Necdet Buluz
TBMM’de kabul edilen yasa ile Libya’ya asker gönderme yolu açıldı. Ne zaman ve kadar askerin gideceğine Cumhurbaşkanı Erdoğan karar verecek. Temennimiz tek bir Mehmetçiğimizin burada ayağına taş değmemesi, burnunun kanamamasıdır.
Libya’da neler oluyor, tarafların gücü ne? Kim, kimi destekliyor? Şimdi bu sorulara yanıt bulmaya çalışalım.
Libya’nın doğusunu kontrol altında tutan General Halife Hafter, Nisan ayında komutanı olduğu Libya Ulusal Ordusu’na başkent Trablus’u ele geçirme emri vermişti.
O tarihten bu yana Trablus çevresinde Hafter’e bağlı güçler ile Türkiye’nin de destek verdiği Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı silahlı güçler arasında yoğun çatışmalar yaşanıyor. General Hafter’in Trablus’u ele geçirme girişimi, ülkede 2011’den bu yana devam eden iç savaşın yeni bir boyut kazanmasına yol açmış durumda.
Trablus merkezli UMH’yi destekleyen Türkiye de Hafter güçlerine karşı askeri mücadeleye doğrudan destek vermek için devreye girdi ve UMH Başbakanı Fayiz el-Serrac ile askeri işbirliği anlaşması imzaladı.
Türkiye’yi Libya’ya asker gönderme noktasına getiren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Tunus ziyaretinde “Gayrimeşru olarak durumdan vazife çıkarıyor” dediği General Halife Hafter kim ve Libya’daki iç savaşta neden kritik bir isim olarak öne çıktı?
1943’te Ecdebiye kentinde doğan Hafter, yıkılmadan önce Sovyetler Birliği’nde askeri eğitim gördü. Hafter’in Rusya ile güçlü bağı olmasının nedeni bu eğitim olarak gösteriliyor.
Daha sonra Komutan Kaddafi’nin liderliğindeki orduya katıldı. 1969’da Kaddafi’nin Kral İdris’i devirmesine yardım etti. O günden sonra Kaddafi’nin en güvendiği isim oldu. Kaddafi başa geçtikten kısa süre sonra onu Genelkurmay Başkanlığı’na atadı.
Kaddafi’nin Hafter’i oğlu gibi gördüğü söyleniyordu. Kaddafi, Albay rütbesi verdiği Hafter’i 1986’da Çad ile çatışan güçlerin başına getirdi. Hafter’in düşüşü de böylece başladı. Fransa’nın desteklediği Çad güçleri bundan bir yıl sonra Libya’yı yenilgiye uğratarak, Hafter ve 300 askerini esir aldı.
Daha önce imzaladığı anlaşma uyarınca Kaddafi askerlerini geri çekti, Hafter’e sırtını döndü.
Hafter ise askerlerinin esir düşmesine neden olduğu ve ordusunu yüzüstü bıraktığı gerekçesiyle ihanetle suçlandı. Yıllarca hapis yattıktan sonra 1990 yılında CIA ile anlaşma yaparak serbest kaldı, ardından ABD’ye sürgüne gitti.
Hafter, Virginia eyaletinde bulunan CIA merkez ofisi yakınlarına taşınmış olması nedeniyle de istihbarat için çalışmakla suçlandı.
Bazı tarihçiler, Hafter’in bundan sonraki 20 yıllık süreçte kendini Kaddafi’yi devirecek stratejiler aramaya adadığını söylüyor. 2011 yılında Kaddafi karşıtları ayaklanmaya başlayınca Hafter ülkesi Libya’ya geri döndü. Mısır’a giderek doğudaki isyancı güçlerin komutanı oldu. Ekim ayında Kaddafi’nin düşmesi sonrası ise iki yıldan uzun süre yargılandı.
Şubat 2014’te BM destekli seçimler sonrası ipleri yeniden eline alan Hafter, televizyondan yayınlanan bir mesaj ile ülkesini kurtarma planını açıkladı. Libyalılara kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptığında, Libya’nın ikinci en büyük şehri Bingazi ve doğudaki bazı bölgeler, El Kaide ile bağlantılı Ensar el-Şeria ve bazı diğer İslamcı gruplar tarafından kuşatılmıştı.
Hafter bu gruplarla bağlantısı olmadığını söylese de, özellikle Bingazi’deki desteği arttı. Ancak Hafter’in popülaritesindeki artış ülkenin doğusu ile sınırlı kaldı. Kaddafi ve ABD ile eski bağlantıları nedeniyle ülkenin geri kalanında kuşkuyla karşılanmaya devam etti.
2014’te Bingazi’deki İslamcı gruplara karşı “Onur Operasyonu”nu başlatan Hafter, 2015’te Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi tarafından “Libya Ulusal Ordusu”nun komutanı olarak atandı. Hafter öncülüğündeki güçler Şubat 2016’da Bingazi’yi geri aldı, ardından da bölgedeki stratejik noktaları geri almak için operasyonlar düzenledi.
Bazı yorumcular Hafter’in o dönem CIA ile bir bağlantısı kalmadığını söylerken, bazıları ise Fransa başta olmak üzere Batı’dan gizli destek aldığını öne sürüyor.
Fransa bu suçlamalara uzun süre tepkisiz kalsa da, 2016 yılında düşen ve Hafter güçlerine bağlı bir helikopterde 3 Fransız askerin öldüğünü açıkladı. Hafter’in Fransa başta olmak üzere bazı Batı ülkeleri ile yakın ilişkileri olduğu belirtiliyor.
Eylül 2016’da Hafter’in ordusu, Petrol Hilali Bölgesi’ndeki Sidra, Ra’s Lanuf, Brega ve Ecdebiye’yi milislerden geri almak için operasyon düzenledi.
Bu tablo karşısında başlığa aldığımız “Libya Bilmecesinin” nasıl ve hangi koşullarda kimin lehine çözüleceğini önümüzdeki günler içinde daha net biçimde görmüş olacağız.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın