SÜLEYMANİYE, Irak — İran yönetimi, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesine Irak’taki ABD askeri üslerine füze atarak misillemede bulundu. Saldırılarda herhangi bir zayiat olmadığı bildirildi.
ABD Savunma Bakanı’nın halka ilişkilerden sorumlu yardımcısı Jonathan Hoffman 8 Ocak sabahı şu açıklamayı yaptı: “Irak’taki ABD ve koalisyon güçlerine İran tarafından bir düzine balistik füze atıldı. Bu füzelerin İran’dan atıldığı, El Esad ve Erbil’de ABD askerleri ile koalisyon personeline ev sahipliği yapan en az iki Irak askeri üssünün hedef alındığı aşikâr. Muharebe hasar tespit çalışmaları devam ediyor.”
Irak ordusu ise Twitter’dan yaptığı açıklamada Irak’a 22 füzenin düştüğünü, bunların 17 tanesinin batıdaki Anbar vilayetinde bulunan Ayn El Esad hava üssünü hedef aldığını bildirdi. Hit şehrinin batısındaki Hitan bölgesine düşen iki füze infilak etmezken, beş füzenin kuzeydeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) başkenti Erbil’i vurduğu belirtildi. Açıklamada füzelerin nereden atıldığı belirtilmedi.
KBY bölgesine atılan füzeler, Erbil Uluslararası Havaalanı’nın yakınlarında bulunan bir ABD üssünü hedef aldı. Bir füze havaalanının menziline ulaşamadı ve infilak etmedi. Bir diğeri ise Erbil’in 70 kilometre kuzeyindeki Bardaraş kasabası yakınlarına düştü.
KBY Sözcüsü Jutyar Adil’in Al-Monitor’a verdiği bilgiye göre saldırılarda ölen veya yaralanan olmadı.
Öte yandan, İran’ın Fars Haber Ajansı, Devrim Muhafızları istihbarat kaynaklarına dayanarak saldırılarda 80 civarında ABD askeri personelinin öldüğünü, yaklaşık 200 personelin de yaralandığını öne sürdü. Ajans ayrıca 15 füzenin 20 civarında hassas noktayı vurduğunu, önemli sayıda insansız hava aracı ve helikopterin imha edildiğini bildirdi.
KBY Başbakanı Mesrur Barzani saldırılardan kısa süre sonra Twitter’dan yaptığı açıklamada ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile telefonda görüştüğünü, “gerilimi azaltmak ve durumu kontrol altına almak” için önerilerde bulunduğunu belirtti.
Barzani ilerleyen saatlerde ise şu mesajı paylaştı: “Tüm taraflarla diyalogu sürdürme, gerilimi azaltma, barış ve güvenliği sağlama yönündeki tavrımızı koruyoruz. Kürdistan Bölgesi’ni ve halkını savunmak, mevcut istikrarsızlığın dışında kalınmasını sağlamak hükümetimizin görevidir. Bölgemizde güvenliği korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
Başbakan saldırıların ardından KBY Başkanı Neçirvan Barzani ve Meclis Başkanı Revaz Faik ile bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. KBY Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada üç liderin yükselen gerilimden “derin kaygı” duyduğu ve gerilimi azaltma gereğini vurguladığı belirtilirken, İslam Devleti’yle mücadeleyi sürdürmek için koalisyonun desteğine ihtiyaç olduğu kaydedildi.
Görünen o ki Tahran füzeleri öfkeli İran halkını yatıştırmak ve gururunu ezdirmemek için attı.
Irak Başbakanı Adil Abdül Mehdi İran tarafının Süleymani’nin öldürülmesine misillemede bulunacağını saldırılardan önce kendisine sözlü olarak bildirdiğini, kendisinin de Irak ordusunu uyardığını açıkladı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise Twitter’dan paylaştığı mesajda ABD’yle savaş peşinde olmadıklarını söyledi. Bakan şu ifadeleri kullandı: “İran, BM Şartı’nın 51’nci Maddesi uyarınca meşru müdafaa amaçlı orantılı önlemler alarak vatandaşlarımıza ve üst düzey yetkililerimize yönelik alçakça saldırının yapıldığı üssü hedef aldı. Biz eskalasyon ya da savaş istemiyoruz ancak her türlü saldırıya karşı kendimizi savunacağız.”
Selahaddin Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Kamuran Mantık, KBY’nin durumunu Al-Monitor’a şöyle değerlendirdi: “Kürdistan Bölgesi ABD-İran çatışmasında taraf olmadı. Tahran Kürdistan Bölgesi’ndeki bir ABD üssünü hedef alarak Kürdistan Bölgesi’ni istemediği bir savaşa sürüklemek istiyor. Gerilim iyice tırmanıp savaşa doğru giderse bölgeye de saldırabilir. Irak ve Suriye’nin her tarafında üsleri hedef alabilir. İran ABD hedeflerine birkaç füze atmakla kalmaz, ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığını sınırlandırmak için çatışmayı genişleterek İran yanlısı milis güçleriyle topyekûn bir vekalet savaşına dönüştürmeye çalışır.”
Washington Arap Merkezi’nde misafir araştırmacı olan Mustafa Gürbüz ise Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Tahran mevcut kargaşada Washington’un Kürtlerin Irak’tan ayrılıp bağımsız olmasına onay vermesinden korkuyor. Kürt liderler de Irak devleti tarafından yüzüstü bırakıldıkları için halkın desteğini alabilir. Dolayısıyla İran’ın Kürtlere verdiği mesaj açık: ‘Bunu bağımsızlık ilan etme fırsatı olarak kullanmayın.’ Bu aynı zamanda İranlı Kürtlere de bir uyarıdır. İran’daki Kürtlerin devletle ilişkisi her zaman Tahran’ın etnik ayrılıkçılık tehdidi algılamasına bağlı oldu. Dolayısıyla Irak Kürdistanı’nın bağımsız olması, sınırın hemen öbür tarafındaki İran Kürdistanı’nı da aynı yöne sevk eden büyük bir katalizör olarak görülür.”
Süleymani Irak Kürdistanı’ndaki iktidar partileri arasında güç dengesini korumakta ve İran’ın bölgedeki çıkarlarını sağlamakta önemli bir rol oynuyordu. İran bölgedeki ABD üslerini hedef alarak Kürtlere, ABD’yle beraber olmaları hâlinde cehennemin kapılarının açılacağını hatırlatmak istiyor.
Dana Taib Menmy is a Kurdish journalist from Sulaimaniyah who has been published by several Kurdish media outlets since 2006.
ANOTHER STORY