Necdet Buluz
Bir dava gazetesi olarak Merhum Alparslan Türkeş’in adını koyduğu Ortadoğu Gazetesi 48 yıllık yayın hayatını sonlandırdı.
Bu gazeteye 20 yıl Necdet Sivaslı adı altında yazı yazan bir köşe yazarı olarak üzüntümü vurgulamak istiyorum.
Rahmetli Tahir Kutsi Makal ve Gazetenin sahibi rahmetli Zeki Saraçoğlu’nun isteği ve desteği ile Başkent Günlüğü başlığı altında Necdet Sivaslı olarak aralıksız yazılar yazarak davaya gönül verenle elele, gönül gönüle olma fırsatını yakalamış ve meslekte en keyif aldığım yazılarla okurlarımızın yüreğinde taht kurmayı başarmıştım.
Çok zorluklar, sıkıntılar ve başarılması güç sayılan adımların atılmaya çalışıldığı dönemlerde Ortadoğu yayın ilkelerinden taviz vermemiş, günümüze kadar da üstlendiği misyonu başarı ile yerine getirme başarısını göstermiştir.
Ortadoğu Gazetesi aynı zamanda bir aile, bir okul olma özelliğini de taşıyan yayın organı olması açısından da bir boşluğu doldurmuştur. Zeki Saraçoğlu’nun ölümünden sonra değerli eşi Belkıs Saraçoğlu, yine zor koşullarda Ortadoğu’nun susmaması için çok büyük çaba göstermişti. Demek ki sonun da kendisi de dayanamadı.
Bu gazetede daha önce çalıştığım Son Havadis Gazetesi’nden bazı arkadaşlarımla da çalışmış olmamı kendim için bir şans olarak değerlendirdim.
Şimdi bu dava gazetesi kapandı.
Bir gazetenin kapanması hiç kuşkusuz üzücüdür. Acı, tatlı anılarımızın bulunduğu, birçok değeri arkadaş edindiğimiz bu gazetenin çok daha büyük ihtiyaç duyulduğu günümüz koşullarında kapanmış olması bir kat daha üzücü olmuştur.
Gazetenin Genel Yayın Müdürü Tarık Tavadoğlu, gazetenin kapanması üzerine çok duygu dolu ve anlamlı bir yazı yayınlamış. Arkadaşımızın üzüntülerine aynen katıldığımın altını çizmek istedim.
Tarık Tavadoğlu’nun kaleme aldığı yazıda şu ifadelere yer veriliyor:
“Her kuruluş; tıpkı insan gibi yaşar ve hayatı sona erer. Gazeteniz ORTADOĞU da 48 yıllık hayatına bugün son veriyor.
EĞİLMEDİK-BÜKÜLMEDİK
Adını Başbuğ Alparslan Türkeş in koyduğu 3 Mayısl972’de kurulan ve Büyüle Önder Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ sözünü kendisine düstur edinen ORTADOĞU, 48 yıldır eğilmeden, bükülmeden yoluna devam etti. Yazarlarımız ve yöneticilerimiz hain kurşunlara hedef oldu, susturulmak istendik. Ama başımız dile, alnımız açık mücadelemizi sürdürdük.
YARIM ASIRLIK BÜYÜK ÖZVERİ
48 yıllık bu başarıda, sahibinden yazarından çizerine, matbaasından yöneticilerine her birim ve çalışan ayrı ayrı büyük pay sahibidir. Bu payda büyüle bir özveriyle ve başı dile çalışan, gazetesi için aile ilişkilerini ihmal etmeyi bile göze alan medyada eşine az rastlanır bir dayanışma ve ‘temiz kalma’ iradesi gösteren her ORTADOĞU mensubunun emeği-izi var.
CEKETİNİ SATANLAR NEREDE?
Gazetemize geldiklerinde ‘Ceketimizi satar bu gazeteyi yine de yaşatırız’ diyenlerin son iki yıldır yaptıkları vefasızlıkları unutmayacağız. ‘Ceketimizi satarız’ diyenler ceketlerini satmadı ama bize her türlü tuzağı kurmayı sürdürdü. Hayal kırıklıklarımız kaldıramayacağımız kadar derin. Yani eski dostlar düşman oldu. Bununla da kalmadılar bizi sırtımızdan hançerlediler.
İHANETİN EN ÂLÂSINI GÖRDÜK
İnsanlar İkiye ayrılır: ‘Su kadar aziz olanlar, su kadar ucuz olanlar…’ Aç olanlarla ekmeğimizi-suyumuzu bölüştük, doyanlar döndü, düşman oldu… ORTADOĞU Gazetesi başkaları gibi her gün fikir değiştirmedi. 48 yıldır aynı kulvarda okluklarımız bize en büyüle ihaneti yaptı. Hatta teşkilatlarına ‘ORTADOĞU’yu almayın’ diye ’emirname’ gönderdiler.
ÜZGÜNÜZ AMA BAŞIMIZ DİMDİK
Biz bugünden itibaren yayın hayatımıza son veriyoruz. Basın ağacından altın bir yaprak daha düştüğü için üzüntülüyüz. Ancak, bize ihanet edenlerin sonunun da çok uzun olmayacağım görüyor ve biliyoruz. 48 yıldır bize destek veren tüm okurlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yarım asra yakındır yolu bu gazeteden geçenlere de teşekkür ediyoruz. Sağlıcakla kalın…”
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın