HATAY, KIRIM, KIBRIS VE DİĞERLERİ
Hüseyin MÜMTAZ
Farkında mısınız, kuyuya atılan taşı çıkarmaya uğraşıyoruz hep beraber.
Soyadının da üzerinde eğreti durduğu anlaşılan Mustafa Akıncı hakkında tevatürler muhtelif…
Yılmaz Özdil[i] ile Rahmi Turan’ı [ii]okudunuz mu bilmiyorum.
(Kendisi okudu mu acaba yahut kebapçı sözcüsü?)
Ama hararetle desteklediği Annan Planından sonra politikaya küserek(!) Amerika’daki damadının yanına yerleşen, aşağı yukarı 10 yıl vakit geçirdiği (!) Amerika’dan, birden vahiy inmiş gibi dönüp Cumhurbaşkanlığı seçimine katılan…
…ve seçilen…
Akıncı’nın, bazı büyük devlet-hükümet adamları-memurları gibi yolunun bir ara Exeter’den geçip geçmediğini de bilmiyorum.
Ama Kıbrıs’ın kuzeyinde Nisan sonunda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine İngilizlerin bu sefer burunlarını fazlaca sokmalarından rahatsız oluyorum.
Çünkü; a) “Akıncı-Guardian buluşmasındaki Kırım-Hatay benzerliğinin Kıbrıs’la çakış(tırıl)ması bana hayli masum(!) bir M16 tezgâhı gibi geldi” [iii] ve b) BBC’nin “de” âni ve aşırı ilgisi, yolda sokakta halkın eğilimini sorgulama telaşı midemi bulandırdı.[iv]
Beş yıl hiçbir şey yapmayan, (pardon Crans Montana’da herşeyi veren) şimdi de Amerikan ve İngiliz derin devletini arkasına aldığı anlaşılan Akıncı tarafını belli etmiştir, “Türkiye karşıtlığı”.
“Türkiye karşıtlığı” başkadır, “Türkiye’deki iktidar karşıtlığı” başka.
Akıncı her ikisini de aynı kapta birleştirmiştir.
Karşısında “Türkiye yanlısı” Tatar vardır.
Akıncı’nın partisi yoktur, vardır da oyu sâde suya tirittir.
Tatar ise devletin kurucu partisi, memleketin en büyük partisi UBP’nin Genel Başkanı’dır.
Ama UBP de hayli acayip bir partidir.
Eski Genel Başkanları; a)Başbakan olarak yahut b)olamadan girdikleri seçimlerde bile seçilemez veya c)İstanbul’da cemiyet hayatına takıldıkları için Meclise hiç uğramaz.
Herkesin gözü mevcut genel başkanın bir şekilde uzaklaşarak (Bu örnekte Cumhurbaşkanı seçilerek) koltuğu kendilerine bırakmasındadır.
Genel kavramlarla sınıflandıracak olursak Akıncı’nın solculuğu filan yoktur, Tatar ise sağcıdır.
Sol’da, CTP adayı Erhürman vardır.
Erhürman “geleneksel CTP”lilerden farklı bir görünüm çizmektedir. “Geleneksel CTP’li”ler, komünistliği Rum hayranlığı olarak algılar ve sergiler. Rumcudurlar. Çünkü CTP aslında, AKEL’in kuzeydeki “yan kuruluşudur”.
İdi…
Erhürman ise ılımlı ve modern sol tavrıyla CTP içindeki kavgada Rumcu AKEL’ci kanatla mücadele ederek daha geniş bir kitleye hitap etme çabası sergilemektedir.
Şimdiye kadar partiyi Rumculara teslim etmemiştir.
Kudret Özersay Anamur’dan esen rüzgâra kulak kabartmakta ama partisinin “tabelâsızlığı” yünden beklediği mesaj bir türlü gelememektedir.
Peki ya “Türkiyeliler” partisi ve adayları?
Daha önce Rahmetli Aytaç Beşeşler ve Turgay Avcı da denemişti. Yine farklı olmayacak ve binde bilmem kaçlık küsuratta kalacaklardır. Hep söylemiştim; her devirde kaşınan bu iştah kabartıcı bölücü dalgayı önlemenin yolu, 74 sonrası göçmenlerine diğer partilerin yeteri kadar ilgi gösterip listelerinde yer vermesidir.
Peki ne olur?
2015’de olan olur.
İlk turda Tatar birinci, Erhürman ikinci çıkar.
İkinci turda bütün Türkiye karşıtları, Rumcular, Stalinciler, Maocular, Enver Hocacılar, “Yes be annemciler”, Türk ismi taşıyıp Türkçe konuşabilen linonambakiler 2015’de nasıl ikinci turda Akıncı’da birleştilerse bu sefer de Erhürman’ın arkasında yer alır.
Sahi, “Bir şekilde Denktaş ekarte edilince Annan Planı kabul edilmişti” diyen Talât’ın[v] sesi niye hiç çıkmıyor?
O kime verir oyunu?
16 Şubat 2020
[iii] https://www.turkishnews.com/tr/content/2020/02/09/sir-munirler-sait-mollalar-olmez-huseyin-mumtaz/
[iv] BBC
Kuzey Kıbrıs’ta ‘ilhak’ tartışması: Halk, Akıncı’nın çıkışı ve Ankara’nın tepkisi için ne diyor?
[v] https://www.turkishnews.com/tr/content/2018/08/27/annanin-plani-huseyin-mumtaz/