Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın görüşmesi sona erdi. İki lider 1 saat 15 dakika süren görüşmenin ardından heyetler arası çalışma yemeğine geçti. Erdoğan ve Trump senatörlerle bir araya geldi.
Görüşmeler sonrası Erdoğan ve Trump basın açıklaması yaptı.
ABD Başkanı Trump’ın açıklamalardan satır başları;
Son derece faydalı bir görüşme gerçekleştirdik. Öncelikle Erdoğan’a Serkan Gölge’nin serbest bırakılması için teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde geri dönecek. Bu ABD ve Türkiye için güzel bir haber.
Türkiye NATO müttefiki ve ABD’nin stratejik ortağı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la açık sözlü ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik.
Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getireceğini söyledi. Cumhurbaşkanının büyük bir hayranıyım. Ateşkesin karmaşık olduğunu söyleyebiliriz ama hızlı bir şekilde yol alıyoruz.
Birçok önemli konuda görüşüyoruz. 28 NATO üyesi arasında 8. sıradalar ve finanasal sorumluluklarını yerine getirme konusunda başarılılar.
Bağdadi’yi ortadan kaldırdık, Türkiye bazı bölgelerden geçeceğimizi biliyordu, yardımcı oldular. Teşekkür ediyoruz. Aynı bizim gibi teröre karşı savaşıyorlar.
S-400 konusu zorluklar çıkarıyor, umarız sorunu çözeceğiz.
S-400 konusunu bugün görüştük gelecekte de görüşeceğiz. Güvenlik danışmanlarımızın S-400 konusunda çalışamaları konusunda anlaştık.
100 milyar dolarlık karşılıklı ticaret anlşaması için mutabık kaldık.
(Azil soruşturması sorusu) Cadı avından mı bahsediyorunuz, Erdoğan ile görüşmem, azil duruşmasından daha önemli.
Avrupa’nın göçmenler için ödeme yapması lazım. Türkiye çok para harcadı, 40 milyar dolar.
Türkiye, Suriye’den kaçan DAEŞ’li teröristleri yakaladı.
Kürtlerle harika bir ilişkimiz var. DAEŞ’lilere karşı Kürtlerle iyi mücadele ettik. Onlarla iyi anlaşıyoruz. Cumhurbaşkanı’nın da Kürtlerle çok iyi bir ilişkisi var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalardan satır başları;
Kapsamlı ve samimi görüşmeler kaydettik. Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminde ilerletilmesi, iş birliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz. Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız.
Terörle mücadele konusunda ortak irade belirttik.
Özellikle Bağdadi’nin ölümünden sonraki süreçte de bizler gerek cezaevlerinden Suriye tarafında kaçmaya çalışan, gerek ülkemizde şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ’lı tutuklu ve mahkum elimizde.
PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerlerimizi ve sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Barış Pınarı Harekatı ile PKK’nın ayrılıkçı gündemine ağır bir darbe indirilmiştir.
Terör örgütlerine sempati besleyen birtakım çevrelerin bundan rahatsızlık duyduklarını, dezenformasyonla kamuoyunun algısını bulandırmaya çalıştıklarını, ilişkilerimizi bozmaya çalıştıklarını da görüyoruz.
17 Ekim mutabakatımızla Suriye’de iş birliğimizin geliştirilmesi için önemli bir fırsat yakaladığımızı düşünüyoruz. Suriye’deki krize kalıcı çözüm bulmak için mutabakta bağlılığımızı sürdürüyoruz.
Türkiye ve ABD, DEAŞ’ı tamamen bitirmek ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabilir. ABD’nin bölgedeki bu amacı gerçekleştirebileceği en güvenilir ortağı Türkiye’dir, öyle olmalıdır. Ülkemiz DEAŞ’la göğüs göğüse mücadel veren bu uğurda şehit veren tek NATO müttefikidir.
Temsilciler Meclisi’nde alınan kararların milletimizi üzdüğünü Sayın Başkan’a ilettim. Ermenistan’da ortak komisyon kurma teklifimiz geçerlidir. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler değil, tarihçiler olmalıdır.
7 bin 680 yabancı terörist savaşçı yakaladık, gönderdik. PKK/YPG’nin elindeki kamplardan kaçarak Türkiye’nin kontrolündeki bölgeye geçen, kadınların ve çocukların da bulunduğu 287 kişiyi yakaladık.
Yabancı terörist savaşçılar kaynak ülkeler tarafından geri alınmalıdır ve Sayın Başkan’la bu konuda aynı görüşteyiz.
Suriye’deki 3 milyon insana düzenli yardım gönderiyoruz.
350 bini Kürt, 4 milyon Suriyeli göçmene ev sahipliği yapıyoruz.
Sayın Başkan’ın da güvenli bölge ilanı talebine aynen katılıyorum. Bunu gerçekleştirmemizin çok çok önemli olduğuna inanıyorum. Cerablus’ta 365 bin Suriyeli’nin kendi topraklarına geri dönüşünü sağladık. Barış Pınarı’yla güvenli hale getirdiğimiz şehir ve köylere de geri dönüşler başladı.
Hazırladığımız ve Sayın Trump’la paylaştığımız plan ve projeyi BM ve uluslararası toplumun da desteğiyle hayata geçirebilirsek önümüzdeki dönemde geri dönenlerin sayısı daha da artacaktır. Hedefimiz ilk güvenli bölge, Irak sınırından Cerablus’a kadar olan bölgeye 1 milyon insan yerleştirilebilir. Rakka Deyr-ez Zor bu bölgeye de 1 milyon yerleştirilmesi halinde bu rakam 2 milyon olur.
FETÖ anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmış bir terör örgütüdür. Görüşmelerimizde, FETÖ’nün ABD’deki mevcudiyetinin sona erdirilmesi yönündeki talebimizi ve beklentilerimizi bir kez daha vurguluyoruz.
S-400 ve F-35 programı başta olmak üzere karşılaştığımız sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz. Başkan’a uygun teklif verilmesi halinde Patriot almak istediğimi yeniden söyledim.
ABD Kongresi’yle de yapıcı bir diyalogla angajmanımızı sürdürmeye hazır olduğumuzu Sayın Başkan’la paylaştım.
Siyasi ve ticari konuların birbirine karıştırılmaması gerektiğine inanıyoruz. 100 milyar dolar hedefimiz bağlamında Bakanlarımız çalışıyor.
Suriye’deki Keldani, Ezidi ve Hristiyanlar için özel çabamız var.
FETÖ konusunda birçok belgeyi bu seyahatimizde de ilettik. Temenni ederim belgeler ışığında, nasıl teröristler istendiği zaman biz veriyorsak, onlar da bu teröristi bize verirler
(Trump’ın mektubu) Bu mektupları bugün sayın Başkan’a ben tekrar geri takdim ettim. Özellikle de Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzünütüyle karşıladım. Abdi Şahin denilen yüzlerce insanımızın öldürülmesine vesile olan bir teröristtir. Şu anda cezaevinde olan Apo’nun da manevi oğlum dediği bir teröristtir. Böyle birisininin bizim stratejik ortağımız Amerika tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Aynı şekilde bu şahıs Rusya tarafından yine bu şekilde karşılanmıştır. Bunları anlamakta dünyadaki terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Eğer biz terörizmle sağlıklı bir mücadele vereceksek bu konuda çok daha hassasiyet içinde olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. Bu konuda hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili belgeleri de verdim. Hatta CIA teşkilatının bu adamın terörist olduğuna dair vermiş olduğu belgeyi de takdim ettim. CIA de bu adamın terörist olduğunu belgelemiş. Bunu bize de aktardılar, biz de Sayın Başkan’a aynen takdim ettik.
Bir şeyi birbirinden ayırt etmemiz lazım. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kim bunlar PKK, YPG.
Şu anda parlamentoda benim partimin 50’yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Esed’in Kuzey Suriye’deki Kürtleri kabul etmediği dönemde, ben o zaman Esed’e ‘yanlış yapıyorsun, pasaportlarını ver’ demişimdir.
Nasıl Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimizle münasebetlerimiz gayet iyiyse, Kuzey Suriye’deki Kürt kardeşlerimizle de bir sorunumuz yok.
Bir yanıt yazın