Bugün erken saatlerde Trablus’un eteklerinde fethettiği bölgelerden çekilmeyeceğini,
Libya topraklarını milislerden ve terör gruplarından (Müslüman Kardeşler) kurtarmaya kararlı olduğunu açıkladı.
*
Planlanan ateşkes, LNA’nın petrol ve doğal gaz kaynaklarının güvenliğini sağlamayı,
Terörizm ile mücadeleyi kolaylaştırmayı,
Şehir ve limanları uluslararası denetime açmayı,
Karşılıklı kuvvet geri çekilmesini öngörüyordu.
*
İki taraf arasında ateşkes Pazar günü başlamıştı.
Ancak LNA ve Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Aguila Saleh, aynı gün Trablus merkezli GNA’ya bağlı milislerin ateşkesi ihlal ettiğini açıkladı.
Bununla birlikte, LNA ateşkese olan bağlılığını doğruladı.
*
Geçen hafta LNA Sirte’yi ele geçirdi, Tripoli’nin eteklerine girdikten sonra Misrata’ya doğru ilerliyordu.
Pazar günü Temsilciler Meclisi Başkanı Aguila Saleh, ortak jeopolitikte Libya ve Mısır ulusal güvenliğinin iç içe geçtiğini,
Ülkesinin Libya’da yabancı bir müdahale gerçekleşmesi durumunda Mısır Silahlı Kuvvetlerinin müdahalesini talep edeceğini açıkladı.
*
Aralık’ta Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türkiye’nin Suriye’deki isyancı Özgür Suriye Ordusu’nun 300 militanını Libya başkentine taşıdığını,
Yaklaşık 1000 militanın Türkiye’deki kamplarda eğitim aldığını bildirmişti.
*
Yine Aralık’ta Türkiye ve GNA askeri işbirliği ve deniz sınırı sınırlamasıyla ilgili iki Mutabakat Zaptı imzaladı.
Türkiye Libya hidrokarbon kaynaklarının yoğun olduğu bir bölgede 39 bin kilometrekare kazandı!
Ama Başkan A. Saleh; GNA’nın Temsilciler Meclisi’nin onayını almaksızın Mutabakat Muhtırası imzalamasını ihanet olarak tanımladı
GNA ile Türkiye arasındaki anlaşmanın Skhirat Anlaşması’nın 8. maddesi ile çeliştiği için geçersiz olduğunu ilan etti.
Mısır ile Libya’daki çatışma tarafları arasında imzalanan 2015 Skhirat anlaşmasının 8. maddesi;
Başbakanın değil, Libya hükümetinin uluslararası anlaşma imzalama yetkisine sahip olduğunu şart koşuyor…
*
Çarşamba günü Türkiye, Libya’ya savaşta yer almayacak 35 asker gönderdi.
Bununla birlikte, Cumartesi günü Libya Review gazetesi, Libya’da üç Türk askerinin öldürüldüğünü, altı kişinin de yaralandığını bildirdi.
Cenazelerin Misrata havaalanı getirildiğini, yaralıların Trablus yakınında Nalut hastanesinde tedaviye alındığını yazdı…
*
LNA lideri Khalifa Haftar’ın ateşkes anlaşmasını reddetmesi;
Erdoğan’ın şahsında “eşgüdümsüz ve agresif” bir ABD müttefiki ve NATO üyesi olarak görülen Türkiye’nin,
Osmanlı tarihi ve Sünni Müslüman mirasını esas alarak,
Erdoğan’ı bölgesel bir lider yapmak ve merkezi bir güç olmak,
Bu sırada Türkiye’nin başkalarının ekonomik kaynakları ve nüfuzuyla değil, ticaretle ilgilenen orta büyüklükteki bir ülke olarak sunulması hilesine,
Şimdilik bir ihtar verildiği, Müslüman Kardeşler ideolojisine meşruiyet tanınmadığı anlamına gelmiştir.
*
Şimdi Haftar, Libya’da nihai hamleye hazırlanıyor.
Bu noktada Haftar’ın pozisyonunu iki soru belirliyor.
Birinci soru; Haftar Türk askeri ve lojistik desteğine sahip GNA’yı destekleyen milisleri kontrol edebilecek midir?
İkinci soru; Haftar başarısız olursa, sadece Trablus’ta GNA’nın kontrolü olmayan bir milis zaferi mi olacaktır?
Bu soruların yanıtı bellidir; Her iki durumda da Haftar petrolü ve gazı hala kontrol edecektir!
*
Bu zor konumda Libya’da yer almaya hazırlanan Türkiye’nin önündeki bir diğer engel:
ABD’nin Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasasıdır.
Yasa: ancak Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türkiye’den oluşan üçlü işbirliğine enerji alanında yatırım yapma fırsatı tanıyor.
Böylece bölgede Erdoğan’ın stratejisine prim verilmiyor.
Bunun yerine ABD, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında enerji işbirliğini koordine edecek bir merkez;
Türkiye’ye Birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyetini oluşturmaya hizmet rotası çiziyor.
*
Libya’da ateşkesin reddedilmesiyle, Orta Doğu’da oluşan üç blokta,
Birincisi; Ortadoğu ve Basra Körfezi’ndeki İran etkisini genişletmeyi amaçlayan İran liderliğindeki blok ki; K.Süleymani suikasti ile zayıflatılmıştır,
İkincisi; Müslüman Kardeşler ideolojisini Türkiye ve Katar siyasi sistemlerine yerleştirmeyi amaçlayan ve Erdoğan’ın siyasi lideri olduğu blok ki;
İşte Libya’da ateşkesin reddedilmesiyle o da zayıflatılmıştır,
Üçüncüsü; İsrail, Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Rusya ve Suriyeli Kürtlerin dahil edilmek istendiği M.Kardeşler ile İran’ın etkisini azaltmayı hedefleyen bloğun;
Güçlenme süreci başlamış bulunuyor.
*
Aslında tüm süreci ABD Başkanı D.Trump’ın;
Çok önce başlattığı Rusya ile ortak menfaatler alanı bulunması,
Birlikte çalışma kabiliyetini test etme alanı olarak Suriye’nin seçilmesi,
İki ülkeye de tehdit teşkil eden Müslüman Kardeşler odağından neşet tüm İslamcı Cihad terör örgütlerinin birlikte yenilmesi kurgusuyla yönettiğini,
Buna mukabil Erdoğan’ın kişisel hırsından yükselen Türkiye’nin en büyük bölgesel güç olma projesinin,
Zaferden daha fazla başarısızlıklar getirdiğinin görülmesi gerekiyor.
*
Siz, siz olun! Ne aslına ne de hiçbir yandaşa inanmayın….
Bakınız İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Erdoğan’a yükleniyor!
“18 yıl geçti sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin? Bu ergen sinirinden ne zaman kurtulacaksın?” diyor…
Bir yanıt yazın