Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen Maltepe Ekonomi Forumu “Ekonomide Yeni Arayışlar” başlığıyla gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılış konuşması ile başlayan programda, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “Dünya’da ve Türkiye’de Kentleşme Olgusunda Yaşanan Dönüşümler” forumuna katıldı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra, Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin moderatörlüğünde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Dünya’da ve Türkiye’de Kentleşme Olgusunda Yaşanan Dönüşümler” oturumuna katıldı.
İMAMOĞLU: YAŞADIKLARIMIZ BİZE DEVRİM FIRSATI VERİYOR-
Merkezi yönetimle ve belediye meclisinde muhalif olmanın bahane üretmeyi gerektirmediğini vurgulayan İmamoğlu, “İlçe belediyesiyken, hem İBB ile muhalif, hem de merkezi hükümetle o pozisyondaydık. Bölgemizdeki tahakküm, kibir ve baskıcı tavrın bitmesi ve şehirde insanların varlığına değer veren, onları düşünen bir anlayışı ortaya koymuş biriyim. Aslında bütünüyle bunlar bize bir devrim, değişim ve dönüşüm fırsatı veriyor. Bunu belediye başkanlarımız iyi değerlendirmeli” dedi.
-BU ANLAYIŞA MİLLET İZİN VERMEZ-
İmamoğlu göreve geldikleri günden beri yaşadıkları bazı sorunları şu cümlelerle aktardı: “Görünen örnekler de var, Boğaziçi imar yetkisini alma çabası. Kanunları yok sayma, mecliste kabul ettirme çabası var. ‘Bunu biz böyle yaparız, geçiririz böyle olur.’ Olmaz kardeşim, bu millet buna izin vermez.”
-KAÇAK CAMİ YAPTIK-
İmamoğlu, ilçe belediye başkanlığı döneminde o dönemki İBB yönetimi ile yaşadığı ‘kaçak cami’ krizini şöyle anlattı:
“Mahallede cami yapacağız, İBB izin vermiyor, CHP olarak kaçak cami yaptık. Camiyi açacağız, müftü camiye imam vermiyor. Ben de kaymakamı aradım, ‘Mahalleli bayram namazını kılmak istiyor. Ama ben imamlık yapacağım sen de müezzin olur musun’ dedim. Kaymakam da ‘hayrola ne den böyle konuşuyorsunuz’ diye sorunca, ben de kendisine detayları anlatmıştım. Böyle basit konular üzerinden muhalif olmak, okula sokmama, eğitim kurumlarına yardımları engellemek gibi…”
-BASKICILARIN ACİZLİĞİNİ ORTAYA KOYACAĞIZ-
“Sözüm ona, toplumun hizmet almasını engelleyecekler” diyen İmamoğlu,şeffaflığın ellerindeki en önemli panzehir olduğunu söyledi. İmamoğlu şöyle devam etti:
“Şeffaflık çok önemli bir şey. Biz ne olursa olsun, vatandaşın önüne aktardığımız her türlü hususta muazzam bir vicdan işler. Şehre her unsuru mal etmek, onun paydaşı yapmak ve birlikte çözüm üretmek şart. Tabi kavga etmeden, gerektiğinde gereken cevabı vermemiz gerekiyor. Asla bir korku dili değil. Tümüyle sevgi ve şefkatle toplumu kucaklayarak, bu mesajı insanlara geçirerek,size bu baskıyı yapmaya çalışan insanların acizliğini ortaya koymak.”
İmamoğlu konuşmasının devamında, Kılıçdaroğlu’ndan da alıntı yaparak şunları dedi:
“Bugün karşılaştıklarımız aslında, akıllı bir yönetimin yapmaması gereken şeyler. Bu, sadece bir kaybedişi hızlandıracak işler.Sayın Genel Başkanımızın ifadesiyle, ‘yokuş aşağı freni boşalmış bir kamyonun gidişine’ benziyor yaptıkları. Sözüm ona bize bu şehri kaybettirecekler.Diyecekler ki, ‘3 ayda İstanbul su sıkıntısı yaşıyor.’ Bu millet akıllı. Neyin, hangi sorunun nereden geldiğini bilirler. Ne kaynaklı olduğunu bilirler. Bir zam meselesinin kaynağının bile esas olan ülke ekonomisinden kaynaklandığını anlarlar. Yani siz burada, bir takım popülist tavırlarla yapmak istediğiniz ucuz kahramanlıkları vatandaş yutmaz. I bakımdan biz tümüyle gerçekçi davranacağız. İnsanların fırsat bulmalarını sağlayan, ‘ortak akıl’ dediğimiz yani, ‘ben yaptım, en doğrusunu ben bilirim!’ anlayışından ziyade toplumu içine katan mekanizmaları getireceğiz. Tümüyle yeni nesil bir belediyecilik anlayışı. Yeni nesil siyaset anlayışı. Şehrine özen gösteren, insana saygı duyan ve demokratik kurumlarıyla katılımcılığı en üst seviyeye taşıyan bir belediyecilik anlayışı.”
-ÇALIŞTAYLARI ORTAK AKILLA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ-
İmamoğlu, Aralık ayı içerisinde yapacakları iki çalıştaydan da bahsederek, “Bu süreçte hepimizin demokrasi örneklerini sergilememekten kaçınmamız şart” dedi.
İmamoğlu şöyle devam etti:
“Turizm Platformu kurduk ve bütün paydaşları o platformun içerisinde çalışıyor. Aralık ayı içerisinde İstanbul turizmini nasıl ayağa kaldırabileceğimizi konuşacağız. Yine 2-3 Aralık’ta depremi ve bugüne kadar ihmal edilen Kentsel Dönüşümü ile yapı güvensizliğini ortadan kaldırabileceğimizin çalıştayını ortak akılla gerçekleştireceğiz. Bu süreçte hepimizin demokrasi örneklerini sergilememekten kaçınmamız şart. Bunlar hepimizin çok iyi bildiği şeyler; şeffaflık, katılımcılık, denetim mekanizmasını kamunun içine dahil etmek.”
-HİZMET ANLAYIŞI BAŞKA BİR ANLAYIŞA EVRİLDİ-
Kamu yönetiminin büyük bir zafiyet içerisinde olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Kamuya hizmet etme anlayışı, başka bir anlayışa evrilmiştir. Bu anlayışı tekrar düzene sokmak, idealist bir mantık ister. Topluma hizmet, yeni bir bakış açısı ister. Eğer bu şekilde hizmet ederseniz, kamu hizmet yapmış olursunuz. Burası sizin özel alanınız değildir ve buranın milyonlarca sahibi vardır. Bu ahlaki düzeni var ettiğiniz takdirde kaç yıllık olursa olsun, o yapının size ayak uydurmasını sağlamış olursunuz” diye konuştu.
İmamoğlu konuşmasının devamında,İBB’de yönetim kadrosu ile yaptığı toplantının detaylarını da paylaştı.
-CESUR YÖNETİCİLER OLMANIZI İSTİYORUM-
“Dün, 350 kişiyi bulan üst düzey yöneticilerimle toplantı yaptım. Yaklaşık 100 bin kişiyi yönetecek arkadaşıma, şunları söyledim:
‘Her biriniz cesur olmalısınız. Kurallara uyan ama aynı zamanda kurallara aykırı olmamak kaydıyla şartları zorlayan cesur yöneticiler olmanızı istiyorum. Sizin ortaya koyacağınız cesaret, kuracağınız ortak akıl masasında, cesur insanlarla birlikte hareket etmeyi ihmal etmeyin. Göreceksiniz, o etrafınıza topladığınız insanlarla müthiş bir kurum aidiyetini yerleştirmiş olacaksınız. Biz, merkezle muhalif olmaktan dolayı asla bir ürkeklik ve korkaklık ortaya koymayacağız ve koymuyoruz. Cesur olacağız. Kurum içerisinde çalışan insanları başka bir hükümetin kurduğu düzenin insanları olarak görmeyip, bu kentin 16 milyon insanlarından birileri olarak bakacağız. Bundan sonra mutlaka liyakati ön planda tutacağız. Yeni nesil belediyecilik ve yeni siyaset anlayışıyla, şehrine özen gösteren, kentin insanlarına saygı duyan ve bütün kentin insanlarını sürecin içine katan belediye başkanı olarak da ‘ben bilirim, ben yaparım’ anlayışıyla değil, şehri modere eden bir anlayışla şehri idare edeceğiz.”
Bir yanıt yazın