Necdet Buluz
Şimdi herkesin korkusu şu:
“İran karşılık verirse savaş çıkar mı?”
Bu konu hiç kuşkusuz önemli. Ancak önemli olan bir konu daha var. Petrol piyasaları ne olacak?
Savaş şu ana kadar çıkmadı ama petrol fiyatları yükselmeye şimdiden başladı bile. Uzmanlar “Daha da yükselir” diyor.
Gelişmeler bakalım:
Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD hava saldırısı ardından İran’ın karşılık olarak küresel enerji tedarikine yönelik olası müdahalesi, petrol fiyatlarını yükseltti.
Petrol fiyatları yüksek seyrederse, daha maliyetli araç yakıtları, ısınma ve elektrik faturalarına neden olabilir, zaten yavaşlayan küresel ekonomiyi daha da tıkayabilir.
ABD ile daha önce yaşanan gerilimlerde İran Basra Körfezi üzerinden dünyanın geri kalanına taşınan petrol nakliyatını tehdit etmişti. Dünya genelinde ham petrol ticaretinin yüzde 20’si Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor. Sadece üç kilometre genişliğindeki boğaz hattında petrol tankerleri geçen yıl hedef olmuştu.
Ham petrolün varil başı fiyatı ortalama yüzde 3,7 yani 2,45 dolar artarak 68,70 dolara çıktı.
Petrol piyasalarını izleyen yatırım ve danışmanlık şirketi Petromatrix’in başkanı Olivier Jakob, İran’ın hemen olmasa da intikam alacağını, o zamana kadar da jeopolitik risk primlerinin yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Jakob, İran’ın yanıtının Hürmüz Boğazı ile sınırlı kalmayabileceğini de belirtti.
Geçen Eylül ayında Yemen’de İran destekli Husiler, dünyanın en büyük petrol rafinerisi olan Suudi Arabistan’ın devlet petrol şirketi Aramco’ya drone saldırısı düzenlemişti. Saldırılar, kısa süre de olsa dünyanın en büyük ihracatçısı konumundaki Aramco’nun tedarikinin neredeyse yarısını etkilemişti. ABD İran’ı suçlamış, İran saldırılarla ilgili olduğunu yalanlamıştı.
İran petrol tankerlerini de doğrudan hedef almıştı. İngiliz bandıralı Stena Impero gemisine el koymuştu. İran, ABD’ye ait bir insansız hava aracını da düşürmüştü.
Hürmüz Boğazı’ndan geçen ham petrolün yüzde 80’i aralarında Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore’nin bulunduğu Asya ülkelerine gidiyor.
Ancak küresel petrol fiyatlarının yükselmesinin etkileri özellikle büyük imalat sanayine sahip petrol ithal eden Almanya gibi ülkeler için etkisi daha geniş olacak. Almanya’da borsa ABD’nin Süleymani saldırısının ardından yüzde 1,3 düştü.
Benzin gibi yakıt fiyatları da ham petrol piyasasındaki hareketleri yansıttığı için sürücülerin ve havayolu şirketleri de artışlardan etkileniyor. Dünya çapında havayolu şirketlerinin hisselerinde de düşüş yaşandı.
ABD Enerji Enformasyon Dairesi verilerine göre ham petrol, benzin fiyatlarında yüzde 50 civarında etkili.
Uzun vadede ise ham petrol fiyatlarının artışı, talebin gevşemiş olmasına bağlı olarak enerji piyasasının petrolle coşması nedeniyle sınırlı kalabilir. Talebin düşme nedeniyse başlıca büyük ekonomilerin yavaşlaması. Ham petrol üreten ülkeler özellikle de ABD, piyasaya yüksek oranda petrol pompalıyor.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC ve müttefiki Rusya’nın geçen ay arz fazlasını önlemek amacıyla son on yılın en büyük üretim kesintisine gitmiş ve günlük petrol üretimini 500 bin varil daha azaltma kararı almıştı. Ancak birçok ülke kotalarının üzerinde üretimi sürdürüyor.
Tüm bu gelişmeler petrol fiyatlarını kontrol altında tutmuştu. Brent petrolün fiyatı Mayıs ayından bu yana en yüksek oranına çıktı ve varil başı 60 dolar civarında seyretti.
Yenilenebilir enerji üretimindeki aşamalı artış da, ham petrol fiyatlarındaki sıçramanın yaratacağı ekonomik zararı sınırlayabilir. Ancak uzmanlar petrol gibi fosil yakıtların, sanayi, ulaşım, ısınma gibi başlıca alanlardaki hakimiyetinin daha süreceğine dikkat çekiyor.
Petrol fiyatlarındaki yükselişin en çok Çin ve Japon ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini görmekteyiz.
Bizim gibi petrol ve doğalgaza dışa bağımlı olan ve ekonomisi pek de iyi olmayan ülkelerin ise çok daha ağır fatura ödeyecekleri şimdiden görülmeye başladı.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın