bir gençlik hareketiydi. Gençler çok zeki ver barışçıldı. Gezi de özgürlükler savunuldu. Kavala ve birçok sanık niye yargılanıyor çünkü çok korkuyorlar. Birilerini cezalandırmak istiyorlar. Adalet çürürse herşeyi kaybederiz”dedi.
HDP milletvekili Mithat Sancar”Gezinin bize büyük bir vasiyet var. Gezi adalet isteyen çevrelerin bir arada oldugu bir hareketti. Biz bu taleplerin olduğu heryerde olacağız” dedi
Mücella Yapıcı“Savunma yapmayacağım.Çünkü ben savunmamı beraat ettiğim mahkemede yaptım. Beraat ettiğim mahkemedeki savunmamı sizlere verdim. Tekrarlayacağım niçin savunma verdiğimi. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada ‘toplantı yürüyüşlerine silahsız katılarak halka, kanuna aykırı gösteri, yürüyüşe kışkırtma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçlamalarından beraat ettim. Bu davanın iddianamesi ise bütün davalardan ettiğim beraatlerin aynısıdır ve hukuksuzdur. İşte bu gerekçeli karardır benim savunmam. 24 Haziran 2019’daki ilk celsede yaptığım savunmayı tekrarladım. Bir başka mahkeme heyeti yeniden bu davanın iddianamesine karşı yazılı olarak mahkemenize 1 Haziran 2019’da verdim. İddianameye karşı suç işlediğim kanaatinde değilim ki benim için suç değil onurdur. Savcılık sadece suçluyor. Suçlamalarını gerekçesiz olarak iddianameye çevirmiş. Tüm suçlamaları ve bu iddianameyi reddettim demişim. Şimdi savunmamı istiyorsunuz. Ne değişti?
Avukat Can Atalay“Medeni Yıldırım’ın öldürülüşünü binlerce insan protesto etti. Biz Gezi Direnişi’nin öznesiyiz. Gene olsa gene yaparım. Gezi’nin politik bakiyesini onurla taşıyoruz. Türkiye’nin kapsamlı bir demokratikleşmeye ihtiyacı vardır. Osman Kavala ile ilgili bir delil yoktur”dedi.
Osman Kavala şunları söyledi: “Son sözümü deliller inceledikten, tanıklar dinlendikten sonra söylemek istiyorum” dedi. Can Atalay ise, “Müdafilerim söz kullanmadan son sözü istiyorsunuz. Hukukla bağınızı koparttığınız heyetinizi protesto ediyorum” dedi.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu“Hepimiz Gezi’deydik, Gezi’de olmak suç sayılamaz” dedi.
Uluslararası Af Örgütü“Türkiye’nin muhalif sesler üzerindeki amansız baskılara son vermesinin zamanı geldi. Osman Kavala derhal serbest bırakılmalı ve tüm sanıklar beraat etmeli” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve bazı CHP üyeleri davaya katılacaklarını sosyal medyadan duyurdu. Aydın, sanatçı ve siyasetçilerin de aralarında yer aldığı 1376 kişi de, bir metin yayımlayarak “Ben de oradaydım, Gezi’deydim” dedi.
Memet Ali Alabora’nın eşi Pınar Öğün”7 yıl akıyor gözlerimden… Durmuyor. ‘Geçmiş olsun’ diyen, içinden geçiren herkese sarılıyorum”yazdı.
Bırakın gençlerimizin yakasını…Onlar bu ülkenin geleceği…
Ha sizin amacınız bu ülkenin geleceğini yok etmek midir bilemiyorum…Ama siz bu ülkenin nimetlerinden şimdiye kadar en çok yararlananlar olduğunuz için buna ihtimal vermek istemiyorum yinede…
Şunu hiç unutmayın…Ne yaparsanız yapın,bu ülke sahipsiz değil…Kesilen sakal misali daha sağlıklı ve bilinçli gençler yetişiyor herşeye rağmen…
Dikkat edin kesilen kol bir daha çıkmıyor sakal gibi…
Bir yanıt yazın