ABD nin yıllardır, biyolojik savaş unsurları üzerinde çalıştığını bilmeyen var mı bilmem…
Bilim insanları, Novel Coronavirüs (2019-nCoV) adı verilen yeni salgının, SARS ve MERS virüslerinin bileşiminden (melez) oluştuğunu söylüyor.
Virolog Dr. Alan Cantwell, 2003’teki makalesinde SARS virüsünün kedilerde görülen Coronavirüs baz alınarak laboratuvarda üretildiğini yazmıştır.
Ayrıca 1987’den beri yapılan 107 deneyi incelemiş ve SARS’ın yeni ve çaresi olmayan bir virüs türü olduğunu tespit etmiştir.
Cantwell, “Şunu kesinlikle teyit edebilirim ki, bilim insanları hayvan ve insanlarda görülen corona virüsleri, genetik mühendisliğiyle birleştirerek yeni bir hastalık türü olan SARS’ı üretmiştir” demiştir.
2003’te, Rusya Tıp Bilimleri Akademisi üyesi Aleksander Kolesnikov,SARS’ın (yeni corona virüsün atası) doğal olmayıp,genetik olarak Afrika ve Asya için tasarlandığı”AIDS, SARS, MERS, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Hanta Virüs, Lyme Hastalığı, Batı Nil Virüsü, Lassa Ateşi, Ebola, Suriye Çocuk Felci, Yeni Şap Hastalığı, Zika Virüsü, Körfez Savaşı Sendromu hastalıklarının tümü,laboratuvarda üretildiğini ve biyolojik savaş ürünü olduğunu söylemiştir.
Farkında mısınız bu hastalıkların belirgin bir çıkış sebebi yok,bilimsel olarak kanıtlanmış doğal bir süreci belirlenememiştir.
Bir başka açıdan baktığımızda ırk ve coğrafya odaklı hareket ettikleri düşünülüyor.
Hangi hayvan olduğu tam olarak tesbit edilmese de hayvanlardan insanlara bulaştığı ve insanlar arasında yayıldığı söyleniyor.İnsanların ve hayvanların çok olduğu ve iletişimde olduğu ortamlarda daha kolay yayılıyor…
Bu virüsün patentini alanlar 1947’de Rockefeller Vakfı’na bağlı bilim insanları!yeni doğan çocuklarda zeka geriliğine yol açan Zika, patentli bir virüs olduğu söyleniyor…
Coronavirüs’e ait patent 2014’te Amerikan Pirbright Institute tarafından alınmış ve coronavirüsün sadece Çin’de olmadığını ve aşı geliştirilmesi için patent alındığını belirtmiştir.
İnsandan insana,solunum yoluyla geçen Novel Korona virüsü yüksek bir hızla yayılıyor…
Çin – ABD ticaret savaşının kızıştığı zamanda Wuhan gibi ticaret merkezi olan bir yerde çıkması ve Çin ekonomisine büyük bir darbe vurduğu düşünülürse bu virüsün ABD tarafından mı ÇİN tarafından mı üretildiği konusunu sizlerin beyin fırtınasına bırakıyorum…
Hatırlarsanız daha önce de,Çin de ve bazı Asya ülkelerinde aniden ortaya çıkan Kuş gribi de ekonomiye çok fazla zarar vermişti.
Psikolojik savaş ekiplerince yarasa-fare yiyen Çinlilerin bu virüsü üretip yaydığı bile iddia edildi!
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, “Virüs hızla yayılıyor ve ülke ciddi bir durumla karşı karşıya” dedi.
22-25 Ocak Davos Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında dünyamızın günden güne yaşanmaz bir yer haline geldiği vurgulandı.7,7 milyarlık insan nüfusunun artık başa çıkılmaz bir sorun olduğu,yapay zeka, robotlar ve genom mühendisliği ile sermayenin artık insana ihtiyacı kalmadığı sanılıyor…Halbuki onları yönetmek için de insana ihtiyaç var.
Ayrıca kendi yarattıkları canavarın bir gün kendilerini yok etmeyeceği den ne kadar emin olabilirlerki…
Anlaşılan o ki insanların büyük bir kısmı yok olmalı,bir kısmının Davos sakinlerine müşteri ve köle yapılmalı diye düşünülüyor…
Kissinger,1970’lerde”Nüfusun azaltılması üçüncü dünya ülkelerine karşı temel politikamızdır. Çünkü ABD’nin az gelişmiş bölgelerdeki petrol, maden ve diğer kaynaklara olan ihtiyacı artacaktır.”dememiş miydi…
Küresel ısınmanın kalabalık insan kaynaklı olduğunu, insan nüfusunun dünyaya fazla geldiğini, ayrıca yeni teknolojik çağda işçilere de pek ihtiyaç kalmayacağını ve bunun için alınacak “önlemleri” konuşuyorlar..
J of the American Academy of Dermatology (JAAD) dergisinde yayinlanmak ğzere olan (pre-proof asamasinda) bir makaleye göre Cov-2 enfesiyonu büyük ihtimal androjene bağlı (mediyasyonlu).
Teoriyi lay-language ile özetleyelim: Virüs’ün çizimlerinde gördüğünüz üzerindeki şıkıntılı şeyler (dikenler diyelim) virüsün insan hücrelerine girebilmek için kullandığı bir protein. Virüsün hücreye girip insanı enfekte edebilmesi için önce bu dikenlerdeki proteinlerin aktive olması gerekiyor. Bu aktivasayonu gerçekleştiren enzim de TMPRSS2 (yani bu enzim bize ait).Virüsün insan vücudunda enfeksiyon yapabilir hale gelmesi için bu enzimin şart olduğu söyleniyor.Vücudumuzun bu enzimi üretilmesi için de (genin transkripsiyonu) androjen reseptörlerinin aktivasyonu gerektiği düşünülüyor. Bu gen için bugüne dek sadece bu promoter bulunmus.
Salgın ilk başladığı günlerde erkeklerde daha çok ölüm olmasının nedeninin erkeklerde sigara içme oranının daha yüksek olması olduğu düşünülüyordu.Şimdi ise bunun altında bu şekilde bir moleküler bir baz düşünülüyor.
Zenginlere göre, işlerine yaramayan insanlardan kurtulunması gerekiyordu.Dünya onlar için var sadece diye düşünüyorlar.
Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü’nde çalışan ve araştırmacı yazar akademisyen ve ekonomist Peter Koenig;
“Nükleer savaş çıkaramazlar, yoksa kendileri de okkanın altına gider. O yüzden yumuşak bir geçiş planlıyorlar. Bölgesel ve iç savaşlar, genomik salgınlar, ırk ıslahları vs. yöntemlerle bunları yapmaya çalışıyorlar. Uyanın dostlar, finans kapital elitlerinin sözlerine inanmayın. Hiç bir zaman çok geç değildir. Siz yüzde 99.99’sunuz. Onlar yüzde 00.01 sadece. Tuzaklarına düşmeyin. Davos’taki ahmaklar, sizleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek istiyor. İnternet var artık. Kendi araştırmanızı yapın, kendi hesabınızı yapın. Ana akım medyadaki saçmalıklara inanmayın, oradaki saçma sapan tartışma programlarını izlemeyin. Onlar karanlık ve gizli çıkar gruplarından aldıkları milyarlarca dolarla sizleri kandırmak için çalışıyorlar.”
Bizler küçücük dünyamızda kısır döngü içinde güncel olayların ve dizilerin peşine düşmüş delenip dururken bir avuç insan kendi çıkarları uğruna dünyanın ve insanlığın kaderiyle oynuyor…
Amaçları topla-tüfekle yapılan savaşlarda bir kaç silah tüccarını zengin etmek …
Esas savaş biyolojik sosyolojik psikolojik…Hem dünya nüfusunu azaltıp istedikleri gibi yönetebilmek hem de dünyayı parmağında oynatmaya çalışan ilaç sektörünü zengin etmek…
Doğru yerlerden araştırma yapıp okuyup öğrenelim ve tedbirimizi alalım…
Uyanın artık…Kendinize gelin…