Necdet Buluz
Toplumda kadının rolünün son 10 yıldaki değişimini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilen araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Çıkan raporun kadınlarımız ve toplum açısından son derece önemli olduğunun altını kalınca çizmek istiyoruz.
Ev kadınlarının yarıya yakınının sosyal medya kullandığını ortaya koyan rapora göre; 2008-2018 yılları arasında kırsalda yaşayan kadınların oranı yüzde 33’ten yüzde 16’ya indi; metropollerde yaşayanların oranı ise yüzde 43’ten yüzde 49’a çıktı.
Kamuoyu araştırma şirketi Konda’nın toplumda kadınlarla erkekler arasındaki farkları, kadının toplumdaki rolüne bakışı ve on yıldaki değişimi sayılarla anlatan raporu eğitimli kadınların sayısında hızlı bir artışın olduğunu ortaya koydu.
11 yıl içinde farklı zamanlarda toplamda 20 bine yakın kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen 3 farklı Hayat Tarzları araştırmasının karşılaştırmalı verilerine dayanan rapor, Türkiye’de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor.
Raporda bir çok çarpıcı sonuçlar yer alıyor. Raporun temel demografik özelliklerine göre Türkiye’de her beş kadından sadece biri çalışıyor. Bunda eğitime erişim, çocuk bakımının kadınlara yüklenmesi gibi birçok nedeninin yanı sıra, kadınların çalışmasına dair algıların etkili olduğunu da görüyoruz.
“Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” şeklinde ifadeyi toplumun yarısından biraz fazlası (yüzde 54) onaylıyor. Ancak onaylayanların oranında son 10 yılda kayda değer azalma dikkat çekiyor.
Kadınların çalışmak için eşinden izin alması gerekmediği görüşü güçlendi. Konda’nın araştırmasına göre 2008 yılında “kadınlar çalışmak için eşinden izin almalı” ifadesine erkeklerin yüzde 73’ü kesinlikle doğru veya doğru cevabını verdi. Bu oran 2018’de yüzde 59’e geriledi.
Bu da yüzde 24 düşüş anlamına geliyor. Kadınlarda ise bu ifadeye kesinlikle doğru veya doğru diyenlerin oranı yüzde 65’ten yüzde 49’e geriledi.
Rapora göre genç kadınlar eğitimde genç erkekleri yakalamış durumda. En önemli bulgu olarak kadınların eğitim durumunda bir ilerleme görülüyor. 49 yaşından büyük kadınlardan hiç eğitim almamış olanların (okuma yazma bilmeyen ve okuma yazma bilen ama diploması olmayanlar) oranı, 2008’te yüzde 40 iken 2018 yılında yüzde 29’a düşmüş durumda. 15-32 yaş grubundaki kadınlardan üniversite ve lisansüstü eğitim almış olanlar 2008 yılında yüzde 10 civarındayken, 2018 yılında yüzde 22 civarına çıkmış olması bu ilerlemeyi gösteriyor. Hatta bu yaş grubundaki üniversite ve lisansüstü eğitim almış kadınların oranı erkeklerden kısmen yüksek.
Raporun ortaya koyduğu çarpıcı bir bulgu da son 10 yılda Türkiye’de kırlardan kentlere ve metropollere doğru yoğun bir hareketlenme olduğu somut biçimde görülmesi oldu.
Kırsalda yaşayan kadınların oranının yüzde 33’ten yüzde 16’ya indiği; metropollerde yaşayanların oranının ise yüzde 43’ten yüzde 49’a çıktığı dikkat çekiyor. 1-2 kişilik hane sayısının yüzde 15’den yüzde 20 düzeyine çıkarken geniş aile oranının azalması da kentleşmenin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Oturulan evin tipi ve ev sahibi olma durumu da benzer sonuçlar veriyor:
Müstakil evlerde oturanların oranı yüzde 60’lardan yüzde 30’lara düşerken, oturduğu evde kiracı olarak bulunanların oranı yüzde 20’lerden yüzde 30’lara çıkmış.
Konda’nın araştırmasına göre medya kanallarında da son 10 yılda değişimler oldu: Televizyon hâkimiyetini korusa da etkisi azaldı, gazeteler neredeyse yok oldu ve 2008’de çok kısıtlı olan ve o dönemdeki raporlarda ele alınmayan sosyal medya hızla yaygınlaştı.
Kadınlar ve özellikle ev kadınları, erkekler kadar hızlı benimsememiş olsa da ev kadınlarının dahi 10 yıl içinde yüzde 44’ünün sosyal medya kullanır hale gelmesi dönüşümün hızı konusunda ipucu veriyor.
Ankette öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle sıralanıyor:
– Araştırmaya göre erkeklerin önemli bir kısmı evde temizlik ve yemek yapmıyor.
– Türkiye’de halen kadınların yüzde 22’si, erkeklerinse yüzde 62’si çalışıyor.
– Kadınların yarısından fazlası ev kadını.
– Kadınların yüzde 20’sine karşılık erkeklerin yüzde 32’si bekar.
– Kadınlar arasında çalışanların oranı on yılda yüzde 18’den yüzde 22’ye yükseldi. Öğrenci olanlar yüzde 7’den yüzde 11’e geldi.
– Kadınlar arasında ev kadını olanlarsa yüzde 66’dan yüzde 53’e indi.
- Kadınlar erkeklerden daha dindarlar, ama daha az ibadet ediyorlar.
Özetleyelim:
Kadınlarımızın toplum içindeki varlıklarının ve gücünün artması sevindiricidir. Bunlar da eğitimin ne denli önemli olduğunu bir ez daha ortaya koymaktadır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz